on dokuz

5.8K 472 327
                                    

fall out boy - centuries

önce ki bölümde Eren'e değil, Talha'ya böyle bir görev veriliyor. tarih de koymuştum eski bir olay olduğunu belirtmek için ama herkes Eren'e verildi sanmış.

sadece Talha'nın başına gelen olayın küçük bir kısmını yazdım kafanıza tam olarak oturması için. kalan yerleri de part part atarım, şimdi Eren'in anlatımından devam ediyoruzzzz.

iyi okumalar yavrumlar. <3

~

"Bir şeyler içer miydiniz çoçuklar?" dedi Hülya Abla.

Onur, "Anne bize portakal suyu getirir misin?"

"Tabii ki oğluşum," dedi ve Onur'un yanaklarını sıktı. Onur kaşlarını çatıp hemen annesinin ellerini yanaklarından çekti. Yanaklarının mıncırılmasından nefret ediyordu.

Kahkaha atıp, olduğum pufa yayıldım.

Okuldan sonra grupça Onur'lara gelmiştik.

Hülya Abla odadan çıkarken, Demir lafa atladı.

"Ulan çıkıştaki kız da ne güzeldi ha."

Gözlerimi ona dikip, ters ters bakmaya başladım.

Pipi sevmiyor muydu lan?

Onur, "Hangisi?"

"Şortlu vardı ya, kızıl saçlı olan."

Onur hatırlamışçasına pis pis sırıtmaya başladı.

"Kasa da ne kasaydı." dedi terbiyesizleşerek.

Ayak ucuma uzanmış olmasını fırsat bilerek, poposuna sertçe tekme attım. Onur anında poposunu tutarken, "Yanlış yerlere bakmayın, sikmiyim." dedim.

Demir bana sırıtarak bakarken, "Bunu diyen de geçenlerde benim mükemmel kalçamı kesiyordu."

Güldüm. "O istisnaydı."

Bana 'yav he he' bakışı atıp, Cenk'e döndü.

"Sen niye sessizsin bugün?"

Cenk, "Hiç. Konuşmak istemiyor canım, yorgunum." dedi Onur'un yatağında uzanırken.

"N'oldu?" dedi Onur.

Cenk onu duymamazlıktan gelip yatakta diğer tarafa döndü. Artık Cenk yerine sırtını ve kalçasını görüyorduk.

"Eylül olayı yüzünden mi triplisin hâlâ?" dedi Onur. Ama Cenk duymamazlıktan gelmeye devam ediyordu.

Onur, "Cenk."

Ses gelmeyince, bıkkınlıkla bize baktı.

"Küs mü kalacaksınız böyle oğlum, çocuk musunuz?" dedi Demir.

Cenk bize dönüp yatakta oturdu.

"Annesine laf etmek istemiyorum, çok iyi bir kadın," bakışlarını Onur'a çevirip lafına devam etti.

"Onur, annen orospu değil ama sen orospu çocuğusun."

"Ne diyorsun lan!" Onur sandalyesinden kalkıp Cenk'in üzerine atlayacağı sırada Demir hemen yerinden kalkıp belinden tutmuştu. Onu oturturken, kaşlarını çatıp, "Cenk düzgün konuş." dedi.

"Eylül yüzünden kavga etmeniz sizce de saçma değil mi?" dedim.

"Onur'a anlat onu. Bir kız için-" Burukça gülümseyip, "Neyse." dedi.

''Ne? Bir kız için ne Cenk? Mutlu olmamı istemiyor musun, ne bu tavırlar?" Onur sinirle konuşurken ortamın gerginliğinden rahatsız olup yerimde doğruldum.

"Söylesene Onur, sen mutlu olmak için arkadaşlarını hep siler misin?"

"Ne zaman sildim?"

"Ne zaman silmedin?"

Demir ve ben sessizce onları dinliyorduk. Cenk'in yanına gidip oturdum ve sırtını sıvazladım. Sessizce, "Biraz sakin ol.." dedim.

Bana bakıp, gözlerini Onur'a çevirdi.

"Onur, ne zaman sevgili yapsan beni unutuyorsun. Yanıma bile gelmiyorsun. Bir yere çağırdığımda, beni tersleyip sevgilinin yanına gidiyorsun. Bu mu senin kardeşliğin?" dedi Cenk. Sesi çatallaşmıştı ve kısık çıkıyordu.

Onur susup, gözlerini kaçırdı. "Niye susuyorsun?"

"Meyve sularınız geldiiiiii!" diye içeri giren Hülya Abla ile ortam biraz önce ki tartışmadan sonra sakinleşmişti.

"Neyse, ben eve gidiyorum. Size iyi eğlenceler." diyip ayaklanan Cenk'in kolunu tuttum. Bana kafasını çevirdi.

"Neden gidiyorsun?

"Anneme yardım etmem lazım."

Hülya Abla elinde ki tepsiyi masaya bırakıp, Cenk'in yanına geldi.

"Sen kal, ben giderim yardıma. Zaten uzun zamandır görmüyorum Fülya'yı."

"Yok Hülya Teyze, zahmet etme sen."

"Aa Cenk, ben giderim işte. Otur sen yavrum."

Cenk yerine otururken, Hülya Abla saçlarını okşayıp Onur'a döndü.

"Akşama doğru gelirim artık. Kardeşini okuldan almayı unutma. Hadi görüşürüz bebeklerim," dedi ve bize el sallarken odadan çıktı.

Demir, Onur'un kolunu dürtüp kaş göz işareti yaparak Cenk'i gösterdi.

"Özür dilerim.." diye mırıldanırken sesi neredeyse içine kaçmış gibi çıkmıştı.

Sandalyesinden kalkıp, Cenk'in üzerine eğildi ve kollarını boynuna sardı. Cenk anında kollarını beline dolarken sırıttım.

"He şöyleeeeee." dedim 'e' harfini uzatırken.

Cenk uzaklaşırken Onur da geri çekilmişti. "Davranışlarım için özür dilerim. Seni kırdığımı ya da üzdüğümü fark etmemiştim."

"Körsün çünkü." dedi Demir gülerken. Onur yatakta duran yastığı alıp Demir'e fırlatırken, Cenk de yanda ki yastığı alıp Onur'un suratına geçirdi.

Kahkaha atarken başıma gelen yastıkla, "Lan!" dedim.

Bunun bir savaş başlatacağını bildiğim için kendimi siper ederken, Onur "Yastık savaşıı!" diye bağırıp eline yastık almaya başlamıştı.

enchel│bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin