"Hazır mısın?" diye sorduğunda kafamla onaylayarak sırtı çantamı omzuma taktım. Yoongi endişe ile bana bakarken Jungkook'a döndüm. "Sen arabaya bin ben geliyorum." saçlarıma bir öpücük kondurup odadan çıktığında konuşmaya başladım.
"Yoongi sadece üç gün gidip geleceğiz. Abartma lazım olan her şeyi yanıma aldım." Yoongi gözlerini devirdi. "İki gün önce seni camdan indirdim Lalisa. Tabii ki de endişeleneceğim." Ben cevap vermeyince konuşmaya devam etti. "Sence de bu tatil Jungkook'a söylemek için harika bir fırsat değil mi?"
Gülümseyerek gözlerinin içine baktım. "Yoongi. Söz veriyorum dönünce herkese her şeyi anlatacağım." Kafasıyla onaylayarak kollarını bana sardı. "Ben de siz yokken buradaki tedavi merkezlerine bakacağım. Herkese anlattıktan sonra tedaviye başlarız." Sessiz kalmayı seçerek kollarımı boynuna sardım.
Bir süre sonra kollarımı boynundan ayırarak geri çekildim. Kapıda gülümseyerek bizi izleyen Hoseok'a göz kırparak odadan çıkıp asansöre yöneldim. Jungkook'un garajda beni bekleyen arabasına binip çantamı arka koltuğa attım. "Nereye gidiyoruz?"
"Sürpriz." diyerek yanağımdan bir makas alıp arabayı çalıştırdı. Garajdan çıkarken kendimi aşırı mutlu hissediyordum. Kısa süreceğinin farkındaydım ama bu gülümsememe engel olamıyordu. Jungkook'un telefonunu elime alıp müzik listesine girdim.
Karışık çalma özelliğini açıp, sesini yükselterek arkama yaslandım. Bağırarak şarkılar söyleyip, bol bol kahkahalar atarak birkaç saat sonra geleceğimiz yere vardık. İki katlı şirin bir evdi ve çevresinde neredeyse hiçbir şey yoktu.
Arabadan indiğim an kulağıma ulaşan dalga seslerine küçük bir çocuk gibi tepki vererek ufak bir çığlık attım. Evin arkasında bulunan denize koşarken Jungkook arkamdan gülüyordu. Kendimi kumlara bırakırken Jungkook çantalarımızı eve bırakıp yanıma geldi.
"Bebeğim evde hiçbir şey yok. Alışverişe gideceğim. Market biraz uzak. Benimle gelmek ister misin?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Ben biraz denizi izlemek istiyorum." dediğimde kafasıyla onayladı. "Bir şey olursa ararsın." diyerek yanımdan uzaklaştı.
Arabanın sesini duymam ile ayaklandım. Üç gün daha buradaydık ve bir daha yalnız kalma imkanı bulamayabilirdim. Yanında yoksunluk krizine girme ihtimalimi göze alamazdım. Çantamı alıp üst kattaki odalardan birine çıktım. Çantayı açıp eşyalarımı boşaltarak dolaba yerleştirdim. Çantanın altına açtığım küçük deliğe ittiğim şırıngalardan birini alarak banyoya girdim.
Kısa sürede işimi halletmiş boş şırıngayı deliğe tekrar sokarak kendimi yatağa bırakmıştım.
Üzerime örtülen battaniye ile gözlerim açılırken Jungkook "Özür dilerim. Uyandırmak istememiştim" diyerek yanıma oturdu. Yataktan doğrularak "Önemli değil." dedim. "Aç mısın?" diye sorduğunda kafamı olumsuz anlamda sallayarak omzuna yaslandım. Dik duracak gücüm yoktu.
"Ama yine de yiyeceksin" diyerek beni kucağına alıp aşağı indi. Mutfak sandalyelerinden birine beni bırakıp marketten aldıklarını tezgaha çıkartmaya başladı. Sebzeleri ve etleri hızlı hızlı doğrayarak tavaya atışını hayranlıkla izledim.
Kısa bir süre içinde önüme koyduğu tabaktan harika kokular geliyordu. Tüm tabağı bana zorla yedirerek bulaşıkları lavabonun içine koydu. Sonra birlikte salondaki koltuklara geçerek oturduk. "Film izlemek ister misin?" diye sorduğunda kafamla onayladım.
Filmi onatıcıya takıp yanıma yatarak kollarını bana sardı. Kafamı göğsüne yaslayarak gözlerimi kapattım. Jimin'e oyunu tatilde bitireceğini söylemişti.
Son iki günümü film izleyerek israf edemezdim. Yarım saat sonra bakışlarını bana çevirerek "Uyuyor musun?" diye sorduğunda kafamı olumsuz anlamda salladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️COMEBACK ✔️Liskook
Fanfic"Ne yapmamı bekliyorsun? Kollarımı sana sımsıkı dolayıp yüzlerce kez seni ne kadar özlediğimi fısıldamamı mı? Gözlerinin içine bakıp gülümseyerek aşk şarkıları söylememi mi? Seninle eskisi gibi uyumamı ister misin? Hafızamdan silinmek üzere olan yüz...