"Ne yapmamı bekliyorsun? Kollarımı sana sımsıkı dolayıp yüzlerce kez seni ne kadar özlediğimi fısıldamamı mı? Gözlerinin içine bakıp gülümseyerek aşk şarkıları söylememi mi? Seninle eskisi gibi uyumamı ister misin? Hafızamdan silinmek üzere olan yüz...
Küpelerimi kulağıma takarken kapım sertçe açıldı. Jungkook, Jimin ve Yoongi içeri girdiler. Jungkook elindeki kese kağıdını önüme atarak kendini koltuğa bıraktı.
Gözlerimi devirerek kese kağıdını açtım. İçinde bir sürü fotoğraf vardı. Yatağın üstüne oturarak fotoğrafları incelemeye başladım. İlk birkaç fotoğrafta Yerim uyuşturucu kullanıyordu. Sonraki fotoğraflar ise daha şaşırtıcıydı.
Bir sürü erkekle sarılırken öpüşürken hatta yatakta bile fotoğrafları vardı. Her fotoğrafta başka bir erkek ile birlikteydi. "Yok artık." dediğimde Jimin omuz silkti. "Artık güvendesin." dediğinde gülümsedim. Jungkook lafa atladı.
"Teşekkür etmeyecek misin?" Onu umursamadan ruju elime aldım. "Sana diyorum." dediğinde sinirle ona döndüm. "Başımıza kızı sen sardın. Sen topladın. Teşekkür edecek bir şey görmüyorum."
Ardından bizimkilere döndüm. "Beş dakikaya toplantı odasında olun. Bang PD bizimle konuşacakmış." Hepsi kafasıyla onaylayarak odadan çıktı. Ben de toplantıdan önce bir sigara içmek için balkona çıktım.
O sırada aşağıdan gelen gürültüleri fark ettim. Çığlıklar ve küfürler yükseliyordu. Cam kapı birden açıldı. İçeri Jin ve Taehyung girerek beni şirkete sürüklemeye başladılar.
"Neler oluyor?" Beni hala sürüklerlerken Jin "Fanlar şirketi bastılar. Jungkook ve Jimin onlarla ilgileniyor. Seni buradan götürmemiz lazım."dedi.
"Birden bire ne oldu ki?" Diye sorduğumda Tae ve Jin kendi aralarında bakıştılar. "Jungkook'un dün gece attığı fotoğrafı görmedin mi?"
Elimi cebime atarak sildiğim instagramı geri yükledim.
JeonJk:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Parlaklığı ile yıldızları gölgeleyen gülüşünün hiç solmaması için elimden gelen her şeyi yapacağım sevgilim.
738543 beğeni 8749538 yorum +76: Bu lanet kaşar kesinlikle oppama büyü yaptı. +43: Hani ayrılmışlardı? +25: Ölmeni istiyorum Lalisa Manoban +25: Elbet sen de pes edip çözümü intiharda bulacaksın. +46: Boş yapmayın çok yakışıyorlar. Onlarınki kolay bitebilecek bir aşk değildi.
Telefon ekranımda Jimin'in adı çıkmasıyla anında aramayı cevapladım. "Güvenlikler durumu kontrol altına aldı. Toplantı odasındayız." Telefonu kapatıp koşarak merdivenleri inmeye başladım. İçeri girdiğimde Jimin ve Jungkook kavga ediyordu.
"Eline bir bıçak verelim senin direkt öldür Lisa'yı. Böyle çok uzuyor. Amacın ne lan senin?" Jungkook beni gördüğü an Jimin'i umursamadan yanıma geldi. "Lalisa ben özür dilerim. Böyle olacağını tahmin edemedim. Eğer tekrar birlikte olduğumuzu düşünürlerse seni rahat bırakırlar diye düşündüm."
Omuzlarından sertçe iterek bağırmaya başladım. "Düşünme. Artık benim hakkımda hiçbir şey düşünme!" O sırada kapı sertçe açıldı. Bang PD sinirle içeri girip Jungkook'un karşısına dikildi. "Sen benim başıma bela mısın lan!" Çok sinirliydi.
"Sizi hiçbir zaman bir idol olarak görmedim. Kardeşim, çocuklarım olarak gördüm. Birlikte bir yola çıktık. Basamakları tek tek işkence çekerek çıktık. Biz sevgiliyiz saklamak istemiyoruz dediniz. Ne şirket hisselerini düşündüm ne alacağımız tepkiyi. Gözüm kapalı destek oldum. Geldin bana biz ayrıldık adımın artık onunla duyulmasını istemiyorum dedin. Arkanda durdum onay verdim. Gelmişsin şimdi kimseye bir şey sormadan kafana göre hareket ediyorsun. Oyun mu oynuyoruz lan!"
Jungkook sesini çıkarmadan kafasını aşağı eğdi. "Böyle mi koruyacaksın Lalisa'yı? Artık tek başına kahramancılık oynamaktan vazgeç. Yaptığın her hareket hepimizi etkiliyor. Dün gece attığın fotoğraftan sonra üç tane saaseng gizlice şirkete girmeye çalıştı. Güvenlikler son anda fark etti. Bu kızın başına gelen en ufak bir şeyin sorumluluğunu alabilecek misin?"
Bang PD sinirle elini duvara vurdu. "Bu çocukça hareketlerinden sıkıldım. Sorumsuzca davranışların hepimize zarar veriyor!" Bir kaç derin nefes aldı. "Oyun oynuyormuşuz gibi mi geliyor sana? Olayın ciddiyetinin farkında değil misin?"
Kenarda sessizce bizi izleyen menajere döndü. "Yarın akşamki partiye katılacaklar." Menajer kafasıyla onaylarken Hoseok "Ne partisi?" diye sordu. Menajer "Bang PD çıksın açıklayacağım." Dediğinde herkes kafasıyla onayladı.
Bang PD tekrar Jungkook'a döndü. "Cezalısın. Tüm kişisel etkinliklerini iptal ediyorum. Bundan sonra eğer kendi başına bize danışmadan tek bir adım daha atarsan sonuçlarını çok fena ödersin. Sen ne kadar oğlumsan, Lalisa da o kadar kızım. Ona bunu yapmana izin vermeyeceğim. Yıllardır tırnağımızla kazıyarak geldiğimiz bu noktadan bizi düşürmene izin vermeyeceğim."
Kapıyı sertçe çarparak odadan çıktığında derin bir sessizlik hakim oldu ortalığa. Menajer "Herkes otursun." diyerek masadaki yerini aldı. "Bu noktadan sonra yapılacak pek bir seçenek kalmadı. İlişkide gibi gözükeceksiniz. Şirket bir bilgilendirme metni yayınlayacak. Lalisa'nın çevresindeki koruma sayısını arttırıp güvenliği sağlayacağız. Konser temponuzu arttırıp albümü biraz öne çekeceğiz. Olayın bir şekilde unutulması lazım."
Herkes kafasıyla onayladığında konuşmaya devam etti. "Yarın JYP idoller için bir parti veriyor. Konsept karaoke. Normalde sizi göndermeyi düşünmüyorduk ama yarın gidiyorsunuz. İnsanlara aynı 5 yıl önceki gibi olduğunuzu gösteriyorsunuz?" Jimin "Ama değiliz" dediğinde menajer gözlerini devirdi. "O zaman rol yapacaksınız. İçeriye koruma sokamam. Korumalar oraya kadar size eşlik edecek. Bir şey olacağını sanmıyorum ama yine de Lalisa'yı yalnız bırakmayın."
Herkes yine kafasıyla onayladığında menajer bana döndü. "Önümüzdeki albüm için çıkartacağımız şarkılar nerede?" diye sordu. "Söz defterimde hepsi" dediğimde beni kafasıyla onayladı. "Onu bana en kısa zamanda ulaştır. Temize çekip kayıtlara başlayalım."
Cümlesini bitirerek ayağa kalktı. "Bugün serbestsiniz. Şirketten çıkmamaya özen gösterin. Ortalık karışık. Özellikle siz ikiniz." diyerek Jungkook ve beni gösterdi. Ardından odadan çıktı. Kapıda toplantının bitmesini bekleyen Jennie hızla içeri girdi.
"İyi misin?" diye sorduğunda kafamla onayladım. Ardından bende ayağa kalktım. "Konser temposunu arttıracaklarını söylediler. Boş boş gezmek yerine aşağı gelin de adam akıllı ek bir koreografi hazırlayalım. Belki dikkati başka yöne çeker." Hepsi kafalarıyla onaylayarak ayağa kalktı. "45 dakikaya pratik odasında buluşalım." diyerek odadan çıktım.
45 dakika hakkımda yazılan nefret yorumlarını sindirebilmiş gibi yapmam için yeterli bir süreydi. Göz yaşlarımı odama kadar tutarak kendimi duşa kabine attım. Hıçkırıklarım tüm bedenimi ele geçirirken kendimi suyun altına bıraktım. İnsanlar acımasızdı. Fazlasıyla acımasız.