Uyuyamıyorum gece olduğu için aklıma gece yaşadığım olay geliyor aklıma. En sonunda hayallerimi düşünerek uykuya daldım. Çok güzel bir gün beni bekliyor...Xx
Sabah daha iyi bir sabaha uyandım. Gülümseyerek ayağa kalktım. Uykumda gülümsüyordum, biraz deli olduğumu düşünebilirsiniz ama öyle değilim merak etmeyin. Ben banyodayken odamın kapısını açılıp kapanma sesini duydum, banyo'dan çıktım.
Halamın geldiğini gördüm, halam ben söz başlamadan konuştu "Mira yan komşular bize kahvaltıya geldi. Kusura bakma Mira'm sen geldiğin ilk zaman hemen misafir geldi" oy halam benim, halamın ellerinden tutum "halacım önemli değil bana, hem siz her zaman benimle ilgilenmeyeceksiniz, sadece gezmeye gideriz değil mi?" dedim sonlara doğru sesimi alçalttım. Halam ellerimden öpüp konuştu "tabii ki de gideceğiz, sadece sen ve ben" halama sarıldım. "Hadi bakalım prensesim şöyle güzelce giyiniver bakalım" dedi halam, misafir olduğu için kıyafet odama gittim.
Üstüme kırmızı, kolları bol, arkası yarısına kadar açık bluz, altıma dar, siyah, yırtıkları olan dar pantolon giydim. Kırmızı kalın 7 cm'lik topuklu giyindim, boynuma kalın bir kolye takındım. Makyaj olarak kırmızı rujumu biraz bastırdım ve dudağımla yaydım. Saçımı uzun olduğu için dağınık topuz yaptım. Şükürler olsun ki sadece 6 dakikamı almıştı.
Kıyafeti
Yavaşça aşağı indim. Herkesin gözü bana döndü, kendimi kırmızı podyumda yürüyor gibi hissediyorum. Gülümseyerek halamın yanındaki Arda'nın yanına oturdum. Bir kadın, 7 yaşında bir kız, Araf, ve bir adam en başta da Osman abi oturuyor yanında halam sonrasını biliyorsunuz. Halam beni tanıttı "Zeylincim Mira sana bahsettiğim kız, Miracım bu tatlı kız Aylin, annesi Zeylin zaten Araf'ı biliyorsun ve babası Mehmet bey" dedi, halam 5 dakikalık tanışmayı 30 saniye'ye sığdırdı. "Hoşgeldiniz" dedim saygınlığımdan taviz vermeyerek.
Kahvaltıda erkekler birlikte kadınlar birlikte konuştular bende Aylinle konuştum. Kahvaltıda sucuklu yumurta ve peynir yedim. Kahvaltıdan sonra Zeylin ablagil gitti halamda üstünü değişmeye gitti bende Ardayla oynuyorum. "Miya abla ayaba geliyoy" dedi Arda bağırarak daha 'r' harfini söylüyemiyordu bu yüzden komik oluyordu. "Hoşgeldin arabaaa" dedim bu sefer ben kıkırdayarak, "ooo oyununuz bol olsun çocuklar" dedi halam sanki bu sefer o kırmızı halıda yürüyor gibi göründü. Halam üstüne kırmızı normal bluz giyinmiş altında siyah, bol pantolon giyinmiş.
"Hadi bin bakalım ilk sana arkadaşımdan ehliyet alalım sonrasına bakarız" dedi halam, evet ilk defa kendi arabamı süreceğim. Normal arabamız benim arabamdan daha lüks abim askerden gelince alacaktı, bugün abimi görüntülü ararım beni görünce biraz kıskansın hahaha. Halam şu anda bana arkadaşının iş yerini tarif ediyor ben sürüyorum. "Ha bak şu karşındaki dükkan, gördün mü?" dedi halam eliyle karşımızdaki dükkanı gösterdi derin nefes aldım sonunda gelmiştik.
"Hoşgeldiniz" dedi adam ve halama sarıldı belliki fazla samimiler. "Hoşgeldin küçük kız" dedi adamı pek sevmemiştim, gülümsedim. Halam direk sadete girdi direk "Tunç Mira'ya ehliyet çıkarcağız. Merak etme herşeyi tam arabayla kaza yapmadan geldik" adamın adı demek ki Tunç'du oysaki ben Hasan diye tahmin etmiştim içimden, adam masaya geçti bilgisayarından birkaç dakika oyalandı sonrada bana döndüp soru yağdırdı "adın soyadın, doğum günün, doğum yerin" derin bir nefes aldım ve başladım soruları cevaplamaya "Mira Afra, 05/09/2002, İstanbul evet Istanbul'da doğmuşum.
Annemgil abim doğduktan sonra tatile çıkmışlar ben o zaman annemin karnında 9.ayıma yeni girmişim sonra dönerken istanbulda gezmeye çıkmışlar. Bende o zaman doğacak zamanı bulmuşum neyse ki hastaneye tam zamanında yetişmişler, babam adımı Özgür koymak istemiş çünkü Istanbul gibi özgür olmamı istemiş ama adım Mira konmuş, ben benim içimde her zaman bir İstanbul var.
Adam birkaç dakikada oyalandıktan sonra elime kartımı verdi. "Tamam, sahte falan değil gerçek" dedi adam, adamın dediğine gülümsedim, ve elini sıkarak konuştum "teşekkür ederim" halama dışarıyı gösterdim. Arabama bindim ve ehliyetimi cüzdanıma koydum. Annemi aradım o esnada halam geldi, halama telefonu gözterince gülümsedi.
"Alo, annem!" annem telefonu açar açmaz konuştu "anne ne yapıyorsunuz?" dedim kocaman gülümsemeyle, arabayı çalıştırdım ve halamın telefondan alışveriş merkezinin konumunu açtık "iyiyiz annem, oturuyoruz, siz ne yapıyorsunuz?" anneme anlatacağım çok olay vardı.
"Anne halam bana araba aldı daha yeni ehliyet aldık. Haftasonu olacak parti için alışveriş merkezine gidiyoruz" dedim parti için heyecanlanmıştım "oy annesinin çiçeği, fotoğrafını at bakalım bize alacağın abiyeyi eve gidince" annem belli etmemeye çalışsada hüzünlü sesini halam bile fark etmişti. "Neyse kraliçe arı ben alacağım abiyeyi atarım. Şimdi araba sürüyorum sonra abimi görüntülü ararım kıskandırmak için orada da görüşürüz" dedim, abimi kıskandıracağım aklıma gelince mutlu olmuştum.
Halamla alışveriş merkezine gelmiştik. İyi bir yerde abiye bakıyoruz bana, halam 'evimde hiç giymediğim abiye var onu giyeceğim' dediği için bana bakıyoruz. "Hala bak bu nasıl?" dedim az çok yorulmuştum, halam bakınca "yok o olmaz, sen şunları dene başkada bulamazsak başka yere bakarız" dedi aslında bende beğenmemiştim arasına bakınca, halamın elindeki abiyeleri aldım ve kabine gittim.
İlk başta bebek mavisini giydim ama halam dekolteyi bende boyunu beğenmedim, ikinci olarak bordo giyindim ama 'çok sade' diye halam bunuda beğenmedi, üçüncü olarak kahverengi giyindim ben rengini sevmedim, dördüncüsü siyahdı bu sefer halam 'parti sabah olacak' diye sevmedi, beşinci olarak sarı tam genç kızlık papatyalı bir elbise giyindim halam 'bunu ayırttırın alacağız' dedi ama 'partiye giyilmez' dedi.
Altıncı olarak lila renginde dizinin üstünde biten sırtım açık ve göğüsünde birkaç tane süs olarak olan bir elbise giyindim. Kabinden çıktım rahat bir elbiseydi eğer halam beğenmedim derse almak için ısrar edecektim. "Bunu alıyoruz!" diye bağırdı halam, birkaç kişi bize baktı ama umursamadım, etrafımda döndüm ve gülümsedim.
Halam elbisenin hesabını ödedi. Siyah topuklu ayakkabı aldık ve çıktık. Halam karnını tutarak "ben çok acıktım yemek yiyelim sonra sinemaya girelim olur mu?" dedi bende çok acıkmıştım halama öpücük attım halam mesajı almış aldı ve hızla yürümeye başladı.
Yemek olarak ben salata yedim halamda hamburger yedi biraz canım çeksede yemedim sadece patatesden aldım. Şimdi komedi filmine gireceğiz, halam bana zorla patlamış mısır almaya gitti.
Xx
"Haha ay o nasıl bir laf hahah" halam kendini iyice filme verdi bende halama gülüyorum, komik tepkiler veriyordu.
Xx
Halamla eve geldik sonunda iyi bir gün geçirmiştik. Ben abimi görüntülü aradım. Amacım abiyemi üstümdeki kıyafeti abime göstermek hihih. Abim aramamı açtı galiba odasındaydı "alo abi ne yapıyorsun?" dedim kötü bir gülümsemeyle "iyiyim sen ne yapıyorsun Mira?" dedi, vakti geldi "aynı haftasonu olacak parti için abiye aldık. Annemde göstereceğim, annemin yanına gitsene" dedim. Aileme elbisenin arkasını önünü gösterince abim bağırmaya başladı "lan o! Mira ba-" abim sözü bitirmeden telefonu kapattım.
Yemeğimizi yedikten sonra ders çalışmak için izin istedim ve odama çıktım.
3 saat arayla ders çalıştım sonra telefonumdan instagrama girdim. Alışveriş merkezinde halamla ve kendi başına çektiğim fotoğrafları paylaştım. Uykum geldiği için alarmı 7'ye kurdum okul saat 8'de başlıyor. Yatağa yattım ve uyudum.
Dün atamadığım için üzgünüm :( Bütün annelerin, anneler günü kutlu olsun. Ama lütfen kutlamayı medyaya salmayalım. Oy ve yorum yapınız♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naber?
Romance"Nereye gidiyoruz kelebek" dedi Meriç abim "Meriç abi neden bana 'kelebek' diyorsun?" diye sordum. "Çünkü sen kısacık ömründe herkese iyilik yapmaya çalışıyorsun. Çünkü sen kısacık ömründe herşeyi tatmak istiyorsun. Çünkü sen kısacık ömründe her yer...