Bizi bu karanlıktan kurtardığın için en kısa zamanda söyleyeceğim kuşum, seni kabusundan kutaracağım!" dedim, bu şansı bulmuşken soyunma odasına girdim ve yerdeki tişörtünü aldım. Yanınadan ayrıldım...Xx
2 ay sonra
Ankara'ya geleli 2 ay olmuştu. Bu 2 ay boyunca hep ders çalışmıştım aslında hedefim çok fazla yüksek değildi ama çalışıyordum hem korkuyordum belki kazanamam diye ama hep sanki hedefim kalp cerrahi gibi geliyordu bana, bu zaman içinde annemgille konuşmuştuk daha 3 gün önce abimgil Merve ile birlikte sevdiğini söylemişler abime durumu sorunca 3 hafta sonra teklif yapacakmış. Aynı zamanda abim benim arabamın daha iyisini aldı ve dükkanını açtı.Burada işler şöyleydi; biz daha yakın olmuştuk kızlarla, Burakla kanka olmuştuk. Halamgil ile durum aynıydı, kilom 40'dı sporu haftada 1 yapıyorum, normal yemek yiyorum ekmek hariç, yanaklarım bile iyice gitmişti, hala baya zorluyor yemek yemem için ama tok olduğum için pek yiyeyemiyorum.
Bugün her zamanki gibi normal günlerden biriydi tek farkı kızlarla kafeye gideceğiz ve kütüphanede ders çalışacağız. "Hala ben gidiyorum" diye seslendim ve dışarı çıktım arabama bindim. Araf'ı çaldırdım ve pastaneye uğradım. Bir simit ve meyve suyu aldım o zamana kadar Araf yanıma geldi, simitin yarısını ona verdim ve arabama binip okula sürdüm.
Okula gittiğimizde yine aynı yere park ettim. Arabadan indim ve Araf'ın yanına gittim "ee ne yapacağız bugün bilge kağan?" dedim, Araf'a her gün farklı isim takıyordum ama dalga geçilecek değil mesela 'yakışıklı, bilgi kutusu, ikiz vb.' diye isim takıyordum. "Hımm bugün yine ders var kuşum" dedi Araf, Araf'da bana 'kuş' der. Araf'ın sırtına atladım ve "çekilin yoldan biz geliyoruz" dedim bağırarak Araf'da bana ayak uydurarak okul binasına doğru koşmaya başladı ama bu merdivenlerde son buldu çünkü annem aradığını gördüm.
Aramayı cevaplandırdım, sınıfa doğru ilerlemeye başladık. "Alo, anne ne yapıyorsun? İyi misin? 2 erkekle ev nasıl?" dedim en son soruma tebessüm ederek "ay aman kız gitmiyor ev bunlar ikide bir acıktım diye geliyorlar. Asıl sen olamayınca son dakika dedikoduları kimseyle paylaşamıyorum, dur kız Meriç geldi dün 1 ay sonra askerliği bitiyormuş" dedi ve telefonu yüzüme kapattı.
Şaşkın bir şekilde kalakaldım. Meriç abim gelmişti ve annem telefonu yüzüme kapattı. Meriç abim gelmişti, kulakığımı çıkardım saçma sapan ir şarkı açtım ve başımı kollarımın arasına alıp sıraya yattım. Sesiz bir şekilde ağlamaya başladım bitti, gitti demişken geri geldi! Biliyordum böyle olacağını...
Xx
Kucağa alındığımı hissettiğimde yarı uykulu yarı uykusuz "gelmiş" dedim. Sonra gözlerim geri kapandı.
Xx
Başımın ağrısıyla uyandım, saat 3'dü ve ben uyandım. Vay be! Mutfağa gittim ve ağrı kesici aradım. Ağrı kesiciyi zor bela bulunca içtim ve geri yukarı çıktım. İlk bir banyo yapardım sonra birşeyler yaparım. Banyo'ya girdim, kıyafetlerimi çıkardım ve ılık suyun altına girdim. Bana ne olduğunu sorup soruşturdum. Ölüyordum yine ve yine ölüyorum... Ben sadece biraz sevgi istemiştim bazı kişilerden... Ama sonuç yine hüsran, ben ve diğer herkes bu duyguları hiçbir zaman hak etmedik.
Banyodan çıkmadan dişlerimi fırçaladım ve yüzüme maske yaptım. Üstüme şortu geceliğimi giyindim. Kendimi şarhoş gibi hissediyorum ama beynim ayrı bir işkence, biriniz bari kulaklığı çekseydi arkadaşım ya!
1 ay sonra 15 tatil gelecekti ama ben en bi sevdiğim Edirne'me gidemiyeceğim, gitmek istemiyorum. Mutfağa gittim ve kendime bir kahve bir de sandviç ekmek yaptım. Balkona çıktım salanan sandalyede sallanarak sandviçimi yemeğe koyuldum. Saat 6'ya kadar oturdum o arada maskeli çıkardım, portakal suyu sıkıp içtim orası ayrı mevzu, sonra teleonumdan gökyüzünün doğuşunu çektim. İnstagramda hikayeme koydum ve snapchet'den Merve'ye kendi fotoprafımı attım.
Sonra 1 saat kitap okuyarak geçirdim. 7'de kalkıp soyunma odasına gittim. Üstüme gri uzun kollu, altıma gri bir eşofman giyindim. Saçımı at kuyruğu topladım ve aşağıya indim.
Halam Arda ile oynuyor. Abimi görüntülü aradım, Arda ile kankalardı. "Alo, Mira ne yapıyorsun?" dedi abim arka kamerayı açarak Arda'yı gösterdim "beni boşver abiş bak burada kim var" dedim tebessüm ederek, Arda'da abimi fark ettiğinde yanıma geldi ve telefonu alıp kaçtı. Arda mutfağa kaçtığında tatlı tatlı konuştuklarını duydum. Halam magazin dedikodusundan bahsetmeye başladı bende dinledim malum hiç dedikodu duyamıyordum bu aralar.
"Miya abla al biz anlaştık seni aytık ben koyuyacağım" dedi Arda hem kahkaha atarak hemde telefonumu uzatarak, telefonumu aldım ve Arda'nın yanağını öpücük kondurdum.
Telefumdan Kader'e mesaj attım.
Kaderliyim
Zeynepgile gidiyoruz.Kader'i 'Kaderliyim' diye kaydetmiştim hâlâ kendisini nasıl kaydettiğimi bilmiyor. Zeynep'e de kısa mesaj attım.
Zeyno
Size geliyoruz.Zeynom neyse ki biliyordu nasıl kaydettiğimi. "Hala, arkadaşlarımla bulunabilir miyim?" dedim tedirgin sesimle, "aha, geç kalma" dedi , halam magazine odaklandığı için beni pek önemsemedi. Montumu aldım ve arabama bindim. Kader evleri Zeynepgile yakın olduğu için yürüyerek geliyordu, ben onu görmüştüm ama o beni görmemişti. Zeynepgile geldiğimde Kader yolun karşısına geçerken otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı.
Yalan, yalan öyle olmadı hemen geçti ve koşarak yanıma geldi. Ben zile basıyorum Kader'de kapıyı yumrukluyor ve kapı açılınca bir adet silah vardı.
Zeynep'in babası bizi görünce silahı indirdi "siz miydiniz kızlar, kapı yumruklanınca başka birisi sandım" dedi ve arkasını dönüp gitti bizde çok dikkatli adımlarla içeriye girdik.
Zeynep bizi karşıladı ve tedirgin kızlar günü başladı. Biraz ilk başlarda tedirgin olduk ama yemek yerken unuttuk.
Selam, naber? Şarkı nasıl?¿?
Kaderliyim gencolar. Roman'da 105 olmuşuz. Yeni bölümde görüşürüz♥♥♥ Oy ve yorum yapınız♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naber?
Romance"Nereye gidiyoruz kelebek" dedi Meriç abim "Meriç abi neden bana 'kelebek' diyorsun?" diye sordum. "Çünkü sen kısacık ömründe herkese iyilik yapmaya çalışıyorsun. Çünkü sen kısacık ömründe herşeyi tatmak istiyorsun. Çünkü sen kısacık ömründe her yer...