11.Bölüm

1.4K 51 0
                                    


Alışveriş merkezinde halamla ve kendi başına çektiğim fotoğrafları paylaştım. Uykum geldiği için alarmı 7'ye kurdum okul saat 8'de başlıyor. Yatağa yattım ve uyudum.

Xx

Sabah büyük bir mutlulukla uyandım. Yeni okuluma başlayacaktım. Banyo'ya girdim ve elimi, yüzmü yıkadım. Kahvaltı için aşağıya indim. Arda'yı öptüm ve yerime oturdum, halam bu halime güldü. Kahvltımı yapınca geri yukarı çıktım. Dişlerimi fırçaladım ve soyunma odasına gittim.

Üstüme siyah bir yarım kollu tişört giyindim altıma dar mavi kot pantolon giyindim siyah bir spor ayakkabı giyindim ve deri cektimi giyindim. Saçımı at kuyruğu yaptım. Dudağıma parlatıcı sürdüm ve kalın bir aylanır çektim.

Çantamı aldım ve aşağıya indim. Halamgil çıkmıştı Arda'nın bakıcısını gördüğümde çıktım. Araf'ın arabasıyla gideceğiz, yan evinin zilini çaldım. Araf kapıyı açtı bana gülümsedi ve evden çıktı, bana bakarak konuştu "günaydın, gidelim mi?" dedi elini arabasına uzatarak, "günaydın, hadi allahın yoluna" dedim ve gülerek arabaya ilerledim.

Arabayla ben Araf'a bilmece sorarak ilerliyoruz. "Geldik Mira, hep yanımda dur tamam mı?" dedi, Araf'a bakarak onayl7adım. Benim sadece bir amacım var! O amacımı yaparak bu okuldan iyi bir şekilde mezun olacağım!
Araf arabayı park edince beklememi işaret etti. Araf çıkınca arabanın etrafından dolandı ve benim oturduğum kapının önüne geldi, kapımı açtı, elini uzattı. Araf'a gülümsedim ve elini tutup araban çıktım. Herkes bahçedeydi resmen, Araf kolunu omzuma doladı ilerlemeye başladık, Araf galiba popilerdi herkes bana ve Araf'a bakıyorlar. Araf konuşmayı başladı "bizim bir grup var. 5 kişiyiz, burada olduğun sürece 6 kişi olacağız" dedi.

Okula girdik ben zaten kayıt olduğum için direk 12/A sınıfına girdik. Pencere tarafında 2 kız 2 erkek vardı. Sarı saçlı kahverengi gözlü burnunda pricing olan erkek konuştu "ooo! Abi bize yenge mi getirdin?" gözümü devirdim ve en arkaya oturdum. Bir grup daha vardı bize bakıyorlardı, öküzün trene baktığı gibi bakıyorlardı.

Araf sarı saçlı çocuğun kafasına vurdu "sus be! Tanıştırayayım Mira, Mira bu kız Ali'nin sevgilisi Keyze (isim bulamadığımdan sjsj) bu Ali, bu kız Zeynep ve Burak" dedi ilk kahverengi gözlü siyah saçlı kız Keyze, yanındaki siyah saçlı ela gözlü erkek Ali, kahverengi gözlü saçın altı sarı renkte boyalı olan kız Zeynep ve geldiğimiz anda espirisini yapan erkek Burak'dı.

"Merhaba, memnun oldum" dedim gülümseyerek ama herkes yan tarafa bakıyorlardı, bende baktığımda 5 erkek vardı ve biride benim kuzenim olan Mehmet'ti. Ayağa kalktım ve Mehmet'in yanına gittim. Mehmet geldiğimi görecek olacak ki ayağa kalktı, hızlı bir şekilde Mehmet'te sarıldım. "Hoşgeldin Mir" Mehmet'in dediği şeyle ayrıldım ve göz devirdim "hâlâ aynısın Met" dedim onu gıcık etmek için Met diyordum.

Mehmetle birlikte zil çalana kadar konuştuk sonra ben izin isteyip eski yerime geçtim.

Herkesin suratı asıktı, açıklama gereği duyduğum için söze giriştim "şey, Mehmet benim kuzenim, burada okuduğunu bilmiyordum" gergin bir sesle söylediğim için utanmıştım, ama ben kimseye açıklama yapmak zorunda değildim, hay mal Mira neden açıklama yapıyorsun?!

Hoca gelince ayağa kalkmadım ama herkes kalmıştı, hoca beni fark ettiğinde bende olayları anlamıştım ama çok geçti "yeni öğrenci gelmiş. Kendini tanıt ve sonrada neden kalmadığını söyle!" dedi bu hocayı sevmemiştim, kimse oturmadan ayağa kalktım ve kendimi tanıtım "Mira Afra, Edirne'den geldim. Ağaya kalmamamın nedeni, önceki okulumda ayağa kalmıyorduk" soğuk bir sesle söylemiştim herşey karşılıklı, "çocuklar oturun siz, Mira sen kal! Tabii özel okula gelince böyle oluyor" dedi hoca ama sınırı aşmıştı "hayır hocam! Devlet okulundan geliyoruz ve ben ilk günden böyle bir muameleyi hak etmiyorum, kabalığım için kusura bakmayın" dedim sonlara doğru sakin bir sesle, hoca bana bakarak "kızım devlet okulundan gelmiş olaman hiç birşeyi değiştirmiyor. Şimdi direk müdür'ün odasına git!" dedi sonuçta ben haklıydım ve sıramdan çıkıp müdür'ün odasına yol aldım.

Kapıyı çaldım. Müdür'e herşeyi anlattım. Müdür elime bir kağıt verdi, derse girme izni kağıdını verdi ve sınıfa gidebileceğimi söyledi.

Kapıyı sert bir şekilde çaldım ve 'gir' sesini duymadan sınıfa girdim. Hoca beni görünce söze başlayacaktı ki ben söze başladım "müdür teneffüsde sizi odasına bekliyor. Buraya gelme amacım mezun olup def olup gitmek!" dedim ve kağıdı masaya bıraktım. Araf'ın yanına oturdum, dikkatlice dersi dinlemeye başladım, bir kaç kişi bakmıştı ama umursamadım.

Zil çaldıktan sonra herkes bana bakarak alkışlamaya başladı. "Teşekkürler" diyerek gururumu okşadım, ne sandız beni gardaşım. Herkes birden şarkı söylemeye başladı.

Şarkıyı açınız.

Bir çocuk oldum, ellerim yaralandı
Bir güneş oldum, gözlerimden yaş aktı
Bir yaprak oldum, damarlarım kan ağladı
Bir aşık oldum, her gece efkarlıyım
Bir içki oldum, yıllandıkça değer kazanan
Bir ülke oldum, herkesin mal varlığı

Bir kum tanesi ufak ve savrulan,
Bir deniz oldum balıklarıyla oynayan

Her gün farklı bir benim,
Her gün aynı değildi,
Her gün farklı bir şehir
Her gün aynı bir rüzgar

Çeker kolumdan savurur beni
Geçen günlerim gençliğimdir benim
Bakış açısı değişik bir çok insan
Hepsi farklı herkes aynı olsa
Her gün monoton devam eder
Bilinen tek rüya dünya döner

Dünya dönsün yerli yersiz
Hayaller farklı farklı söndü
Umudu kırılan bir çok insana
Dua etmek uzaktan hoş göründü

Dünya dönsün yerli yersiz
Hayaller farklı farklı söndü
Umudu kırılan bir çok insana
Dua etmek uzaktan hoş göründü

Herkes kahkaha atarak şarkıyı sonlandırdı şarkıyı bende biliyordum neyse ki, Araf'a döndüm ve bu sınıf neden böyle?" diye soru sordum, Araf sıraya oturdu ve anlatmaya başladı.

"Şimdi 9.sınıftayken B'ler çok havalanmıştı bizde sinir olduk. Sonra bir gün aynı senin gibi böyle tavır sergiledi birisi sonra sınıftan birisi bu şarkıyı açtı ve bizde söyledik. O gün ünlü olmuştuk, sonra şarkı yarışmaları vardı orada okulumuz kazandı finale kaldık, sonra hocalar bizim çıkmamızı istedi toplam sınıf olarak 20 kişiydik sadece 15 kişi katılabiliyordu bizden 3 kişi katılmak istemedi 2 kişide hastalığından dolayı katılamadılar bizde gittik. Bu şarkıyla yendik geldik. Bu sene mezun olacağımız için mezuniyet balomuzda da söylüyeceğiz" dedi şaşkın bir şekilde Araf'a baktım "vay be o zaman şanslıyım hâ" dedim kaşlarımı kaldırarak.

Xx

Eve gelmiştim. Ders çalışmış aşağıdaki spor salonunda 'dünya dönsün yerli yersiz' dinleyerek spor salonundaki aletlere biniyorum.

Şarkıyı yeniden açınız.

Bir çocuk oldum, ellerim yaralandı
Bir güneş oldum, gözlerimden yaş aktı
Bir yaprak oldum, damarlarım kan ağladı
Bir aşık oldum, her gece efkarlıyım
Bir içki oldum, yıllandıkça değer kazanan
Bir ülke oldum, herkesin mal varlığı

Bir kum tanesi ufak ve savrulan,
Bir deniz oldum balıklarıyla oynayan

Her gün farklı bir benim,
Her gün aynı değildi,
Her gün farklı bir şehir
Her gün aynı bir rüzgar

Çeker kolumdan savurur beni
Geçen günlerim gençliğimdir benim
Bakış açısı değişik bir çok insan
Hepsi farklı herkes aynı olsa
Her gün monoton devam eder
Bilinen tek rüya dünya döner

Dünya dönsün yerli yersiz
Hayaller farklı farklı söndü
Umudu kırılan bir çok insana
Dua etmek uzaktan hoş göründü

Dünya dönsün yerli yersiz
Hayaller farklı farklı söndü
Umudu kırılan bir çok insana
Dua etmek uzaktan hoş göründü

Kahkaha attım ve odama çıktım. Telefonumu şarja taktım ve banyo'ya duşa girdim. Pjamalarımı giyinip yatağıma yattım. Annmgili düşünerek.

Selam, naber?  Nasıl gidiyor hayat?¿?¿

Şarkının hikayesi nasıl? Şarkının devamı var.
Allahaısmarladık. Oy ve yorum yapınız♡

Naber? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin