19.Bölüm

1.1K 39 4
                                    


Sonra zaman hızlıca geçti, ben aileme Trabzon'da neler yaşadığımı anlattım. Sonrada Keder ve Zeynep'i görüntülü aradım. Meriç abimin olayını biliyorlardı. Zeynep tıp, Kader'de moda tasarımcılığı okuyordu.

Xx

Sabah büyük bir mutlulukla uyandım çünkü bugün gizli operasyon var adı 'Türk Mira Meriç'in yolunu allahın yoluna götürecek' hahaha tabii ki de adı bu değil adı 'Meriç'i kendime aşık etmek' sonrası kolay, o yüzden bugün konser kafeye gideceğiz.

Yenge kankam
Hazırlan konser kafeye gideceğiz! Ok? Abinide çağır. Buğra'yıda. ♥♥♥♥

Aşağı indim annem kahvaltıyı hazırlamış, "ellerine sağlık Kraliçe arı" dedim ve abimin yanına oturdum. "Baba ben Trabzon'daki evi sattım. Dükkanımı açmayı düşünüyorum. Okul başlayınca işime başlayacağım zaten yazın dükkan kızın öğretmenlik. İzin veriyor musun?" dedim babama bakarak, babam "tamam bugün dükkanı temizleyin, sonra istediğin eşyaları alırız. Hanım ben 2 günlüğüne köye gitmem gerekiyor" dedi anneme bakarak,  annem sadece düğünü düşünüyordu, babamı onayladı.

Üstüme siyah, beyaz benekli, dizimde biten elbise giyindim. Saçlarımı açık bıraktım. Makyaj olarak kirpiklerime rimel dudağımada parlatıcı sürdüm ve küçük çantama telefonumu, peçetemi ve biraz para koydum. "Abi hadi konser kafeye gidiyoruz" dedim. Abim bana şaşırmış bir şekilde bakınca kapıya doğru yürüdüm ve beyaz ayakkabımı giyindim.

Mervegili çağırdım, "Merveeğ! Buğra nerde?" dedim, arkamdan Buğra'nın sesini duyunca hadi işareti yaptım. "Nereye gidiyoruz kelebek" dedi Meriç abim "Meriç abi neden bana 'kelebek' diyorsun?" diye sordum. "Çünkü sen kısacık ömründe herkese iyilik yapmaya çalışıyorsun. Çünkü sen kısacık ömründe herşeyi tatmak istiyorsun. Çünkü sen kısacık ömründe her yeri gidip görmek istiyorsun. Diğer nedeni sonra açıklarım" dedi ve kolunu omzuma attı. Ben şok, ben bim.

Geldiğimizde bir masaya oturduk baya kişi vardı. Sahneye çıkmak için bilet aldık. İlk ben, Buğra sonra abim, Merve, ben ve Meriç'di. Ben iki tane bilet almıştım. "Hadi gencolar ben gidiyorum" dedim ve sahneye çıktım. Arkamdaki abilere şarkıyı söyledim.

Şarkı: Dünya dönsün yerli yersiz
Bir çocuk oldum, ellerim yaralandı
Bir güneş oldum, gözlerimden yaş aktı
Bir yaprak oldum, damarlarım kan ağladı
Bir aşık oldum, her gece efkarlıyım
Bir içki oldum, yıllandıkça değer kazanan
Bir ülke oldum, herkesin mal varlığı

Bir kum tanesi ufak ve savrulan,
Bir deniz oldum balıklarıyla oynayan

Her gün farklı bir benim,
Her gün aynı değildi,
Her gün farklı bir şehir
Her gün aynı bir rüzgar

Çeker kolumdan savurur beni
Geçen günlerim gençliğimdir benim
Bakış açısı değişik bir çok insan
Hepsi farklı herkes aynı olsa
Her gün monoton devam eder
Bilinen tek rüya dünya döner

Dünya dönsün yerli yersiz
Hayaller farklı farklı söndü
Umudu kırılan bir çok insana
Dua etmek uzaktan hoş göründü

Dünya dönsün yerli yersiz
Hayaller farklı farklı söndü
Umudu kırılan bir çok insana
Dua etmek uzaktan hoş göründü

...

Nedensizce Araf'ı anmak istedim. Bazı kişiler fısıldaşmaya başladı, 'oha, o Mira Afra mı?' diye duydum. Sıradaki Buğra, sahneye çıktı ve şarkıya başladı. Halledebilirdik'i söyledi.

Naber? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin