Tony yaklaşık üç haftadır dükkanın arkasında yaşamasının verdiği rahatlıkla banyoya dalarken kapıyı çalmamıştı.Kapıdan çıkmak üzere olan Steve'ye neredeyse çarpacakken kendisini geri çekti.Neyse ki Steve'nin üstü giyinikti, fakat alnına düşen ıslak sarı saçları yeni duş aldığını belli ediyordu.
"Günaydın, erken uyanmışsın." Dedi Steve, esmer çocuğun rutinini ezberlemiş bir şekilde.
"Evet, uyku tutmadı." Kapı ile Steve'in arasından sıyrılıp banyoya geçti.
Steve yeni bir şey söylemek için dudaklarını araladığı sırada çalan telefonuyla cebine uzandı.
"Efendim Nat? Bugün mü?" Bir süre sessizce dinledi.
"Tamam, ben gerisini hallederim.Hoşçakal."
"Ne diyor, işlerini halledebilmiş mi? Bugün burası epey kalabalık olacak gibi duruyor." Dedi Tony, Steve telefon görüşmesini sonlandırırken.Şimdilik yalnızca Steve, Bucky ve Natasha'ya yardım ediyor olsa da günün sonunda kendisine verilen odada bilim dergilerini okurken sızıyordu.
"Natasha'nın kendi işlerini hallettiğinden emin değilim Tony.Clint ve Wanda'yı arayacağım, onların da bugün akşam burada olmaları gerektiğini söyledi."
Son bir haftadır iki çocuğun arkadaşları samimiyeti arttırmıştı, tabii Steve ve Tony de öyle.Başlarda Steve biraz daha mesafeli sayılırdı, Natasha bile Tony'e daha sıcak davranıyordu.Sonra Tony, Steve'nin grubun ağabeyi rolünü üstlendiğini anlamıştı ve aileye giren yabancı olduğunu kabullenmişti.Steve yalnızca tedbirli davranıyordu.
Son zamanlarda ise araları daha iyiydi.Bazı akşamlar Tony, Bucky ile konsol oyunları oynama sözünü yerine getirdikten sonra herkes yattığında Steve ile battaniyelerin altına gömülmüş bir halde sohbet ediyorlardı.İkisi de hayatlarının çoğu kısmını birbirlerine anlatmış ve duygularını açmışlardı.Çok iyi bir terapi yöntemiydi.
"İlk müşteriler gelmek üzeredir, sen içeri geç ben hallederim."
"Teşekkürler Tony." Sıcak bir gülümsemeyle hala banyo kapısında dikilmekte olan çocuğun omzuna hafifçe dokunup yanından ayrıldı.
"Birbirinizi bakışlarınızla yemeniz bittiyse tuvalete ilk ben girmek istiyorum çok sıkıştım."
Tony aniden gelen sesle irkilip Bucky'e döndü.
"Şu imaları keser misin, öyle bir şey olduğu yok çünkü?"
"Hı-hı tabii.Ben de Wanda'dan hoşlanmıyorum zaten."
"Arkadaşımdan uzak dur Barnes." Dedi Tony kaşlarını çatarak.İkisi de bu tehdidin ciddi olmadığını biliyordu.
Bucky ile uğraşmayı sonraya bırakıp telefonunu çıkardı ve Wanda ile Clint'e ayrı ayrı haber vermeye üşendiği için, oluşturdukları gruba mesaj atmaya karar verdi.Grup Thor, Loki, Wanda, Clint, Bucky, Natasha, Steve ve kendisinden yani işe başladığı gün bir arada olan herkesten oluşuyordu.Herkesin buraya doluşacak olmasını umursamadan herkese akşam burada olmalarını söyleyen bir mesaj yolladı.Nasıl olsa Steve abur cubur alışverişini yeni yapmıştı.Yalnızca üç haftada bu garip insanlara ne kadar alıştığını düşünmeden edemedi Tony.
Yorucu bir günün ardından, dövme dükkanının kapısından giren ilk kişiler Thor ve Loki olmuştu.Loki her zamanki baygın bakışlarıyla etrafını süzüyor ve kardeşinin peşinden sürüklenmek zorunda olduğu için sıkılmış sesler çıkartıyordu.Buna rağmen ikisi de gelip dörtlüyle selamlaştı.Natasha öğleden sonra nihayet gelebilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stony One Shots
FanfictionSteve Rogers • Tony Stark Çoğunlukla AU stony #4 tonystark #33 steverogers #19