Shot 20/ Always and All Way

1.3K 71 52
                                    

Bu shotun fikir ve isteği @Kimyager15'ten geldi, umarım hayal ettiği gibi olmuştur.İyi okumalar ✨

Tony ve Steve, düğün hazırlıklarından yorgun düşmüş bir halde kendilerini yatağa attıklarından beri, yani yaklaşık yarım saattir ikisi de bir diğerini daha fazla yormaktan korktuğu için tek bir kelime etmemişti.Temmuz ayında Manhattan gerçekten çok sıcak olduğu için ikisi de sırtüstü yatağa uzanmış halde tavanı izliyordu.Yalnızca elleri yatağın üzerinde birbirine kenetlenmişti.

Sonunda Tony bu pozisyondan vazgeçerek nişanlısına sokuldu.Kolunun birini Steve'nin gövdesine dolarken yüzünü adamın güzel kokulu boynuna gömdü ve mırıldandı.

"Rhodey, beni bütün gün gelen aramaları cevaplamaya ve nezaketle tebriklerini kabul etmeye zorladı, kabus gibiydi."

Steve onun şikayetçi ses tonuna gülüp kollarını ona doladı ve başının üstüne bir öpücük bıraktı.

"Nat da son dakika bir aksilik çıkmaması için pastadan oturma düzenine dek her şeyi en az iki kez kontrol ettirdi.Benim için bile yorucu bir gün oldu."

"Düğünümüze arkadaşlarımızı çağırmamalıydık, sana söylemiştim."

"Saçmalama Tony," dedi Steve bir kahkaha atarak.Tony onun inip kalkan göğsünü hissettikçe ve eşsiz kahkahasını yakından duydukça mutlu olmuş ve kendisi de gülmeye başlamıştı.

Sakinleştiklerinde aralarında kısa süreli bir sessizlik oluştu.Sonunda Steve, "Yarın evleniyoruz." dedi açık bir gerçeği beyan ederek.Sesinde huzur hakimdi.

Tony gülümseyerek bir iç çekti. "Bunun için sabırsızlanıyorum, Bay müstakbel Rogers-Stark."

"Mihrapta sizi bekliyor olacağım, Bay müstakbel Rogers-Stark." Tony'nin oyununa uyarak muzipçe konuştu Steve.

"Ben de size doğru yürüyor olacağım." Tony, cümlesini tamamlamak için zar zor sabrederek nişanlısının dudaklarına eğilip onu öpmeye başladı.Sabredemediği asıl şey, hayatının geri kalanının başlamasıydı aslında.Steve ile sahilde yaşamlarını birleştirdikten sonra Steve'nin hep istediği gibi baş başa kalabilecekleri, her sabah Steve'nin doğayla iç içe spor yapabileceği, gün batımını çizebileceği sakin bir kasabada Tony'nin satın aldığı ormanlık arazideki büyük evde balayı yapacak ve sonra da Malibu'daki eve yerleşeceklerdi.

Tony'nin zihni daha da ileri giderek evin içinde koşuşturan esmer veya sarışın birkaç ufaklık hayal ederken Steve'nin dudaklarına karşı gülümsedi.Steve onun dudağına minik bir öpücük daha bırakıp geri çekildi.

"Ne oldu?"

"Hiçbir şey.Yalnızca seninle geçireceğimiz yılları düşünüyordum."

"Birileri fazla sabırsız." dedi Steve kıkırdayarak.Tony'de sevdiği özelliklerden biri de onun yanında heyecanlı bir kişiliğe bürünmesiydi.İstediği şeyler için sabredemeyen, Steve'nin başının etini yemeye başlayan sevimli Tony, favorisiydi.O anlarda ela gözlerde yanıp sönen minik ışıltılara aşıktı.

"Elbette sabırsızlanacağım! Sonunda kaçık arkadaşlarımızdan kurtulup kendi evimize taşınacağız.Ondan sonra isterlerse kuleyi yaksınlar umurumda değil."

"Evimiz." Steve, kelimeyi vurgulayarak tekrar ettiğinde duygulanmıştı.Hayatı boyunca bir yuva için dua etmişti ve sonra Tanrı karşısına Tony'i çıkarmıştı, şimdi ise gerçek bir yuvaları olacaktı.Steve daha ne kadar müteşekkir olabilirdi, bilmiyordu.

Onun duygulandığını fark ettiğinde iç içe geçmiş bacaklarından bacaklarını sıyırıp onlardan destek alarak yatakta hafifçe yükselen ve çenesine, onun dikkatini yeniden kendisine kaydırmak ister gibi büyük bir öpücük konduran adama döndü.

Stony One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin