Shot 18/ I Was Insecure

1.3K 73 24
                                    

Shot 17/ Cheated On You bölümünün devamı niteliğindedir.İyi okumalar

Sekiz gün.

Tamı tamına sekiz gündür Tony, Steve olmadan yaşamına devam etmeye çalışıyordu.Steve'nin gittiği ilk iki gün gerçek bir cehennem gibiydi.Tony, Natasha'dan onun şimdilik üsse yerleştiğini öğrenmişti.Ayrıca bir süre yalnız kalması gerektiğini düşündüğünü de eklemişti kızıl saçlı arkadaşı.Onu daha önce hiç bu kadar incinmiş görmediğini söylemişti.Tony kendisini berbat hissetmişti.Ona gidemiyordu, özür dileyemiyordu, evlerine geri getiremiyordu.Onsuz olmaktan nefret ederken elinden hiçbir şey gelmemesi mi yoksa hissettiği pişmanlık ve suçluluk duyguları mı nefesini bu kadar kesiyordu, Tony bilemiyordu.

Steve'nin evdeki yokluğuna alışmaktan korktuğu için sekiz gündür laboratuvarından çıkmamıştı.Sanki birkaç gün diğer tarafı boş yatakta uyusa onun kokusunu soluyarak uyuduğu huzurlu uykuları unutacakmış gibi geliyordu.Birkaç atıştırmalık ve bolca alkol dışında midesine yiyecek bir şeyler girse onun, yemekten her zaman şikayet ettiği sağlıklı sebze yemeklerinin tadını unutacakmış gibi geliyordu.

Gözyaşlarının yeniden akmasını önlemek için elindeki şişenin içindeki altın rengi sıvıyı yudumladı.Dün geceden beri bir duvar köşesine çökmüş, Steve'den önceki ve sonraki hayatını düşünüp durmuştu.Anladığı tek bir şey varsa o da Steve'den önceki hayatının kayıp yıllar olduğuydu.Varlığı Steve ile birlikte bir anlam bulmuştu, onunla tamamlanmış hissetmişti.Şimdi bunca yıldır kayıp hissetmesini önleyen o tamamlanmışlık hissini kaybetmek, hayatının Steve'yi tanımadığı yıllarına dönmekten bile acı vericiydi.Bir duyguyu tattıktan sonra kaybetmek, hiç tadamamış olmaktan bazen daha çok acı veriyordu.

Tony çok iyi biliyordu, artık onsuz olmazdı.Belki Steve olmadan ölmezdi ama yaşamasının bir anlamı da kalmazdı.Eşini evlerine geri getirmeliydi ama nasıl?

"Bay Rogers-Stark?" Tony, duyduğu sesle yerinde zıpladı.

"Özür dilerim, sizi korkutmak istememiştim, iyi misiniz?"

Peter Parker, laboratuvarın kapısından yeni girmiş, kendisine doğru temkinli adımlarla yaklaşıyordu.Onu yeniden korkutmak istemiyor gibiydi.Yüzünde endişeli bir ifade vardı.Biraz da terlemişti ve yüzü kızarmıştı.

"İyiyim, iyiyim," dedi Tony, yerinde doğrulurken.Ayağa kalkacak gücü kendinde bulamamıştı.

"Sorun ne?" diye ekledi buna rağmen dili dolaşarak.

"Şey, Bay Fury Japonya'daki insan kaçakçılığının izini sürmemiz için hepimizi göreve çağırıyor.Size ulaşmaya çalıştık ama...Sonuç olarak ben geldim." Dedi Peter gülümseyerek.Tony'nin koluna girip ayağa kalkmasına yardımcı oldu.

Tony, günler önce sessize aldığı Jarvis'i hatırlarken ağrıyan başını serbest kalan eliyle ovuşturdu.

"Hepimizin gitmesini gerektirecek kadar önemli bir konu olduğundan emin misin?Ayrıca sen niye bizimle geliyormuşsun?"

"Artık o kadar da küçük değilim," Peter, esmer adamı laboratuvardan çıkartırken gözlerini devirdi."Üstelik bütün ekip gelebileceğimi söyledi."

Bu cümleyle Tony, Steve'nin de içinde bulunacağı bir ekiple göreve gideceği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldı.Gözleri engel olamadığı yaşlarla buğulanırken başını diğer tarafa çevirdi.

"Hey, Bay Rogers-Stark? İyi olduğunuzdan emin misiniz? İsterseniz Bay Fury'e gelemeyeceğinizi iletebilirim ya da bekleyin ve size bir kahve yapayım..?"

Stony One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin