"Yüzüm gözüm şişene kadar ağlamak istiyorum.
İçip sabaha kadar bayılmak istiyorum.
Cadderlerde dolanıp bağırmak istiyorum.
Müsadenle bu gece dağılmak istiyorum""Kes lan artık sesini" diye bağıran polisle birlikte oturduğum yerde bacaklarımı kendime çektim.
Neredeydik tahmin edilesi çok zor değil.
Karakol.
Bar da herkes kavga ederken birden polisler barı basmış ve o kadar insanın içinde sadece Eylül'le beni ve Poyraz'ları almışlardı. Ha birde o yellozu.
"Polis abicim ayıp alıyor ama öyle herkesin içinde kes sesini felan" dedim ve ayağa kalkarak demirliklere yapıştım. "Ayrıca biz reşit bile değiliz, neden girdik buraya"
Tek kaşını kaldırdı. "Bara giriyorsunuz da buraya mı giremeyeceksiniz?" derken bir diğer polis devam etmişti. "Ayrıca daha on dakika önce kavga çıkarttın ayaklı bela"
Dudaklarımı dişleyip tatlı bir şekilde gülümsedim. O yelloz saçma sapan konuşup sinirimi bozmuştu. Haliyle sinirlenip kavga etmiştik. Ben buraya tıkılırken o rahatça karakoldan çıkmıştı.
Oflayarak yanda ki demirliklere baktım. Gözlerim mavilere döndüğünde gülümsedim.
O da gülümsediğinde yere oturdum ve demirliklere yaslandım.
"Hepsi senin yüzünden biliyorsun değil mi?" dedi Poyraz.
"Bence bana teşekkür et, hayatında hiç unutamayacağın bir anı yaşattım sana"
"Ne güzel bir anı ama!" dedi Poyraz'ın arkadaşları diye tahmin ettiğim esmer çocuk.
Diğeri ise yere kıvrılmış horlayarak uyuyordu.
Omuz silktim. Ve tekrar Poyraz'a baktım. Dudağı patlamıştı. Burnu ve iki gözünün bir kısımları morarmıştı.
Bir anda gelen üzüntüyle gözlerim dolerken yutkundum. Yüzü kötü bir haldeydi.
Tamam, yine yakışıklıydı ama canı yanmıştı ve bu benim yüzümden olmuştu.
"Üzülme" dedi Poyraz demirliklere yaklaşıp benim gibi yere otururken. Aramızda sadece demirlikler varken oldukça yakındık.
"Özür dilerim" dedim kediye dönen sesimle.
Gülümsedi. "Hırçın bir civciv olduğunu biliyordum" dedi ve yüzümü seyredip tekrar devam etti sözlerine. "Civcivler bu kadar hırçın ve psikopat oluyor muydu?"
"Yar ben belanın ta kendisiyim"
"Psikopat civciv terör estirdi haberi doğru oldu sanırım"
Demesiyle birlikte gülümsedim. "Hırçın civciv olacak o"
Kafasını olumlu anlamda salladı. "Hırçın civciv terör estirdi"
Poyraz'ın susmasıyla ikimizin arasında sessizlik yaşanırken arkadan Eylül alaylı sesiyle konuştu.
"Annen ve babanda bakalım öyle diyecek mi hırçın civciv?"
Ve Eylül'ün sözü bittiği an annemin "Beriiil" diye bağırmasını duydum.
İçimden 'sıçtım' diyerek oturduğum yerden omuzlarımdan arkama baktım.
Annemin de o an ki sinirini gördüm.
Sertçe yutkundum.
Bugün iyi bitmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırçın Civciv | Texting
Teen Fiction[Tamamlandı] Manita: Üzülme ama, Manita: Benim tek civcivim var ve o sen değilsin. Manita: Ve hiçbir zaman olmayacaksın. [27.04.20] [23.05.20]