Telefonumdan gelen mesaj sesiyle elimde, içinde sprey boya olan poşeti bir kenara bıraktım. Cebimden telefonu çıkarıp mesajı açtığımda Eylülden olduğunu gördüm.
Eylül Malı: Evden çıktın ve beni çağırmadın.
Eylül Malı: Kırdın beni.
Tam sen nereden biliyorsun diye soracaktım ki Eylül ile evlerimizin karşı karşıya olduğunu ve Eylül'ün gözlerinin full HD gördüğünü hatırladım.
Beril: Hiç istemeyerek çıktım.
Eylül Malı: Niyeh?
Beril: Duvarda ki yazıyı sileceğim kendi isteğimle (!)
Eylül Malı: Aga be enişte mı kızdı?
Beril: Kızması için yapmıyorum gerizekalı abazalık yapacak eğer bunu silmezsem
Eylül: Senin işinde zor be civciv, hadi kolay gelsin
Eylül Malı, çevrimdışı [19.31]
Beril: Ama canım benim istersen yardım edebilirsin
Eylül Malı, çevrimiçi, görüldü [19.31]
Eylül çevrimdışı [19.32]
Gözlerimi devirip telefonumu bir kenara koydum ve yıldızlı mesajlardan Poyraz'ın benim için söylediği şarkıyı açtım.
Sprey boyaları çıkartıp elime siyah olanı aldım ve istemeyerek de olsa yazıyı silmeye başladım.
Yaklaşık on dakikanın sonunda yazılar silindiğinde üzgünlük yüzümden belli oluyordu.
Halbuki bu yazıyı büyük umutlar ve mutluluklarla yazmıştım.
Bitmiş siyah spreyi çöp kutusuna basket olarak atarken duvara uzaktan bakmak için geriye gidecektim ki sırtımın sert bir göğse çarpmasıyla durdum.
Arkamı döndüğümde gördüğüm mavi gözler ile üzüntüme hoşçakal dedim. Çünkü şuan kalbim bir hoş olmuştu onu görünce.
Ama yine de trip modumu unutmayacaktım. "Yardım etmeye mi geldin diyeceğim saçma olacak, silmeyeceğimi mi düşündün?"
Güldü.
"Hayır" dedi ve duvara doğru yaklaşıp spreylere eğildi. İçinden kırmızı renkte ki boyayı aldı ve bana döndü. "Yeni şeyler yazmak için"
"Sildim ya işte, silmezsem yazacağını söyledin"
Kıkırdadı ve spreyi çalkaladı. "Yalan söylemiştim, hiç o yazıyı yazmayacaktım" dediğinde onu dövme istediği bende baş göstermişti. Boşuna mı sildim ben onu?
"Ama başka bir şey yazabilirim"
"Ne gibi?"
Soruma sadece omuz silkmekle yetinip arkasına döndü ve sprey ile duvara yazmaya başladı.
Bende hemen poşetin içinden yeşil renkte ki spreyi aldım. "Sen ne yazacaksın?" dedi Poyraz bana bakmadan.
"Kötü bir şey değil" dedikten sonra ikimizde duvara yazı yazmaya koyulduk.
Ne ben onun yazdığına bakıyordum, ne de o benimkine bakıyordu.
Kaç dakika geçti bilmiyorum ama ikimizinki de aynı anda bitmişti.
Geriye çekilip ben onun yazdığına bakarken o da benim yazdığıma bakıyordu.
Hırçın Civciv
Yazmıştı. Bense
Bu aşk yalnızca bize değer
Yazdım.
Gülümsedim ve Poyraz'a baktım. "Civciv olduğumu kabullenmeye başladın bakıyorum da" dediğimde mavi gözlerini bana çevirerek yüzümü seyretti.
"En başından kabullenmiştim" dedikten sonra dudak kenarları hafifçe tebessüm eder gibi yukarıya kalktı.
"Belki de artık senin civcivin olma zamanım gelmiştir, ha?"
"Ne?"
Birkaç saniye bekledim. Tamam bunu normalde mesaj içinde yazabilirdim ama yüz yüze söylemek utanç vericiydi.
Bir süre bekledim.
Ve son sözlerimi söyleyip hızla oradan uzaklaştım.
"Çişim geldi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırçın Civciv | Texting
Teen Fiction[Tamamlandı] Manita: Üzülme ama, Manita: Benim tek civcivim var ve o sen değilsin. Manita: Ve hiçbir zaman olmayacaksın. [27.04.20] [23.05.20]