Bir kaç salatalıkta Avşar'ın tabağına koyduktan sonra tezgahtan onlara kızarttığım ekmekleri de sofraya koydum. Evde üçüzlerle yalnızdım. Sabah kalktığımda başımda bir Atalay, ve Aytekin vardı. Avşar da o esnada aşağıda abisini uğurluyormuş. Baha yaklaşık bir saat önce evden bir şeyler alıp geliyorum diye çıkınca bende ayaklanıp kahvaltı hazırladım. Bir yirmi dakika öncede Ahsen hanım arayıp yolda olduklarını söyedi.Avşar "Eyyerine sağlık" deyince sırıtıp dolu yanağından öptüm. Aytekin de "Hono bono yok mo?" diye ağzı dolu konuşmaya çalıştı. "Sen ilk önce kahvaltını bitir öyle öperim." deyip sırıttım. Bu sabah kalktıklarında Avşar gayet iyiydi. Hiçte ateşi yoktu. Hatta kalkmış etrafta koşuşturuyordu kardeşleriyle.
Dış kapının oradan ses gelince üçüzlerin gözleri oraya dönerken bende son hazırladıklarımı masaya koydum. Ulus beni böyle görse varya üç hafta kovalar başkasına hazırlıyorsun bana niye bir kere kahvaltı hazırlamadın diye. Sonra da Safinaz ve Makbule'nin önüne atar beni. İçeri elleri poşetlerle dolu olan Baha girince bir anlığına durup masaya baka kaldı. Yalnız övünmek gibi de olmasın ama istersem çok maharetli olabiliyorum. Ondandır. Baha elindekileri tezgaha bırakıp geri masaya döndü. "Sen mi hazırladın bunları?" dedi kaşlarını kaldırarak.
"Yok, üçüzlere hazırlattım." Dedim ciddi bir şekilde ama her halde hakikatten ciddi olduğumu sanıp şaşkın bir şekilde kaşlarını kaldırarak çocuklara döndü. Allah'ım niye normali beni bulmaz? Gözlerimi devirip "Evet ben hazırladım." diye söylendim. Baha kaşlarını çattı "Komik misin sen ya?" dedi dalga geçen bir tonda.
"Ya sen? Sen mi hazırladın diyor birde. Başka kim yapabilir?" Sinirlerim hiç iyi değil bu sabah fark etmediyseniz diye söyleyeyim. Geri yemeklerini yiyen üçüzleri gördüğümde Atalay'ın bize sırıtarak baktığını gördüm. Ona göz kırparken arka cebimdeki telefonum titredi. Çıkarttığım da Ahsen hanımdan gelen mesaja baktım. İki dakikaya burada olacaklarını yazmıştı. Telefonu geri cebime koyup giriş kapısına doğru gittim. Aralıktaki montlardan kendi kabanımı alıp üzerimi giyerken bir yandan da mutfağa geri gittim. Tabağındakilerle uğraşan çocuklara "Onları bitirin tamam mı? Sütünüzü de içmeyi unutmayın. Ben çıkıyorum." dedim.
Baha "Akşam üstü gitmiyor muydun?" diye kaşlarını kaldırarak bana döndüğünde benim de kaşlarım çatıldı. Dünden beri bir konuşası gelmiş bunun. Hayır yani sana ne? "İşim var, ayrıca annen ve Ata da bir kaç dakikaya burada olurlar."
Atalay "İzem abla, sen bu günde kalsan olmaz mı?" diyerek kafasını kaldırdı. "Bu gün çok yoğunum ablacım, ama sonra yeniden görüşürüz zaten değil mi?" Kafasını sallayıp şirince "Peki." dedi ve yeniden önüne döndü. Sırıtarak arkadan eğilip yanağından öptüm. "Ben çıkıyorum." deyip onlara el sallayıp mutfaktan dışarı tam bir adım atmıştım ki Aytekin'in sesi geldi. "Dur! Bir şey unuttun İzem abla!" Kaşlarımı kaldırarak geri onlara döndüm. "Ne unutmuşum?"
Elleriyle yanağını gösterdi. "Beni öpmeyi." Yüzümde hafifçe bir tebessüm oluştu. Onun oturduğu sandalyenin önüne gelip eğildim ve yanağından öptüm. Mutlu olmuş bir şekilde sırıtmaya başlayınca da geri doğrulup mutfaktan çıkmaya hazırlanıyordum ki arkadan bu sefer de Atalay'ın sesi geldi. "İzem abla?" Bunlar bunu bilerek mi yapıyor acaba? " Yan bir şekilde onlara döndüm. "Söyle ablacım."
"Hani sen şimdi hepimizi öptün ya?"
"Evet?"
"Ama abimi bıraktın, o üzülmez mi? Onu da öpmeyecek misin?"
İşte o anda yutkunuyor yada bir şey içiyor olmuş olsaydım şu an cenazemde olurdunuz arkadaşlar. Boğulurdum çünkü. Peki bunu dışarıdan gösterdim mi? Tabikide hayır. Tamam, hani belki azıcık yanaklarımın yandığını hissettim ama belli etmedim ben. Yanda gözlerini üzerime dikmiş olan Baha'ya bir bakış atıp geri Atalay'a çevirdim bakışlarımı "Üzülmez, merak etme." deyip arkamı döndüm. Tamda şu an arkadan havalı bir müzikle ağır çekim buradan çıkıyor olsaydım çok güzel olacaktı bir de ama öyle bir şey olmadı tabikide.
![](https://img.wattpad.com/cover/169136998-288-k252521.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇÜZ MÜ?
Comédieİşte tam o anda... Avşar'ın boyama kitabında taşırdığı en son çizgi de... Baha'nın bana dik dik baktığı o anda telefonum çaldı. Bilin bakalım kim arıyor? Allah'ım keşke şu an gözlerim kanıyor olsaydı da ben bu ismi bu telefonda görmeseydim. TKB AR...