8.bölüm

319 28 53
                                    


Arkadaşlar bu bölüm zaman atlaması olucak çünkü konuları biraz daha netleştirmeye çalışıcam. İnşallah batırmam. ( bundan sonraki bölümlerde biraz daha neler olduğunu anlayacağız.)

İyi okumalar

-

2 ay sonra

Evdeki bağırış sesleriyle en kötü günüme başlangıç yaptığımı anlamalıydım. Annemin bağırarak ağlaması babamın sesleri...

Yorganı hızlıca üstümden atıp annemlerin yanına gittim.

"Anne ne oluyor?" Etrafta bir kaç tabak ve resimler vardı. Annem bana buğulu gözler ile bakarken içim gitmişti. " battık."

"N nasıl battık? Ya doğru düzgün anlatın şunu!" Korkum gittikçe artmaya başlamıştı. Babam elindeki kağıda bakarak ağlarken en son annem konuşmaya devam etti.

"Otel artık babanın değil. Ve en kötüsü.." annemin hıçkırıkları artarken ben algılamakta zorluk çekiyordum. Annem babama sinir ile bakıp devam etti. " eve haciz geldi. 1 hafta içinde burdan çıkmamız gerek. Ve bizim elimizde gram para yok."

Başım feci bir şekilde dönerken zar zor duvara tutundum. Otel ev her şey gidiyordu. Gözlerimin dolmasını umursamadan babamın yanına oturdum.

"Baba n nasıl oldu? Fatih amc.." cümlemi devam ettiremeden babam sinir ile ayağı kalktı.

"O şerefsizin adı bundan sonra bu evde geçmeyecek. Ailesinden tek kişi ile bir ilişkiniz olmayacak." Babam elindeki kağıdı yere atıp sinir ile odasına çıktı.

Ellerim ile yüzümü sıvazlayıp anneme baktım. Bu ev onun için çok değerliydi. Anneannemlerin anneme emanetiydi. Çok ağır olucaktı.

" ortaklığı bitirip kendi oteli yapmış şerefsiz. Allahım sen bize yardım et." Annem dur durak bilmeyen göz yaşları içinde ağlıyordu.

Nasıl yapmıştı bunu. O kadar bir araya gelmiştik. İyi günümüzde kötü günümüzde yan yana olmuştuk. Vicdanları bu kadar mıydı?

Hele tahir. Babası bunları yaparken hiç mi utanmamıştı. Nehir, nazlı abla...

Sinir ile ayağı kalkıp evden çıktım. Onlara gidecektim. Annemin evden bağırışlarını umursamadan koşarak çıktım bahçeden.

Evlerinin yolunu tuttum. Koşarak ilerliyordum. Ayağımda ne bir ayakkabı üzerimde ne bir hırka vardı.

Gözümü hırs bürümüş şekilde ilerlerken birine çarpmam ile sendeledim.

"Önüne baksana be!" Ani çıkışım ile o kişinin mavi olduğunu gördüm." Mavi!"

"Nefes bu halin ne? Neden ağlıyorsun?" Dedi ayağımı görmesiyle gözleri daha da büyüdü. " ayakların.. kızım noluyor?"

" benim aşık olduğum adam şerefsizin ta kendisiymiş bugün onu öğrendim. Oldu mu? Her şey bitti. Ne evimiz var ne de otel. Hepsi o şerefsiz adi herifin yüzünden." Yolun ortasında bağırarak ağlamaya başladım.

Ayaklarım beni daha fazla taşıyamamıştı. Mavi beni kollarımdan tutup ayağı kaldırmaya çalılırken ben yer çekimine boyun eğiyordum.

" ne demek bu? Nefes kendine gel? Ne demek tüm bunlar?" Mavi bana endişeli gözlerle bakarken kafamı iki yana salladım.

" mahvolduk biz. Her şeyimizi aldılar elimizden." Ağlamaktan doğru düzgün konuşamıyordum. Mavi beni bir banka oturtup olanları sakince anlatmamı istedi.

Bense ağlamaktan zar zor çıkan sesim ile elimden geldiğince anlattım.

"Vay şerefsiz." Mavi sinir ile etrafa bakarken ben dur durak bilmeden ağlıyordum.

Sessiz çığlıklarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin