"Gecenin karanlığında buldum en imkansızı"Belkide bu benim şansımdı. Ah! Pardon, şansızlığım. Aşkın en imkansız hali mi? Kesinlikle evet.
Belkide aşk bile değil...İnsan hislerini kontrol edemiyor elbette bunu çok iyi biliyoruz. Lakin insan da sırf bu yüzden dünyaya gönderilmedi mi?
İşte bende hislerini kontrol edemeyen ve kabullenemeyen bir öğrenciyim. Edebiyat öğretmenine aşık olmuş veya aşık olduğunu sanan bir tür öğrenci.
Ah, evet. Edebiyat öğretmeni; Tahir KALELİ. Ben ise onun çalıştığı okulda dersine girmediği öğrenci Nefes ZORLU.
Evet dersime girmiyor. Bu ayrı bir acı olay. Dilemekte mi haram? Bu okula veda etmeme tam olarak 2 yıl var. Belki şansım tutarsa 2 yıldan birinde denk gelirdi dersime. Belki de kursta.
Doğru, denk gelse ne olucak anca 1 ya da 2 yıl görebileceğim. Sonuçta ben adamı seviyorum diye o da ÖĞRENCİSİNİ sevemez.
"Kızım kalk hadi. Bak geç kalırsan karışmam" annemin o meşhur alarm gibi her sabah aynı saatte öten sesi kulaklarıma doldu. Yine sabah olmasına söverek yataktan kalktım. "Geliyorum."
Dolaptan kıyafetlerimi alıp giydim. Makyaj masasının önünde duran makyaj aletlerinden sadece ruju kullanıyordum galiba. O da dudaklarımın çabuk kurumasından dolayı olabilir.
Nemlendirici alarak dudaklarıma sürdükten sonra da saçlarımı düzelterek annemin daha fazla bağırmasını istemediğimden çantamıda alarak koşarak mutfağa gittim.
"Günaydın bal kuşum" evet bal kuşum. Annemin hala bana bebekmişim gibi davranması beni çok sıkıyordu. "Anne ne zaman şu lakaptan vazgeçiceksin?"
Gözlerini devirerek bana baktığında cevabımı almıştım. Bu " hiçbir zaman" anlamına geliyordu.
" babam nerede?" Masanın üstündeki kızarmış ekmeklerden bir kaç tane yiyerek anneme baktım. " sabah erkenden çıktı. Otelde kavga mı ne çıkmış."
Otel babamındı. Orayı yönetmek ile görevli olduğu için bu tür sıkıntılarda da orda olması gerekiyordu.
" hayır olsun bakalım. Neyse ben artık okula gideyim." Ayağı kalkıp kapıya doğru ilerlemem ile annem yine beni soru yağmuruna tutuyordu. " daha bişey yemedin. Hasta felan mısın? Hem daha servis gelmedi nereye?"
" iyi günler anne!" Kapıdan koşarak çıktım. Servis gelmemişti ama bugün canım yürümek istiyordu. Hava biraz kapalı olasada umursamadan yürümeye başladım. Bir,iki sokak ötedeydi okul.
Evden baya uzaklaştığımda hava da biraz bozmuştu. Hatta yağmur çiseliyordu. İşte bu da benim şanssızlığım.
"Naber güzellik?" Çookkk güzel. Bir de bir sokak serserisine denk gelmiştim. Hadi bakalım Nefes.
Arkamı ona döndüğümde benden sadece 2 veya 3 yaş büyük olduğunu anlamak zor değildi. Hatta yaşıtım bile olabilirdi.
Yanında da bir kişi daha vardı. Oda onun ile aynı yaşta olmalıydı. İkiside tam bir gerizekalı tipiydi işte.
"Sabah sabah nereye böyle?" Yanıma yaklaşmasıyla bende onlara karşı yaklaştım. Başım dik bir şekilde aynen cevap verdim.
"Cehenneme. Gelcen mi?" Cevabım ile anırarak gülmeye başladılar. " senle heryere geliriz güzellik."
"Bana bak sabah sabah zor kalktım zaten bir de sizin gibi pezevenkler ile uğraşamam. Siktirin gidin." Artık küfür bile etmeye başlalamıştım. Tabi bu onlarda ters tepmişti.
" ooo sert severiz. Bak şimdiden anlaşalım bir sevdiğin felan varsa aynı dizilerdeki gibi seni kurtarmaya felan gelmesin güzelim." Ah ben şimdi seni nasıl döverdim.
" seninde dediğin gibi DİZİLERDE Kİ GİBİ. Biz gerçek hayattayız. Ve emin ol ben ve tüm kadınlar o dizilerdeki kadınlara benzemiyoruz. Her başı sıkışan kadına erkeğin koşmasına gerek kalmaz gerçekte. Biz kadınlar hallediriz sizin gibilerin işini de."
Artık sinirden damarlarım bile belli olabiliyordu. Onlarda bunu anlamış olacak ki yanımdan uzaklaştılar.Bende kendimi toparlayıp okula yürümeye devam ettim.
•
"Nefes!" Mavi koşarak yanıma geliyordu. Endişeli gözlerle ona baktım. " hayırdır, ne bu halin?" Soluk soluğa konuşmaya çalışıyordu. Anlamıştım kötü bişey olmuştu. " melis bizi konuşurken duymuş."
" n ne? Ne zaman?" Düşündüğüm şey ise bitmiştim ben. " sakın düşündüğüm şey olmasın Mavi."
" maalesef nefes. Tahir hoca hakkında konuşurken bizi duymuş ve sana inat olsun diye şuan da tahir hocaya gidebilir"
"Hassiktir" bu o kadar kötü bir haberdi ki...
Koşarak okula girdim. Tek dileğim söylememiş olmasıydı. Yoksa okuldan bile atılabilirdim.
Koridorlarda onu ararken karşıma tahir hoca çıkmıştı. Benim dersime girmediği için beni tanımıyordu.
Haline bakılırsa hiç bişey öğrenmemişti. Elinde ki kahve ile koridorda dolaşıyordu.
Merdivenlerin başında melisi görmem ile koşarak ona yaklaştım.
"Melis!" Gerizekalı beni görmesiyle bana gülmeye başladı. Her şeyi öğrendiğimi biliyordu.
"Ooo hoşgeldiniz nefes hanım. Hayırdır? Yoksa tahir öğretmen seni umursamadı mı?" Hafif bağırarak söylemesiyle hızlıca kolundan tuttum.
"Bana bak bağırıp durma seni burda bir güzel döverim. Derdin ne?" Kolunu daha çok sıkmaya başladım. Yüzünü ekşiterek bana baktı. "Ne istiyorsun?"
"Okuldan gitmeni." Kolundaki elim gevşerken ne demek istediğini idrak etmeye çalışıyordum. Okuldan gitmemi istiyordu.
"Neden? Neden okuldan gitmemi istiyorsun?"
"Senin yüzünden okul birincisi olamıyorum. Senin yüzünden öğretmenler beni gözde öğrencisi olarak görmüyor."
"Ya sen manyak mısın? Ben okuldan gidince mi düzelecek bunlar? Sen onların hiçbir zaman gözde öğrencisi olmadın melis ve emin ol olmayacaksın. Öğretmenler sana sadece müdürün kızısın diye iyi davranıyorlar. Yoksa senin gibi şımarık, ukala birine kim katlanır?" Yüzündeki öfkeyi görebiliyordum. Laflarım ona ağır gelmişti ama umurumda bile değildi.
"Tahir hocam!" Tahir hocayı çağırmasıyla içimden öyle bir küfür ettim ki. İşte şimdi bittim.
Koşarak ona doğru gitmişti. Bende peşinden." noldu kızlar?" Bize merak ile bakarken ben sadece melise yalvarar gözler ile bakıyordum. Bu tahir hocayla ilk konuşmamızdı. Normalde buna heyecanlanmam mutlu olmam gerekirdi. Ama şu anda mutluluğun m si yok bende.
"Size bişey söyleyecektim de. Önemli."
"Dinliyorum."
Allah'ım nolur bir mucize. Nolur.
•
•
•Selam bebeklerrrr. Yeni bir hikaye yeni bir aksiyon ve aşk. Hadi bakalım.
Seviliyorsunuzzzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz çığlıklarım
General Fiction"Hayat hayaller gibi güzel ve mutlu olsaydı, imtihanın ne anlamı kalırdı?" Hepimiz bir savaşın ortasındayız ve herkesin kendi cephesi kendi kalbi. - Kapak fotoğrafı bana ait değildir. İnstagramdan alınmıştır.(@gifsak)