YazardanTahir bir kez daha korumlardan birini yumruklarken bağırarak konuştu. "Ne işe yarıyorsunuz lan siz?" Dedi. "Ne demek bulamadık,ben size demedim mi onu bulamadan gözüme gözükmeyin diye? Ha!"
Tahir adamları yumruklamaya devam ederken içeri bağırarak kenanın girmesiyle durup arkasını döndü.
"Tahir!" Kenan sinirden kıpkırmızı olmuş bir halde depoya girince tahir adamları bırakıp dayısına döndü. En az onun kadar sinirli olan kenan arkasında bir kaç tane koruma ile tahirin yanına ilerledi.
"Nefes nerede?" Sakin kalmaya çalışarak sorduğu soruyla tahir daha azla sakin kalamayıp bağırmaya başladı.
"Bilmiyorum. Kahretsin ki bilmiyorum."
"Fatih çıkar şunları!" Kenan sağ kolu olan fatihe tahirin dövdüğü adamları gösterirken sinirli bakışları tahirin üzerindeydi hâlâ.
Kenan tahir ile yalnız kalınca elini tahirin omzuna koydu. "Sakin ol ve anlat. Nasıl kaçtı?"
Tahir derin bir nefes alıp annesinin yaptığı ihaneti anlatmaya başladı. "Annem. Annem Sırf nefes benden uzakta olsun diye ona yardım etmiş."
Kenan öğrendiği gerçeklerle sakinliğini zorda olsa korumaya çalıştı. "Demek meliha yaptı. Dua etsinki şerefsiz zorlu kızını bulmamış olsun. Yoksa acısını çıkartırım. Kardeşim bile olsa."
"Asıl dua edelimki eve ulaşmış olsun. Yoksa daha kötü şeyler olur." Tahir dayısının aksini iddia ederken,kenan tahirin dedikleriyle bozguna uğradı. Yeğeni nefesi koruyordu.
"Ne demek eve ulaşmış olsun? O kızı neden zorla tuttuğumuzu unuttun herhalde tahir. Hatırlatayım istersen," dedi. "Onurun canını yakabilmek için kaçırdık o kızı."
"Evet onun için kaçırdık. Ama canı yanan tek o olmadı. Zorlulardan başka can da yandı dayı!" Dedi tahir bıkmış bir şekilde. Kenan tahirin sözlerine anlam veremeyip çarık kaşlarla ona baktı.
"Kimmiş o?" Dedi merak ve hırs barındıran sorusu ile.
"Ben! Ben yandım dayı. Nefesi ve maviyi kaçırma planı sana aitken nefes her gün bana attı suçu. Her gün gözlerindeki nefreti bana tuttu. Sense sadece maviyi alıp kenara çekildin. Ne nefesi ne de nefesin bana olan nefretini gördün." Tahir içindekilerin sadece yarısını kenana dökerken bağırıp konuşmak istediği daha çok şey vardı.
Kenan tahirin bu yakınmalarını görmezden gelerek konuşmaya çalıştı ama telefonunun çalması ile tahiri bırakıp telefona döndü.
"Ne var?"
"Kenan mertoğlu,nasılsın" dedi karşı taraftaki ses sinsi bir kahkaha atarak.
"Fahri?"
"Ta kendisi,kumar borcunu ödemediğin fahri."
"Sana o parayı ödedim. Ki artık umurumda bile değilsin."
"Emin konuşma bence. Ki yanımda kızının en iyi arkadaşı nefes otururken." Dedi yine aynı şekilde gülerken.
" Ne!Nefes'in senin yanında ne işi var?"Tahir,kenanın dediği şeyden sonra telefonu hemen eline alıp hoparlörü açtı.
"Sen onu nasıl zorla kaçırdıysan aynı uygulamayı bizde yaptık. Ve emin olabilirsin hayatımda hiç bu kadar eğlenmemiştim."
Tahir duydukları karşısında okkalı bir küfür edecekken kenan eliyle tahiri susturdu. Susması için işaret yapıp konuşmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz çığlıklarım
General Fiction"Hayat hayaller gibi güzel ve mutlu olsaydı, imtihanın ne anlamı kalırdı?" Hepimiz bir savaşın ortasındayız ve herkesin kendi cephesi kendi kalbi. - Kapak fotoğrafı bana ait değildir. İnstagramdan alınmıştır.(@gifsak)