10.bölüm

346 28 47
                                    


Nihayet bu bölüm neftah var jsjsjsjsj

Geçen ki bölüme o kadar yorum gelmedi. Yani geldi ama ondan önceki gibi gelmedi. Buda benim hevesimi kırdı o yüzden dün 10. Bölümü atmadım. Daha doğrusu yazmadım.

İnşallah buna bol oy ve yorum gelir ona göre diğer bölümü yazıcam. Emeğe saygı🙏🏻🙏🏻

İyi okumalar

-

"Senin gerçeklerin de mavinin ki kadar acı olucak güzelim!"

Şu adamın sesine daha tahammülüm kalmamıştı. İçimde kor gibi bir ateş yanarken bu adamın karşımda vicdansızca sırıtması ateşimi harlıyordu.

Elini çenemden çekip kapıya doğdu gitti. Gözlerim karşımda ki maviye takılınca ağlamaktan kızarmış gözlerini gördüm. İçimden bunların bir rüya olmasını o kadar çok istedim ki..

Kapının açılıp kapanma sesiyle gittiğini sanmıştım. Ama o kapı büyük bir gerçeğin açılış anıymış.

Yanımda beliren gölge ile kafamı oraya çevirdim. Bu.. bu.. tahir Kaleliydi.

"S sen.." gözlerimdeki yaşlar yanaklarımdan bir bir akarken gözlerim yeşilin en acımasız tonuyla bakıyordu.

"Bu da gerçeklerin başrol oyuncusu tahir kaleli. Tabii siz öğretmeniniz olarak bilsenizde.."
o şerefsizi aldırmadan sadece tahire bakıyordum. Babama bu ihaneti yapmış birinin bana daha ne zararı olabilir ki..

" daha yakından tanımak istersiniz belki. Yeğenim Tahir kaleli." Sondaki cümlesi ile inanın benimde dünya ile bağım kopmuştu.

Tahir onun yeğeniydi. Gözlerimi sıkıca kapatıp kendime gelmeye çalıştım.

" b babamdan ne istediniz?" Sesimin titremesine engel olamadan baktım tahire. Ona karşı bişey hissetmemeye söz vermiştim. Ama lanet olası kalbim yine hızlı hızlı çarpıyordu.

O şerefsizin laflarını umursamamaya çalışmıştım. Yeğeniyse yeğeniydi. İkiside aynı psikopat.

"Bunu dayıma sor istersen nefes!" Dedi. İnsanda gram utanma olur be. Nasıl insan bu, nasıl vicdan...

"Senin baban bunu hakketti güzel kız!" Artık burama kadar gelmişti. Bu hayatta en değer verdiğim şey ailemdir. Onlara laf söylenmesine asla katlanmazdım. 

" benim babam karıncayı bile incitmez. Anladın mı?" Çığrından çıkmış bir şekilde bağırmaya başladım. Kafamın sola doğru düşmesiyle acı ile bağırdım.

"İncitti lan! Hemde öyle bir incitti ki. Senin baban bir şerefsiz!" Kafamı zorla kaldırıp ona baktım. Deliye dönmüş gibi etrafta dönüyordu. Tahire baktığımda yüzünü ekşiterek bana bakıyordu.

"Asıl şerefsiz siz ikinizsiniz. Benim babam kimseye zarar vermez. Ama siz.." dememe kalmadan kenan şerefsizi gelip saçımdan tutmuştu.

"N nefes! Bırak onu.yalvarırım." Mavi sandalyesinde çırpınıp bağırırken ben hiç bişey söylemiyordum. Yenilmeyecektim. İstediği kadar canımı yaksın. Boyun eğmeyecektim.

"Senin baban benim karıma tecavüz etti. Anladın mı? Senin baban bir ırz düşmanı." Gözlerimi açıp duyduğum şeyin şoku ile ona baktım. B babam.. nasıl?

"Ne! Yalan.. yalan söylüyorsun!" Beni bırakıp sandalyeye oturdu.

"Ben yalan söylemem. Gerçeklerin acı olmasına alışan biri yalan söylemez. Bana inanmak zorunda değilsin. Ama ben babanın canını yakmak zorundayım." Pis bakışlarını üzerimde gezdirmeye başladı. Gözümü kapatıp sakin kalmaya çalıştım.

Sessiz çığlıklarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin