Multideki müziktende anlaşılıyordur. Aksiyonlu bir bölüm oldu galiba jsjsjsPeki yine mi zaman atlaması? Galiba evet hsjsjsj
Ama herşeyi daha iyi anlayalım diye.. yoksa bu hikaye bitmez
İyi okumalar
-
4 gün sonra
"Mavi çek şu ayağını ya!" Bu mavi ile birlikte 4. yatışımdı. Galiba bir iki gün daha yatarsam yataktan cesedim çıkacaktı çünkü deli gibi yatıyordu.
" Ben mi koyuyorum kızım allah allah. Uyurken insan ne yaptığını biliyor mu?" Mızmızlanarak ayağını üstümden çektiğinde bende üstümdeki yorganı attım.
Mavi ile birlikte kalıyorduk. Yatağı iki kişilik olduğu için gayet rahattı ama mavi sayesinde...
Odasıda büyük olduğu için ikimize yetiyordu. Zaten en fazla bir ay kalırdık.
" neyse günaydın." Gözlerini ovuşturarak bana bakıyordu. Sabah yataktan kalkınca zombi gibi oluyordu. Gülüp aynı şekilde karşılık verdim.
Sonra ben banyoda o da odada üzerini değiştirip içeri geçtik.
Annemler kahvaltı hazırlarken babamlar televizyon izliyordu. Birbirleri ile kardeş gibi olmaları beni çok mutlu ediyordu.
" biz mutfağa girmeyelim kahvaltı hazır olana kadar." Dedi. Kaşlarımı çatarak ona baktığında açıklama yapmaya başladı. "kusura bakma ama yemek yapmak için daha çok gencim."
Kahkaha atmamak için elimle ağzımı kapattım. Ama annemler duymuş ve bize dönmüştü.
"Evin uyuşuklarıda kalkmış. Günaydınlar efendim." Zuhal teyze yalandan sinir ile bize bakarken mavi annesinin yanına gidip yanaklarından öptü.
" olur mu hiç öyle şey. En az akşama kadar uyurum valla." Mavi sondaki cümlesiyle ters köşe yapınca hepimiz kahkaha attık.
" iyi madem kalktığınıza göre ekmek almaya gidebilirsiniz. Kahvaltı hazır zaten." Annemin dediği şey ile mavi omuzlarını düşürüp bana baktı.
"Tutamadın şu çeneni." Dedi. Omuzlarımı silkip portmantodaki hırkamı alıp üzerime giydim.
Her ne kadar yaz mevsiminde olsakta dışarısı sabahları soğuk oluyordu.
Mavide para alıp yanıma geldi. ateşli hırkasını giymeden direkt dışarı çıktı.
Bende yanına gidip aynı ritimde yürümeye başladım. " şu zarf olayı..Hala çıkmadı bir yerden."
Mavi dediğim şey ile gülümseyen yüzünü soldurdu. Baya gündür konuşmamıştık bu konuyu.
" umursamasak. Sonuçta okullarda tatilde. Ne olacak ki. Hem Melisler de tatile İngiltere' ye gitti." Doğru söylüyordu. Zaten başımda bir bela varken onun ile kafamı yormak sadece zamanımı alırdı.
"Haklısın. Konuşmayalım." Daha fazla uzatmadan bakkalın yolunu tuttuk.
"Nefes ben sana parayı vereyimde sen al ben şu köşede olucam." Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ne işi o?"
"Boşver ya önemli değil." Elime parayı tutuşturup beni bakkala soktu. Daha fazla sorgulamadan ekmek bölümünden 2 tane alıp kasaya geçtim. Adam ekmekleri poşete koyduktan sonra parayı uzattım.
Bakkaldan çıkıp mavinin gösterdiği köşeye döndüm. Mavi yoktu.
"Mavi şaka yapıyorsan sabah sabah kaldıramam söyliyeyim!" Dedim. Belki şaka yapıyordur da çıkar diye bekledim ama 2 dakikadır etrafta yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz çığlıklarım
General Fiction"Hayat hayaller gibi güzel ve mutlu olsaydı, imtihanın ne anlamı kalırdı?" Hepimiz bir savaşın ortasındayız ve herkesin kendi cephesi kendi kalbi. - Kapak fotoğrafı bana ait değildir. İnstagramdan alınmıştır.(@gifsak)