20

908 103 106
                                    


     Annemin isteği üzerine ilk idmanımızı yapmak için bahçeye inmiştik. Annem ilk gün nedeniyle  talimat vermek için yanımızdaydı.

Bize ilk başta düzenli spor ve kas güçlendirmek için yapmamız gereken hareketler öğretilmeye başlandı. Kol kasları için ayrı, karın kası için ayrı, esnemek için ayrı; bir sürü hareket öğrettiler.

Bir süre sonra Tuana mekik çekmek yerine farklı bir şey yapınca Saras, “Efendim öyle değil,” dedi ve yanına geçip doğru hareketi göstemeye çalıştığı sırada annem onu sert bir şekilde uyardı.

“Özellikle ona ‘efendim’ demeyeceksiniz. Kendisine gösterilen fazla saygıdan dolayı, bu kadar hantal. Ben izin veriyorum  Saras, ona gerçek bir eğitmen gibi davran!” dedi.

Saras, Tuana’nın homurtularına aldırmayarak başını itaatkar bir şekilde eğdi, “Peki efendim.” dedi ve vakit kaybetmeden ayağa kalktı.

O sırada annemi Süveyş çağırdı. Her zamanki acil telefonlardan biriydi anlaşılan. Bu medenle tekrar geleceğini söyleyerek içeri girdi.

Annem görüş alanımızdan çıkınca Saras usulca Arın’a yaklaşıp onu kolundan çekti.
“Arın, eşlerimizi değiştirme şansımız mümkün mü acaba?” Kısık bir sesle söyleyince duymadığımızı düşünmüştü fakat ben de, Tuana’da duymuştuk.

Bunun üzerine Arın elini şakaklarına koyup hafifçe ovaladı ve Saras’a dönerek, “Keşke önceden söyleseydin kardeşim, biz beraber çok yol katettik.”dedi, normal bir ses tonuyla.

Saras acıyla kıvranırken gülmeden edemedim. Tuana’nın, şu boylu poslu adamı koyduğu durum acınası ve bir o kadar da komikti...

“Bence de bana sen eğitmenlik yapmalısın Arın. Hoş şu ana kadar senin de becerikli bir yanını göremedik ama Saras’tan kötü olamayacağın kesin,” dedi Tuana, sivri bir dille. Sonra Saras’a imalı bir bakış atıp kollarını umursamaz bir tavırla göğsünde bağladı. Bende panik alarmları çalarkan susmayı tercih ederek konunun nereye gideceğini kestirmeye çalışıyordum. Arın’ı benden ayırmayın, lütfen...

“Yanılıyorsunuz efendim, Saras çok yeteneklidir. Beni en az on defa yenmişliği var. Yetenek arıyorsanız onu kaçırmayın,” diyerek karşılık verdi Arın.

Sesindeki muziplik kadar Saras’ın yüzündeki şaşkınlıkta dikkatimi çekmişti. Mavi gözleri kısılmış bu çocuk benden mi bahsediyor, der gibi bakıyordu.

“Tuana Hanım nasıl isterse öyle olsun Arın, onun rahat öğrenmesi söz konusu ,” diye itiraz eden Saras’ı, Tuana kibirli bir şekilde durdurdu.
“Üzgünüm Saras ama kibarca reddetmeye çalışan bu küstah genç, benimle çalışma şansını sonsuza dek kaybetti. Yani benden kaçışın yok tatlım,” diyerek, şeytani bir şekilde gülümseyince Arın gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Saras onun bakışları altında ezilirken zoraki bir şekilde başını salladı.
“Nasıl isterseniz efendim,” diyerek yutkundu.

Arın’ın bana kalmasına çok sevinsem de Saras’a üzülmeden de edemiyordum. Tuana baş edilemez bir karakterdi ve Saras’ı çoktan gözüne kestirmişti.

“Yani anlamıyorum sizi, benimle uğraşmak bu kadar zor mu?” Tuana kaşlarını çatarak ikisine bakarken araya girmeye çalıştım. “Sanmam tatlım, onlar değişik-” sözümü bitirmeme izin vermeden susturdu beni.

“Yani eğer zor değilse zorlaştırayım. Hatta sizi ağlatacak duruma getireyim diyorum,” dedi sert bir şekilde. Gözlerimi devirerek  omuzlarımı düşürdüm. Bu kızla uğraşılmazdı.Tipik Tuana, su katılmaz bir psikopata gururla ev sahipliği yapıyordu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FISILTI "Sessiz Çığlık"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin