14

195 33 6
                                    

"ben yine geleceğim tamam mı? ağlama sakın" chittaphon küçük kızın yanaklarını öptü ve gülümsedi. aklına gelen şeyle elini kolyesine götürdü ve çıkarıp küçük kızın boynuna taktı. küçük kelebek kolyesiydi bu. "beni özlediğin zaman buna bak tamam mı?"

"iyi geceler derken de mi?"

"evet" küçük kız chittaphon'un yanaklarına sayısız kere öpücüklerini kondurdu ve boynuna sarıldı. "seni seviyorum oppa"

"bende seni ufaklık. öğretmenini bekletme daha fazla" küçük kız koşarak öğretmeninin yanına gitti ve elini tuttu. genç oğlan el sallayarak arabaya bindiğinde camı açıp küçük kıza baktı. dahyun arabayı çalıştırdığında bakışlarını yola çevirdi.

"aranızda farklı bir bağ oluştu gibi" taeyong etkileyici sesi ile konuştuğunda chittaphon kafasını eğdi. "aralarında en içine kapanık olanı o. hiçbir etkinliğe katılmıyordu benimle konuştuktan sonra fark ettim herkese gardını indirmediğini"

"daha sık geleceksin gibi"

"sanırım artık öyle olacak"

. . .

denizin sesini gözlerini kapatmış bir şekilde dinliyordu chittaphon. bugün oldukça yorulmuştu fakat mutlu hissediyordu. onlarla olmayı sevmişti.

aklına hikaru'nun söyledikleri geldiğinde istemsizce gülümsedi. taeyong resmen kendisinden bahsetmişti ve gülüşünün güzel olduğunu söylemişti. çocuk aklına pek güvenilmezdi fakat hikaru sandıklarından oldukça zekiydi.

"ne düşünüyorsun?" taeyong elineki kahve dolu bardağı chittaphon'a uzattı ve gülümsedi. "hikaru'yu"

"ona nasıl oldu da bu kadar bağlandın?"

"bilmiyorum ona baktığımda çocukluğumu hatırladım. sessizce bir köşede oturup arkadaşlarımı izlerdim. onu anlayabiliyorum" genç oğlan dudaklarını birbirine bastırdı ve taeyong'a döndü.

"yarın tekrar gidebilir miyiz?" taeyong kendisine kedi gibi bakan gözlere bakıp gülümsedi. "sorman hata" chittaphon gülümsedi ve tekrar denize döndü. yavaş yavaş batan güneşi seyredaldığında içindeki anlamsız mutluluğu bastırmaya çalışıyordu.

"sana bir şey sormak istiyorum chittaphon"

"ne gibi?" genç oğlan meraklı bakışlarını taeyong'a sunarken kalbi deli gibi hızlı atmaya başlamıştı. nefes alışı hızlanırken kendisine bakan koyu kahve gözlere baktı. "sevdiğin kişiyi, hala seviyor musun?"

chittaphon duyduğu soru ile şaşırmıştı. neden böyle bir soru sormuştu ki? ne cevap verecekti? sevdiğim çocuk sensin ve hala seni seviyorum mu diyecekti? çıkmaza girmiş gibi hissediyordu.

"aşk sonsuzdur bilirsin ve ona olan aşkım hiçbir zaman azalmadı. aksine daha da arttı" taeyong dudaklarını birbirine bastırdı ve batan güneşe döndü.

chittaphon böyle bir cevap vermeyi kendisi de beklemiyordu açıkçası. kafasında çok fazla soru vardı ve cidden hiçbirinin cevabı yoktu.

"senin gibi seven biri bulmak zor. seni ve sevgini fark edemeyecek kadar kör olmalı" kendine haksızlık etme sevgilim...

insanın söylemek için çok şeyi olur fakat hiçbir şey söyleyemez ya sanırım bu en acı verici olanı. sevdiğini ona bakarak söylemek herkese duyurmak istiyordu chittaphon, sonra ne kadar yabancı olduğunu hatırlayıp susuyordu.

yanağından süzülen bir damla yaşı hızla sildi ve ayaklandı. "gitsem iyi olur"

"bırakmamı ister misin?"

"teşekkür ederim fakat kendim giderim. ayrıca yarın için kaçta buluşacağız?"

"saat iki gibi hazır ol ben seni almaya gelirim"

"peki. görüşürüz"

"dikkat et."

. . .

"anlat hadi" chittaphon yatağına oturan kardeşine baktı ve nefesini dışarı verdi. "neyi?"

"abi beni uğraştırma" genç oğlan göz devirdi ve yatağına uzandı. "bugün yetimhaneye gittik dahyun ile. taeyong oradaki çocuklarla oyunlar oyunuyordu ve o kadar tatlıydı ki pamuklara sarıp kalbime saklayasım geldi. sonra ileride iyi bir baba olacağını düşündüm"

"sonra ağladın değil mi?" chittaphon kafasını sallayıp yattığı yerde doğruldu ve kardeşine baktı. "sevdiğin zaman çok güzel seviyorsun abi. bunu ona hissettirmelisin. o eskimiş deftere daha ne kadar yazacaksın sevgini?"

"benden uzaklaşırsa?"

"öyle biri olmadığını biliyorsun. her neyse ben mutfaktayım gelirsin yarım saate"

"tamam" chittaphon giden kardeşinin arkasından baktı. ardından yatağının yanındaki komodinden günlük niyetine kullandığı defteri aldı ve yeni bir sayfa açtı.

"ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair"









-
nazım hikmet ile bitirmeler falan

singularity -taetenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin