KORKAK

13 ∞ Nefret

Bölüm Şarkıları; Chase & Status - End Credits

Jeremih & 50 Cent – Down On Me

İki kez Roman’dan yazdım.Heyecanlı oldu.Ve,bölüm +18.Rahatsız olacakların okumaması rica olunur...

Yağmur.Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu.Şimşekler arkadasından kendini gösteriyordu.Yıldırım gibi çakıyordu gökyüzüne.Poyraz gibiydi rüzgar.Pencerelerin camlarına akın eden yağmur damlacıklarının görüntüsü yeniden cezbedici olmuştu.Enfes.

Kapıyı yüksek ses yapacak derece kapattım.Lydia, sadece dövmesini sevmekle meşguldu.Deli oluyordum.İğnenin vücudunda seyehatini her saniye anlatıyordu.Dayanamayıp, ‘’Yetmedimi hala?’’ dedim.Ellerimi bedeninde gezdirmek ve zevkin zirvesinde kıvrandırmak varken...Sadece konuşmayı seçiyordu.Cidden salaktı bu kız.

Düşünür gibi yapmaya başladı.Aklından ne geçiyor Lydia?

Kafasını yanı yatırmayı tercih etti.Topuklu ayakkabılarını yavaşça çıkartmaya başladı.Bunu yaparken bana bakmayı ihmal etmiyordu.Dudaklarına sinsi bir gülümseme yerleştirdi.Hiçbirşey anlamamışça gözlerimi üzerine diktim.Tüm vücuduna sadece gözlerimle bile tecavüz edebiliyordum.Ayakkabılarının parkede tok sesi duyuldu.Aldırmadan salona yürümeye başladı.Bana sadece onu takip etmek kalmıştı.

‘’Şimdi yetti gibi.’’ Dedi aniden. ‘’Belkide yetmemiştir.’’ Diye ikinci seçeneği önüme koydu.Pes ederek ‘’Bitmiş olmasını umuyorum.’’ isyan bayraklarını çekmiştim şimdi.Deri koltuğa kendini attığında kendi eviymiş gibi rahattı.Rahat bir biçimde oturtuğu koltukta, bacak bacak üstüne atmıştı.Kapıya yaslanarak onu izliyordum.Sıkıntı ile kollarımı birbirine doladım.

‘’Sadece seks mi diyorsun?’’

‘’Seks yaparken yeni yaptırmış olduğun dövmeye dokunacaksam,sadece seks,evet.’’

 Sessizliğe hakim olan ortam tatsızlaşmaya yüz tutmuştu.Mutfağa yürümeye başladığımda buzdolabını açtım.Rafında olan içki şişesini elime aldım.Çekmeceden gerekli olan tirbüşon yardımı ile içkinin kapağını açtım.Beklemeden kafama dikmeye başladım.Elimdeki içki şişesi ile salona girdiğimde Lydia hala aynı yerdeydi.Kıpardamamıştı bile.O’nu es geçerek çaprazındaki çift kişilik koltuğa yerleştim.Sabaha kadar oturacak halim yoktu.

Lydia doğrulduğunda, ‘’Bitirelim şu işi.’’ Dedi birden. ‘’Neyi?’’ dedim aldırmadan. ‘’Sözü.’’ Kesik kesik cevapları onu kötü kız yapıyordu. ‘’Havamda değilim.’’ Dedim aniden.Anlayamamış gibi bakıyordu.Az önce dövmesine dokunmak isteyen Roman’dan eserler bile kalmamıştı. ‘’Seks içinde mi havanda olman gerekiyor?Birkaç dakika sonra biter.Bende giderim.’’ Açıklamasına kendi bile inanmıyordu.Hah,komik.

Ayaklandığında ayakkabılarına uzandı. ‘’Madem istemiyorsun…’’ derken bir tekini ayağına geçirmişti. ‘’…Öyleyse ben gidiyorum.’’ Konuşmaya devam etti.Gözlerimi ondan ayırmamıştım.Özellikle güzel kalçalarından.Anlamış olacak ki, ‘’Yeşil gözlerini popomdan çek Roman.’’ Dedi bıkkınlıkla.Gözlerimi devirirken ‘’Vazgeçtim.’’ Dedim.Düşüncelerimi ölçüp,biçerken cevabını beklemeye bile tahammülüm yoktu. ‘’O geçti.’’ Derken sesli bir biçimde güldü. ‘’Ben ne zaman istersem o zaman bedenin altımda inler.Ne zaman istersem!’’ diye vurguladım son cümlemi.

‘’Buna sen karar veremezsin.’’ Dedi kendi kendine konuşurken.Diğer ayakkabısını almak için yere uzandı.Ayaklandığımda içki şişesini cam sehpaya koydum. ‘’Asıl buna sen karar veremezsin.Çünkü ben seni istediğim gibi kullanırım.Ve,sen..Buna karışamazsın.’’