Gitarının tellerine basarken kulağına dolan notalar ona kalbinin atışlarını anımsatıyordu. Hala yaşadığını anımsıyordu. Bu yüzden müziği severdi; çünkü müzikte asla yalnızca notalar olmazdı. Duygular olurdu, her nota farklı bir yere dokunurdu insanın bedeninde. Ve müzik ile uğraşan insanlar en karanlıkları görürdü, aynı zamanda karanlıkta parlayan yıldızları.
Gitardan yükselen bas sesleri, kalbi ile uyumlu bir ritim gibi yükseliyordu odasında. Ve o an anladı ki, yaşamak bas gitar çalmaya benziyordu. Yalnızken; bir boka yaradığı yoktu. Ama ona eşlik eden bir ritim gitar olduğunda veya davulun sert vuruşları, bas gitar anlam kazanmaya başlıyordu. Hayatı yalnızca nefes alarak ve kalp atışlarınızı dinleyerek yaşamanız anlamsızdı. Bu yaşamak değildi, bu sadece nefes almaktı. Ya da kalbi atıyor olmak. Fakat asıl yaşam, başkalarının kalp atışları sizinkilere eşlik ettiğinde başlıyordu. Biri nefeslerinizi düzenlemenize yardım ettiğinde.
Calum: iyiki varsın
Anonim: Her geçen gün biraz daha şaşırtıyorsun beni.
Calum: sen en karanlık gecelerde bile tüm dikkatleri üzerine çeken o parlak yıldız gibisin
Calum: benim hayallerimde ondan da parlak
Calum: ben ise şimşek gibiyim, geceyi ne kadar aydınlatsam bile kalıcı olamıyorum
Calum: yalnızca etrafa zarar veriyorum
Calum: söylesene, bana neden yardım etmek istiyorsun?
Anonim: Çünkü bunu sen istedin, benden sana yardım etmemi istedin.
Calum: ne?
Anonim: O kadar uzağında değilim, seninle çok fazla kez yüzyüze geldik şimdiye dek. Ve insanlarla göz temasından kaçınan sen, Calum Hood, benim gözlerime öyle uzun ve derin baktın ki, adeta bir yardım çığlığı yükseliyordu bedeninden.
Anonim: Umutsuzluk dolu kara gözlerin, bir kez bile parlamadı o saniyelerde.
Anonim: Nasıl olurda bir insanın yaşama dair olan tüm ışığı söner?
Anonim: Sen şimşek değilsin, çünkü şimşekler bile kısa bir anlığına da olsa aydınlatıyor etraflarını.
Anonim: Sen bir gölge gibisin; karanlık ve yalnız.
Anonim: Ama ben buna izin veremem, daha fazla olmaz. Senin gözlerine yeterli miktarda bakan herkes o yardım çığlığını görür, cevap verip vermemek ise onların seçimi.
Anonim: Ben yaptığım seçimden memnunum.
Anonim: Senin gözlerinde oluşacak parlaklığı görene kadar vazgeçmeyeceğim.
Calum: kimsin
Anonim: Anonim.
Calum: biliyorum ama kim olduğunu bilmek istiyorum, seni tanımak istiyorum
Anonim: Şimdilik seni yakınından ama bir o kadarda uzağından izliyorum Calum. O yanık teninden uzak olmak çok zor, şişkin dudaklarının sıcağından tadamamak.. ama bu yanlış.
Anonim: Düşüyorum.
Anonim: Ama beni tutacak biri yok.
Calum: ben varım
Anonim: Sen zaten uçurumun dibindesin, Calum. Üzgünüm.
Calum: iyi ya işte
Calum: düşersen seni aşağıda sıkı sıkı tutarım
Anonim: Yapamam. Bu yardım senin için, senin iyiliğini istemekten öteye geçemem. Bu yanlış olur, amacımdan sapmış olurum.
Calum: bu ne saçma bir şey böyle
Anonim: Üzgünüm ama sana yardım ettiğimden ancak böyle emin olabilirim.
Calum: asla benimle olmayarak mı?
Calum: beni kolların arasına almayarak?
Calum: elimi sıkmayarak
Calum: böyle mi yardım ediyorsun?
Calum: isteklerimi görmezden gelerek mi?
Anonim: Üzgünüm.
Calum: siktir et
Calum telefonunu bir kenara bıraktıktan sonra yatağından kalktı. Odasının köşesindeki boy aynasına ilerledi. Düzensiz nefesleri gittikçe hızlanırken topukları her adımda daha sert vuruyordu yere. Neden kim olduğunu bile bilmediği birini önemsiyordu? Bilmiyordu. Yalnızca yapıyordu.
Ama bu yanlıştı.
Çünkü midesinde yükselen bu hislere engel olamıyordu. Boğazındaki yumru ile birleştiğinde tüm bunlar daha da acı gibiydi.
Düşüyordu.
Ama zaten uçurumun dibinde olan biri nasıl düşebilirdi ki?
Pekala, kısa hikayede 4. sıra mı? Sizler harikasınız.
Yorumlarınız için teşekkür ederim bu gerçekten mutluluk verici.
Calum ve anonimin birlikteliği ile ilgili bir çok yorum ve istek alıyorum ama gördüğünüz gibi şu sıralar bu ikisi içinde oldukça acı verici. Fakat ileride anonim, bu tutumunun nedenini caluma açıklayacak. Ve calum da anonime anlatacak her şeyi zamanla.
Multimedyada öneri parça var; U2 - Every Breaking Wave.
Sizleri seviyorum xx
