ep14

5.1K 495 64
                                    

Anonim: Kendimi tanıtacaksam, bunu en iyi şekilde yapacaksam, sana söyleyebileceğim tek şey şu olur; sandığın kadar aydınlıkta değilim. Karanlıktan, düşmekten ve tüm uçurumlardan korkmamın sebebi bu olsa gerek. Ah Calum, keşke sandığın kadar masum olsam. Hayallerindeki ışığa sahip olsam. Ama değilim; masum, aydınlık. Ben sadece kimliğini gizleyen bir gölgeyim, bedenimde yanan titrek mum ışığını seninle paylaşmaya çalışan.

Anonim: Üzgünüm, hayallerini yıktıysam. Ama sana açık olmamın tek yolu bunu söylemekti. Benden kendimden bahsetmemi istediğinde benim hakkımda basit şeyler bilmek istemeyeceğini düşündüm. 

Anonim: Yardım çığlığına cevap verdim çünkü bu benim gözlerimdekinin bir yansıması gibiydi. Daha da kötüsü; benim bir titrek mum ışığım vardı bedenimde yanan, senin ise kapkaraydı gözlerin. 

Anonim: Bana paylaştıkça azalır dediler, Calum. 

Anonim: Ama bu alev öyle ki; paylaştıkça daha güçleniyor, daha aydınlatıyor etrafını. 

Anonim: Bana karanlığını aç, aydınlatmaya geliyorum.

Calum: ne kadar karanlıkta olursam olayım

Calum: senin için bir kibrit çakardım 

Anonim: Ah Calum, tüm bu söylediklerin.. Teninden uzak kalmak yeterince acıtmıyor sanki canımı bir de bunları diyorsun. 

Calum: uzakta kalmak zorunda değilsin 

Anonim: Fazla yaklaşırsam ikimizde yanarız, korkuyorum.

Calum: iyi ya karanlıklarımız elbet aydınlanır alevlerle 

Calum: korkma 

Anonim: Hey neyse. Nasılsın? 

Calum: bilmiyorum, sen? 

Anonim: Bilmiyorum. 

 Calum, kendi karanlık dünyasını boşverip onun karanlıklarını aydınlatmak için çıldırdığını hissetti. İçerisinde yükselen karmakarışık hisler, onu çıldırtıyordu. Aynanın karşısına geçerek kendisine baktı. Bir süre için unuttuğu karanlığı geri dönerek gözlerini perdelerken dudakları arasından bir inleme çıktı. Tşörtünü çıkararak yatağına fırlattıktan sonra tekrar aynaya döndü.

" Kilo vermeliyim. " diye fısıldadı yansımasına doğru, neredeyse belirginleşmiş kaburgaları ona yetmiyordu. Kafasını iki yana doğru salladı, hayır, kendi karanlığı ile yüzleşmek istemiyordu. Ama buna engel olmak mümkün değildi. Ona ışık olmak istiyordu ama karanlıktan nasıl doğardı ışık? Sahi çakabilir miydi bir kibrit onun için?

 Yatağındaki tşörtü tekrar üzerine geçirdikten sonra eşortmanının iplerini sonuna kadar çekerek bağladı. Sandalyesinin kenarında asılı duran kapüşonlusunu giyerek, kapüşonunu başına geçirdi. Telefonunu masasına özenle bıraktıktan sonra hemen yanında duran su şişesini kaparak dışarı çıktı. Önce yavaş sonra belli bir tempo ile koşmaya başladı. Zayıf düşmüş vücudu, harcayacak enerjisi kalmayıpta parkın ortasında yere yığıldığında terler içerisindeydi. 

O yine de gülümsedi. 

Kalorilerin vücudunu terkettiğini hatırladıkça gülümsedi. 

Fakat bu gülümseme hiç de etrafa ışık saçan türden değildi, bu daha çok onun ne kadar karanlıkta olduğunu gösteriyordu. 

 Bu hikayeyi yazarken bu kadar ilgi göreceğini hiç düşünmemiştim, bu bir kurgudan çok hislerimin yansıması gibiydi benim için. Ve tahmin edebilirsiniz ki, oldukça önemliydi. 

Sizin beğenilerinizi gördükçe bu beni çok mutlu ediyor. Ve kelimelerim eğer sizin içinizde bir yerlere dokunabiliyorsa hikayem amacına ulaşıyor demektir. 

Multideki öneri parça; I Dont Want To Be - Gavin DeGraw 

Sizleri seviyorum anonimler xox

Anonymous | c.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin