"Bugün şehre inip alışverişe gideceğiz." dedi üzerime kendisine küçük gelen bir tişörtü , altıma da annesine ait olduğunu söylediği bir pantolon geçirirken.
" Nereye gidiyoruz dedin?" Bana yabancı gelen kelime ile ona döndüğümde :
"Alışverişe Baekhyun. Sana bir şeyler almamız gerekli . Hem şehirde o yemeyi çok sevdiğin çikolatalardan da var."
"Yaşasın!" Sevinçle yerimde zıpladım. Ah çikolatalar. Chanyeol'den sonra yemeyi en çok sevdiğim şeydi. O akışkan kıvamı beni benden alıyordu.Önüme koysanız bir kavanozu hemen bitirebilirdim zaten Chanyeol de evdeki Çikolata kıtlığını bitirmeye niyetli gibiydi.
Onun dediğine göre metalim ' kedi olalı bir fare tutmuş : hayvan gibi yeyip kilo almıyor muşum.' Bana " Hayvan gibi yiyorsun." dediğinde kafasına bir tane geçirmiştim . Hayvan gibi yemiyordum , önüme koyduğu şeyler çok lezzetliydi bir kere! Ayrıca gezegenimdeki o tadı çamur gibi olan şeyler çok fena kilo aldırıyordu. Dünyadaki yiyeceklerde büyü vardı.
"Baek hadi bin." Chanyeol 'araba' dedikleri metal yığınına binip içeriden benim tarafımdaki kapıyı açarak binmemi beklediğinde yutkundum. Bu metal yığını bana hiç hoş şeyler hatırlatmıyordu.
"Baek korkma ısırmaz , cansız bu. Hadi bin." Bana gülümseyip elini uzattığında elini sıkıca tutarak bindim. Gerilerek içerideki koltuğa oturduğumda Chanyeol'un dibime girdiğini fark edip başımı kaldırdım. Çok yakındık , yüzlerimiz neredeyse birbirine değecek kadar, sıcak nefeslerini yüzümde hissedecek kadar.
Sağ omzumun üzerinden ince , siyah kumaşa uzanmış çekiştirirken benden giderek uzaklaşmıştı .Neden böyle bir şey yapmıştı ki? Sonunda onu sol dizimin kenarında duran parçaya geçirdiğinde konuştu.
"Emniyet kemeri , işte bu şekilde takıyorsun ve kaza anında seni koruyor." Karşısında sanki 9 yaşında bir çocuk varmış gibi konuştuğunda kaşlarımı çattım.Dalga mı geçiyordu dese kendimde yapabilirdim. Niye bu şekilde dibime girip beni kışkırtıyordu ki!
Hışımla onun yüzüne yaklaştığımda şaşırıp kalmış ve bende gözlerim griye dönerken aynı işlemi ona yapmıştım. Özellikle griye döndüğü anı kollamıştım. Çünkü dediğine göre çok hoş bir manzara oluşuyormuş sanki arka taraftan gözünüzü açıp içine gri renkli bir su dökermiş gibi . Sonra gözlerinizin içi toz bulutu gibi oluyor ve kehribarın kayboluşunu izliyordunuz . Ve bu da Chanyeol'de bir hipnoz etkisi sağlıyor , donup kalıyordu . Aynen şimdi olduğu gibi.
"Bir daha bana bir şey öğretirken baştan çıkarıcı hareketler yapıp beni kışkırtırsan Chanyeol ,emin ol ki en hassas anını kollar ve sana o anda saldırırım." Tehlikeli bir tonda söylediğim tehtidimi - evet bu kelimeyi Chanyeol öğretmişti bana çünkü ona sürekli yapıyordum- ciddiye alsa iyi olurdu.
Öksürerek kendine geldi ve başını salladı.Kontağın üzerinde bulunan anahtarı çevirince titreyen motoru hissederek tutundum. Bu şey hareket ediyordu!
"Chanyeol!! Kapıda ki göze ve koltuğuma sıkıca tutunmuştum.
"Bu hareket ediyor!" Chanyeol şaşırarak bana bakmış sonrada kahkahayı basmıştı.Normal bir zamanda güldüğü için ortaya çıkan gamzesine odaklanıp eriyebilirdim ama şu durumda kılımı kıpırdatamıyorum.
"Evet hareket etmeli çünkü bu bir araç ." Diyerek gaza köklediğinde şehre varana kadar çığlık atmıştım. Sonunda bu iğrenç şey durduğunda 'emniyet kemeri' denen saçmalığı çıkartıp dışarı fırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B-04 ➰ Chanbaek
Science FictionExo Planette ki insanlar , yarı insan-yarı robotlar , mutantlar , özel savaş robotları ve siması bile aklınıza gelmeyecek Exo planet yaratıklarının her türlü kişisel ihtiyacını gidermek ve onları motive etmek amacıyla üretilip piyasaya sürülen B-04...