Ep 15 KAVUŞ(M)A:

105 11 0
                                    

Bölüme başlamadan önce şunları söylemek istiyorum. Her bölümde yeni şeyler öğreniyorsunuz ve kurgunun konusu sanki bir romanmış gibi büyüyor . Artık geçiş bölümleri bitti ve çok daha ayrıntı ve bilgilerin olduğuuzun bölümler atıyorum. Umarım beğeniyorsunuzdur. Çünkü bu kurgu benim hayalim .Ve ayrıca kafa dağıtmamı sağlayan bir uyuşturucu. Yani sevip sevmemeniz çok önemli benim için . Lütfen kurgu hoşunuza gittiyse beğenin ki bende mutlu olayım.

İyi okumalar ! Hatalarım varsa affoluna.

Baek'i kurtarmak için geldiğimiz gemiye geri bindiğimizde üzerimizde bir ölüm sessizliği vardı. Yorgunduk , yaşadığımız olayların şokunu atlatamamanın yorgunluğu vardı üzerimizde. Sanki gemideki tüm mürettebat bizim aramızdaki gerginliği görmüş gibi beklenmedik bir şekilde koridorlar bomboştu. Halbuki Luhan'ın Baek'i görünce bırakmayacağını sanmıştım. Baekhyun ise olaylardan dolayı çok yorgun olduğu mazeretini öne sürmüş ve odaya girer girmez uyumuştu. Biz buna özetle benden kaçtı da diyebiliriz.

Jongin özel gücünü kullanarak gemiyi merkeze ışınladığında yorgun ruhum bir an önce eve gitmek için can atıyordu. Eve dönebilmek güzeldi. Hele ki benim yaramaz küçük robotumla.

Onsuz geçirdiğim o bir ayda on yaş büyümüştüm ben. Değil gülmek mutlu olmak bile zor geliyordu. Bu acı öyle bir şeydi ki ölse daha mutlu olacaktım. En azından daha fazla tecavüze uğramaz diye sevinir , küçük bedeni için özel bir cam tabut yapar ve onu sonsuza kadar saklardım.

Şimdi ise günlerce hasret kaldığım beden buradaydı . Onun da bir ölü gibi durduğu ayrıntısını es geçmeyecektim. Onu çok özlemiştim. Gördüğü her şeye garip tepkiler veren , en küçük şeyle bile mutlu olan , 'kız değilim ben!' diye bana bağırıp çağıran sonra da 'erkek de değilim...' diye kucağımda ağlayan bu minik bedeni çok özlemiştim .

Gözyaşlarım pınarlarından akıp gittiğinde ona iyice yaklaşıp kokusunu doya doya içime çektim.

"Uyumadığını biliyorum Baek. Daha ne kadar kaçacaksın benden?.."

Baekhyun'un yüzüme bakmaktan bile korktuğunu biliyordum. Dönüştüğü o kişilikten, beni unutmasından ve bana tecavüz edilmesi olayından kendini sorumlu tutuyordu. Ayrıca yaptığı son hata ile içindeki tüm masumluk kırıntılarını bitirdiğini sanıyordu. Ama aslında bu haliyle bile bana ilk geldiği an kadar masumdu. Kendinin kirli olduğunu ve aramıza duvar öreceğimi sanıyordu daha da kötüsü benim Yifan gibi kötü birine dönüşüp intikam alacağımı. Derin çok derin bir iç çekip konuşmaya başladım.

"Luhan'ın yeteneği sayesinde seni o herifle beraberken gördüm." Sırtı bana dönük olsa bile gözlerini korkuyla açtığını biliyordum. Dahası da titremeye başlamıştı. Ama benle konuşmasını istiyordum. Bu şekilde konuşursam konuşacaktı.Biliyordum.

"Gözlerin kıpkırmızıydı ve onun üzerinde zıplarken derince inliyordun. Sanki her şey normalmiş gibi . Sanki gerçek sahibin oymuş gibi!" Sesimi yükselttiğim de ağlamaya başladığını biliyordum . Ama bunları söylemeye ihtiyacım vardı. Ne kadar acı çektiğimi bilmeliydi. Bazen içimde aynı acıyı ona da yaşatmak gibi mazoşistçe bir düşünce oluşsa da ona kıyamıyordum.

"Seni kurtarmadan önce çok düşündüm Baek. Seni o şekilde bırakmayı çok düşündüm. Dünyanın yok olup gitmesi bile umurumda değildi."

"Öyle ise neden beni kurtardın!" Sonunda bana dönüp doğrulduğunda bende tıpkı onun gibi doğruldum.Size konuşacağını söylemiştim.

"Çünkü bilmek istediğim bir şey vardı. Hatta bu öyle bir şey ki bundan sonra aramızda olacakları belirleyecek."

Ne olduğunu sorarcasına gözlerime ciddiyetle baktığında ağzımdan çıktığı an pişman olacağım o cümleyi kurdum:

B-04  ➰  ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin