Bart gözlerini kapatıp itfaiyeye geldiği gibi ışınlanmaya çalıştı ama başaramadı. Karşısında hala bekleyen Britney:
" Bu sefer adını bile unutacaksın." dedi ve ışık patlaması yarattılar. Peter'ın ilk fark ettiği ağzını oynatabilmesiydi. Silkilerek yerden kalktı. Gözlerini ovuştururken karanlık bir yerde olduğunu fark etti. Tek ışık kaynağı karşısındaki metal kapının üzerindeki parmaklıklardan gelen ay ışığıydı. Parmaklıklara yaklaşıp kafasını demirlere dayadı. Dışarıyı incelemeye çalıştığında ilk geldiği BBS tesisi gibi koridorların kare şeklinde birbirine bağlı olduğunu gördü. Koridorlardaki camdan giren ay ışığı ortada bir bahçe daha olduğunu gösteriyordu. Geriye bir adım atıp arkasını döndü. Gri betonla kaplı beş metrekarelik odaya baktıktan sonra geri parmaklıklara dönüp avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı. Kapıya yumruk ve tekmeler ardı ardına gelirken dışarıdan gelen bir ses geri sıçramasına neden oldu. Kapıdan uzaklaştığında ayak sesleri gelmeye başlamıştı. Demir kapı duvarı kırarcasına açılırken Peter korkudan titremeye başlamıştı. Yüzü karanlıkta kaldığından kim olduğunu göremediği için korkusu daha da artmıştı. Dev gövdesiyle karşısına geçtiğinde Peter kendini bir karınca gibi hissetti. Adam yüzüne bakıp:
" İsmim James. Şu an seni burada misafir etmemizin sebebi Kurulun böyle uygun görmüş olması. İşleri bittiğinde özgür olacaksın. O zamana kadar da sessiz olmanı sağlamam gerekli." dedi naif ses tonuyla. Beklediğinden çok daha sakin olduğu için biraz olsun rahatladı. Güçlerini tekrar kullanmayı düşünürken tepesi aniden attı. Gözleri dolmaya başlarken:
" Judith tek başına kaldı. Lütfen ona yardım etmeliyiz." dedi. Adam yüzünü sağa çevirip boş odaya baktı. Gülerek:
" Onun icabına bakılıyordur. Zamanı gelince bilgi verilir." dedi ve geri bir adım attı. Peter'ın ışığını kapatırken Peter ağlamaya başlamıştı. Adam elini kemerine uzattı. Copunu çıkarırken Peter yine yüzündeki gülümsemeyi görebiliyordu. Cop çıktığında James Peter'a yaklaşıp:
" Kişisel algılama. Ben sadece bir elçiyim."dedi. Copunu kafasına geçirdiğinde Peter gözlerini kapamış ışınlanmayı diliyordu.
~Sıfır Noktası~
Saat sesleriyle uyandı. Gözlerini açıp etrafına bakındı. Yukarıdaki eski floresanlardan çıkan cızırtı dikkatini çekti. Aynı zamanda sürekli: "Tik, tak, tik ,tak." diye sesler geliyordu. Oturduğu yerden kalkıp sola döndü. Gri, ince koridoru floresanlar zar zor aydınlatabiliyordu. "Tik, tak." seslerinin yanında hırlama seslerinin de geldiğini fark etti. Arkasına döndüğünde duvarın solunda kamburu çıkmış zar zor yürüyen bir adam gördü. Görür görmez de harekete geçti. Yaklaştıkça gördü ki adam ölmek üzereydi. Tahta bastonuna tutunmuş soluk soluğa kalmış bir halde ilerliyordu. Yanına gelirken: "Bayım." dedi. Adam hızlı nefes alış verişiyle yürümeye devam edip hiçbir şey demedi. Bu esnada saat sesleri hiç kesilmemişti. Peter kolunu omzundan çekip arkasından daha yüksek sesle:
" Burası neresi?" dedi. Adam kafasını yerden kaldırmadan:
" Seni biliyorum Peter." dedi. Peter şaşırmış bir şekilde yüzünü görebilmek için hızını arttırıp önüne geçti. Az yanan ışıklardan görebildiği kadarıyla adamın yeleğinin üstünde, göğsünü kaplayan koca bir saat vardı. Kafası yere dönük olduğundan bir şey göremedi. Peter merakla:
" Siz kimsiniz?" dedi. Adam bu defa beklenmedik bir şey yaprak hırıltılı sesiyle gülmeye başladı. Kısa bir can çekişmenin sonunda:
" Ben zamanım." dedi. Peter artık saatin neden olduğuna anlam getirir şekilde:
" Öldüm mü?" dedi. Adam tekrar hırıltılı sesiyle:
" Evet ama şu anda sana kalp masajı yapılıyor. Büyük ihtimal hayata dönersin fakat garip olan buraya normal bir insan ölürse gelir." dedi. Peter kafasını adamdan geri koridora çevirdi. İki tarafa da baktı ve sonunu göremedi. Adama dönüp:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ray Part 2
RandomEvrende üç ırk yaşamını sürmektedir. Bunlar Nux, Jark ve Hork olarak üçe ayrılmakta. Hork olarak doğup sonradan Nux olan ilk örnek Bart, Nux ırkının ayrıcalıklarını kaldıramaz. Öğrendiği gerçeklerle birlikte güç Bart'ı delirtir. Artık dünya onun...