6.Bölüm "Buzdolabı"

2.1K 267 163
                                    

Elimdeki kapalı kahve bardaklarını fazla sallamadan ofise girdiğimde ilk olarak güvenlik görevlisine selam vererek, sunbaenime gözükmeden Bogum'un yanındaki yerimi aldım. Bir kahveyi ona verdikten sonra, kendi kahvemi de çıkardım.

"Teşekkürler Iseul."

Kahveyi eline alırken teşekkür eden Bogum'a gülümseyip kendi kahvemi elime aldım. Sandalyeme oturduktan sonra, bilgisayardan oturumu başlattım.

"Dünkü haber baya tutulmuş."

"Hangisi?"

"Şu 3 ortak ünlü iş adamları."

Aklıma Min Yoongi geldiğinde ister istemez yutkundum. Ona rezil olmuştum zaten.

"Sevindim." Dedim zoraki bir gülümseme ile. Bilgisayarı açıp siteye girdiğimde Bogum'a döndüm tekrardan. Çünkü mail atmamıştı.

"Bogum, mailler yok?"

Kahveyi hızla kenara koyan Bogum, unuttuğunu davranışlarından belli ediyordu. Bu haline güldüğümde Sunbaenimin gelmemesi için dua ediyordum. Bu durumu görürse Bogum'a epey kızardı.

"Off sonunda!" Bogum'un serzenişleriyle birlikte bilgisayara mail geldiğinde kahkaha attım.

"Nasıl unutursun sen?"

"Yaa, ben röportajı okurken unutmuşum."

Eliyle kafasına vururken, ona tekrardan güldüğümde gelen maillere baktım.

"Bilim insanları, insan bedenini geleceğe bozmadan göndermek için çok etkili bir "buzdolabı" yapmayı planlıyorlar. Bunun epey bir zor olduğunu belirten uzmanlar, ümitlerini kesmeyip çalışmalarına son hızla devam ediyor."

Yazıyı siteye geçirdiğimde, nedense aklıma Min Yoongi gelmişti. Diğer insanlara göre baya soğuktu.

"Buzdolabı yapmalarına gerek yok ki, Min Yoongi ile konuşsunlar zaten 2 saniyede buz tutarlar."

Kendi kendime konuşup güldüğümde, Bogum'un hemen yanımda beni dinlediğinden habersizdim.

"Min Yoongi mi? Ahh şu ünlü iş adamlarından biri olan değil mi?"

"Ha?"

"Diğerlerine göre gerçekten soğuk biri. Konuşurken beni öldürecekmiş gibi konuşuyor. Korkmuştum ondan cidden."

Dediklerine kahkaha atarken, odada bulunan diğer iş arkadaşlarımın gözleri bir anda bizi buldu. Ellerimle bir şey yok dercesine işaret ettiğimde, anlamaz bakışlarla önlerine döndüler.

Bogum'a göz devirdikten sonra gelen maillere afilli başlıklar bulup, siteye geçirmeye başladım. Bogum da işine döndüğünde aklıma sürekli dün yaptıklarım geliyordu.

Kendimi tutmalıydım!

Saçlarına neden dokundum ki?

Çok yumuşaklardı ama...

Ne diyorsun İseul?!

İç sesimle kavga ederken, gözlerim anlamsızca bilgisayara bakıyordu. O sırada telefonum masada titremeye başladı.

Min Yoongi: Sabah bana atmış olduğun görüldüyü şu anlık görmemezlikten gelerek, öğle arasında attığım konuma gel. Konuşmamız lazım.

Gelen mesaja gözlerimi büyüttüğümde Bogum'a baktım. Kendi işleriyle uğraştığını gördüğümde derin bir nefes vererek onay mesajı attım.

𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐈𝐧 𝐌𝐚𝐳𝐞「 MYG 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin