LABİRENT
Ben:
Taehyung biz hazırız.
Ne zaman geleceksin?Kim Taehyung: Ben de hazırım.
Bogum ❤: Tamam, o halde gidip bitirelim bu işi.
Ben:
Aynen!Kim Taehyung: Fighting!
(Buzdolabı ve diğerleri gördü.)🖤💭
Yoongi, bugün çok durgun gözüküyordu. Bugün ilk defa göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırmıştı. Böyle davranmasının nedeni ne olabilirdi ki? Ayrıca Bogum'dan da bir şeyler öğrenememiştim. Sabahları erkenden çıkmasının sebebi neydi? Yeniden şansımı denemeliydim, bu yüzden Bogum'un yanına ilerleyip, biraz sağa çektim onu.
"Bogum, sana sorduğumda geçiştirdin. Yeniden soruyorum, o yüzden cevap ver. Sabahları neden erken çıkıyorsun? Sorun mu var? Başın mı dertte?"
Kafasını iki yana salladı.
"Sana bunu, buradan kurtulduğumuz zaman anlatacağım. Şimdi bir soru soracağım sana."
"Neymiş?"
"Yoongi'yi seviyor musun?"
"Bogum, ne alaka? Yani neden soruyorsun bunu?"
Endişe içinde konuştu.
"Iseul, 3 gündür senin annen ile görüşüyorum sabahları. İlkin aranızı düzeltmek için onunla konuşmayı kabul ettim ama-"
"Annem mi? Bogum sen ne diyorsun? Annem neden yani, amacı ne?"
"Iseul, bizi buraya hapis eden senin annen ve Yoongi'nin babasıymış..."
"Ne?!"
Aniden bağırmamla Yoongi ve Taehyung, bana döndü.
"Sorun ne?" Yoongi bana bakarken, gözlerimden yaş akmasını engelleyemedim. Bana doğru ilerledi.
"Neden ağlıyorsun?"
"Yoongi..." Hıçkırıklarım konuşmama izin vermedi. Nasıl böyle bir şey olabilirdi? Benim annem ve onun babası... Bir dakika! Yoongi bunu biliyordu. Çünkü Yoongi ailemle ilgili durduk yere sorular sormuştu.
"Iseul, ne oldu birdenbire?" Taehyung'un sesini işitiyordum fakat pek de anladığım sayılmazdı. Çünkü gözlerim Yoongi'de takılı kalmıştı. Her şeyi biliyordu ve bana söylememişti. Belki de diğerlerine göre bana farklı davranması bu yüzdendi. Annemin yaptığının intikamını mı benden almak istiyordu?
Bu yüzden mi, kendine beni bu kadar bağlamıştı?
Bu yüzden mi, beni kendisine aşık etmişti?
"Sen... Sen biliyordun Yoongi."
Gözlerimden akan yaşları temizlerken, kaşlarını çattı.
"Neyi biliyorum?"
"Bizi buraya hapis eden senin baban ve Iseul'un annesiymiş." Bogum konuşunca Yoongi şaşkınlık içerisinde bana baktı. Daha sonra Bogum'a döndü.
"Sen nereden öğrendin?"
Biliyordu işte.
"Iseul'un annesi ile görüştüm."
"Başka ne söyledin Iseul'a?"
Konuşmasını böldüm.
"Başka bilmem gereken şeyler mi var?"
Yoongi, Bogum'a baktı. Daha sonra da Taehyung'a. Onların bilip de benim bilmediğim başka ne olabilirdi ki?
Ayrıca onun babası ve benim annem, neden bizi hapis ettiler ki?
Hayır, hayır! Bunlar gerçek olamazdı!
"Iseul, bak-" Koluma değen ellerini ittirdim.
"Bana söylemedin Yoongi, bildiğin halde benden sakladın."
"Iseul, bunu sana söyleyecektik." Taehyung konuşunca daha da şaşırdım. Onun bile haberi vardı, öyle mi?
"Sen... Sen de mi biliyordun? Yah! Kafayı yiyeceğim şimdi!"
"Bir şey daha var Iseul." Bogum bana döndüğünde kafamı eğdim. Daha neyle yüzleşecektim?
"Buradan-"
"Bogum!" Bogum'un konuşmasını Yoongi bölmüştü. Dolu gözlerle ona bakarken elimi tuttu.
"Buradan çıkınca her şeyi anlatacağım, söz."
Cevap veremedim.
Taehyung gözlerini yumup, geri açtı. Bana her şey yolunda, dermiş gibi.
"Şimdi buradan çıkış yolunu bulalım, zamanımız azaldı. Dünyaya dönünce her şeyi konuşuruz."
Kafamı onaylarcasına salladım. Önceliğimiz buradan çıkmaktı. İlerlerken çalan çan sesi, her şeyi bozmuştu. Birazdan gerçek hayata dönecek ve belki de duyduğum an beni yıkacak gerçekleri öğrenecektim...
Buna hazır mıydım?
Bilemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐈𝐧 𝐌𝐚𝐳𝐞「 MYG 」
FanfictionBu labirentten kurtuldum diyelim, peki ya kalbimdeki labirent? Oradaki labirentten nasıl kurtaracağım seni?