LABİRENT
Bogum ❤: Taehyung biz birazdan labirente gireceğiz.
Kim Taehyung: Aslına bakarsan, şu an yetiştirmem gereken bir işim var. Biraz sonra gitsek, olur mu?
Buzdolabı: Hayır, olmaz.
Kim Taehyung: Taşlar bende?
Buzdolabı: Taehyung, projeyi sabah kalkıp yaparsın. Şu labirentten bir an önce kurtulalım artık.
Bogum ❤: Yoongi haklı aslında.
Kim Taehyung: Iseul, neden cevap vermiyor?
Buzdolabı: Sana ne?
Bogum ❤: Koltukta uyumamak için direniyor. Bugün çok yorulmuş.
Kim Taehyung: O halde geliyorum hemen.
Buzdolabı: Yavşak. (Bu mesaj silindi.)
Bogum ❤: Gördüm ben 😁
Buzdolabı: İyi halt yedin.
Kim Taehyung: Ne sildin?
Buzdolabı: He de, geç.
🖤💭
Gözlerimi araladığımda gözüm açıldı bir anda. Geceyi burada geçirmemize rağmen vücudumuz dinlenmiş oluyordu. Bu sanırım, labirentin atmosferine bağlı bir durumdu. Hemen yanıma döndüğümde herkesin burada olduğunu gördüm. Taehyung elindeki taşları Yoongi'ye verip, yanıma geldi.
"Buraya gelmeden önce grupta konuştuk. Ama sen cevap vermedin, Bogum'un dediğine göre baya yorulmuşsun? Daha iyi misin?"
Dediklerine karşı gülümsedim.
"Evet, iyiyim. Sadece bugün toplantı, iş falan yoğunduk baya. Bir de şirket ortamına alışamadım henüz."
"Ahh anlıyorum, labirentten kurtulunca işine geri dönecek misin peki?"
Omuz silkmekle yetindim. Ne olacağını ben de bilmiyordum.
"Bilmem, o zaman bunu düşünürüm."
"Peki." Kare gülümsemesini bana sunduğunda gözlerim Yoongi'ye gitti. Elindeki taşlarla ilerlemeye devam ediyordu. Aramızda sadece 5 adım vardı, fazlası değil. Hemen arkalarındaydık işte. Taehyung ile beraber onların yanına ilerledik.
Eline taşları alan Taehyung, konuştu.
"Çanın kalmasına az kaldı, büyük ihtimalle yarın labirentin çıkışını bulacağız."
"Peki, öylece çıkabilir miyiz?" Sorduğum soruyla Taehyung'un, Yoongi'ye bakması bir oldu. Yoongi gözlerini bana döndürdü bu sefer.
"Bunu henüz bilmiyoruz Iseul. Yarın öğreneceğiz işte."
Yoongi'nin cevaplaması üzerine, kafamı salladım.
"Bu maceranın sonuna geliyoruz, öyle mi?" Bogum, derin bir iç çekişle konuştu. Gülümseyerek koluna girdim.
"Ben sizden daha fazla buradayım. Buna en çok ben sevindim."
Yoongi ve Taehyung, sessiz kalırken Bogum tekrardan yanıt verdi.
"Biz labirentten kurtulduktan sonra bir şey olmayacak değil mi? Yani ne bileyim, böylesi çok kolay geldi bana."
Yoongi alay eder gibi konuştu.
"Önce kertenkeleden kaçmak, sonra taşları bulmaya çalışmak, onları bir cümle haline getirmek için arama çalışmaları yapmak, en sonunda onun bir işe yaraması için pusula eklemek ve labirentin çıkışını bulduğumuzda bizi ne karşıladığını bilmemek... Gerçekten basitmiş."
Ondan duyduklarım, beynimin zamanı geriye sarmaya sebep oldu. Burada geçirdiğim bütün anları hatırlıyordum.
"Kertenkele mi?" Bogum tekrardan konuşunca onun kertenkele olayında olmadığını hatırladım.
"Tabii, sen yoktun. Yoongi ile kertenkeleden kaçmıştık."
Sonra ben onun saçına dokunmuştum...
"Woahh..." Taehyung bu konuşma boyunca hep sessiz kalmayı tercih etmişti. Burada en az zaman geçiren oydu. Biraz daha ilerlediğimizde Yoongi yanıma gelip konuştu.
"Yarın seninle önemli bir şey konuşmam lazım."
"Kötü bir şey mi?"
"Hayır, yani umarım." Birden sırıtınca ben de gülümsedim. Gözlerim gülüşünde takılı kalmıştı.
Çan çalarken Taehyung, hepimize döndü ve heyecanla konuştu.
"Yarın son günümüz, hazırlıklı olun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐈𝐧 𝐌𝐚𝐳𝐞「 MYG 」
FanficBu labirentten kurtuldum diyelim, peki ya kalbimdeki labirent? Oradaki labirentten nasıl kurtaracağım seni?