~19. Bölüm~

30 10 0
                                    

(Medya: orijinal resim)

Bebeğimle baş başa geçirdiğimiz beşinci günümüzdü, Murat'ın gelmesine iki gün vardı bu iki günüde geçen beş gün gibi dolu dolu geçirecektik

"hangi elbiseni giymek istersin Çağla?" gardrobu karıştırırken ne giyeceğine dair kızımın fikrinide aldım

"bak, sence bu nasıl?" bir süre bekledim "evet bence de harika"

Elbiseyi güzelce giydirip en şeker tacını taktım bez ayakkabılarını da giydirdikyen sonra minik peri Çağla partiye hazırdı

Benimde hazırlanma işlerim bittince bebeğimle birlikte davetli olduğumuz doğum günü partisine gitmek için evden çıktık

"Elif hanım" arkamdan gelen çığırtıları duymazdan geldim "Elif hanım durun lütfen"

Arkamı dönüp suratına baktım "ne var Sema?"

"efendim bugün Murat bey geliyor sizi evde görmek istediğini söyledi"

"ama iki gün sonra gelecekti"

"evet ama işleri erken....." Sema'nın sözlerini kesen, bahçeye birden giren arabaların sesleriydi

İlk gelen arabanın arka kapısından çıkan Murat bu tarafa geliyordu "benim prensesim ve kraliçe annesi beni kapıda karşılıyorlar, işte bu bütün yorgunluğumu aldı"

Kızımı kucağımdan alıp yanaklarından öptükten sonra bana doğru eğilerek dudaklarıma yöneldi "seni çok özledim bebeğim" istediği öpücüğü aldıktan sonra elini belime dolayarak eve doğru birlikte yürümemizi sağladı

Salona geçtiğimizde Çağla'yı Sema'ya verip, kanepelerden birine yayılıp beni yanına çağırdı "gelsene sevgilim, seni çok özledim"

Bebeğimi Sema'dan aldım Muratın yanına gidip oturdum kolunu omzuma atıp kendine çekti "neler yaptınız İstanbul'da?"

"kızlarla birlikte kısa da olsa iyi vakit geçirdik"

"kısa olması iyi oldu seni burada bekleyen bir bebeğin vardı öyle değilmi?"

"evet, o olmasa dönmezdim zaten"

"ne demek dönmezdin?"

Kolunun altından kurtularak yüzüne baktım ve gözlerimi gözlerine diktim "dönmezdim Murat çünkü bana bir hafta demiştin ertesi gün çağırdın ne demeye dönmemi bekliyordun?"

"sevgilim senden çok fazla ayrı kalmak istemiyorum ben"

"bırak bu sevgilim ayaklarını Murat, hayatımı zehir etmekten başka bir işe yaradığın yok senin"

"bana bak Elif, yol yorgunuyum beni rahatlatacağına sinirlerimi geriyorsun daha fazla sıkma canımı yürü odaya git hazırlan iki dakikaya geliyorum"

"ben istemiyorum bugün yorgunum kızımla ilgilenip zıbarıcam" hızla ayağa kalktığım sırada bileğimden sertçe kavrayıp yanına oturttu

"Sema!" sert ve gür çıkan sesin ardından Sema kapıda bitti

"buyurun efendim"

"kızımı alıp çatı katındaki odasına götür"

"Murat kızımı ayırma benden"

"Sema bebeği al götür dedim" kızıma bir yandan sıkıca sarılıyor bir yandan yalvaran gözlerle fikrini değiştirmesi için Murat'a bakıyordum

Sema'ya sert bakışlarımdan yollayarak "hayır Sema!" deyip tekrar murata döndüm "lütfen alma onu benden"

Sema benden zorla bebeğimi alıp arkasını dönüp gittiğinde gözyaşlarımı dizginlemeye çalışıyordum

NEFRETİN ELLİ TONU ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin