(Medya: Zeynep Aktaç)
72 saat sonra
Tahir'in ağzından....
Gıdıklanan burnumun ardından şiddetle hapşırmam sonucu uykumdan uyandım, sebebini anlamam uzun sürmedi Elif'in saçları gelmişti yüzüme
Saçlarını yüzümden çekip komodinin üzerindeki telefonuma uzandım neredeyse dokuz saattir uyuyorduk telefonu yerine bırakıp Elif'den tarafa döndüm saçlarını okşayarak rahatsız etmeden sarıldım
Burnumu dolduran papatya kokusunu derin derin içime çekerek yokluğunda alamadığım oksijenimi aldım bu koku bana hayat veriyordu yaşadığımı hissediyordum
Saçlarını okşarken gözyaşlarıma hakim olmaya çalışsam da yapamıyordum, onca zamanın özlemi vardı içimde, yetmiş iki saat birlikte vakit geçirmek gidermemişti onca zamanın özlemimi, zaten son saatler hariç Çağla'yı nasıl bulacağımız konusunda tartışmaktan birbirimizle konuşmaya fırsat bulamamıştık sonraki saatlerde Elif umutsuzluğa düşmüş çabalamaktan vazgeçmişti
Her kafadan ses çıkıyordu, kimsenin gözüne uyku girmemiş gece boyu düşünmekten herkesin kafası patlama derecesine gelmişti, odaya biraz kafa dağıtmak için geldiğimde Elif'in yatakta uyuyor halde buldum
Geçen günlerin birinde ondan bir hayat öpücüğü çaldığımı az çok hatırlıyorum yarı sarhoştum, kadınlar lavabosundan gelen sesleri duyunca yardım etmem gerektiğini düşünmüştüm bir şekilde kendini toparlayasa kadar o kişinin Elif olduğunu fark etmemiştim o gün papatya kokusunu gizlemişti çünkü
O olduğunu anladığımda ise aklımda tek şey vardı bütün yılların acısını çıkarmak istiyordum ama Elif buna izin vermeden gitti, o gittiği andan sonra bütün dünyam tekrar yıkılmıştı sanki
O günden önce zaten ölüydüm kısacık bir hayat öpücüğü ile az biraz nefes alabilmiştim ama çok kısa sürmüştü
En son söz vermiştim bowling oynamaya gidecektik 'kısa bir duş alıp çıkacağım' dedim onu on beş dakikalığına odada yalnız bıraktım, geri döndüğümde yoktu orda
Telefonu alıp arayım derken mesajları gördüm o kız bırakmıyordu peşimi her yerden engelliyordum ama gene bir şekilde ulaşıyordu bana
Elif'i arayıp açıklama yapamazdım asla dinlemezdi beni biraz sakinleşmesi için zaman verdim
Akşam kapı zilini duyduğumda Elif'in geldiğini düşünmüştüm ama karşımda gene o kız vardı ne ismini biliyordum ne başka bir şeyini
Bağırmaya başladı fazla sarhoştu susturmaya çalıştıkca bağırdı en son tökezleyip düşecekken tuttum onu
Onu tutmamla dudaklarıma yapışması bir olmuştu anında ittirip kolundan tuttuğum gibi dışarı atmıştım
Eve geçip Elif'i tekrar beklemeye başlasam da gelmedi
Kısa süre sonra tekrar buluştuğumuzda ben yine biz olmaya hazırdım ama Elif sanki benden nefret ediyor gibi her seferinde kavga çıkarıyordu onun aksine ne kadar sakin kalmaya uğraşsam da Elif biz olmak istemiyor gibiydi ve en sonunda gitti bir daha da gelmedi
O günden sonra her gecemi barda geçirmeye başladım, arkadaşımın barının arka tarafında benim için ayırdığı odada kalıyordum gece gündüz demeden sürekli içiyordum
İçimdeki ateşi söndürmeye çalışıyordum
Papatya kokusunu almadan yaşamaya çalışıyordum
Şimdi doyasıya alıyorum ama gene kaybolacak diye ödüm kopuyordu
"ben artık seni kaybetmek istemiyorum"
Benim nefes almamı sağlayandan uzaklaşmak istemiyorum
"artık senden ayrı kalmak istemiyorum"
Ne oldurdu artık benimle kalsa, ne olurdu benim nefes almamı sağlasa?
"bıkarmanı istemiyorum"
Bana ait olmayan hıçkırık sesi dikkatimi çekti
"Elif?"
Yavaşca kalktı göğsümden gene gidecek diye korksam da bir anda boynuma sarılması korkularımı da alıp götürdü
Hafif doğrularak sımsıkı sardım bedenini kollarımla
"özür dilerim, biliyorum yaptıklarımdan sonra özrün bir önemi yok ama elimden sadece bu geliyor, özür dilerim yaşattıklarım için özür dilerim canını yaktığım için özür dilerim bizi bu duruma getirdiğim için aşkımızı bir çırpıda harcadığım için senin bu hale gelmene sepep olduğum için hayallerimizin üzerini kapkara anılarla kapattığım için özür dilerim"
Kollarımı gevşetip yüzünü *avuçlarımın arasına aldım ve anlına bir öpücük kondurdum "geçti Elif'im, herşey bitti artık, geçmişi hatırlamıyorum ben"
"özür dilerim"
"geçti güzelim, tekrar kollarımın arasındasın, tekrar nefes almamı sağladın, attık bitti bak birlikteyiz yine biziz, korkular yalnızlıklar acılar bitti gitti, sen bana geldin ya bana sarıldın ya herşeyi unuttum ki ben" derin bir nefes alarak devam ettim "kızımızı da kurtaracağız o adamın elinden işte o zaman bizim de masalımız mutlu sonsuz olacak
"ama Çağla'yı gördün, o Murat'la daha mutlu gibi duruyordu, belki de onun mutluluğu için ben yüreğimdeki boşluğa alışmalıyım"
"Çağla'nın mutlu bir yuvaya ihtiyacı var Murat gibi bir gaddara değil, onu bulacağız ve ayrı geçirdiğimiz bütün günlerin acısını çıkaracağız Elif'im papatya kokulu meleğim üzme artık kendini, benim umudum var sende umudunu kaybetme ki bizi bekleyen güzel günlere gülümseyerek girelim"
(*)
🎈Ve bölüm sonu🎈
📌Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi buraya alalım
Seviliyorsunuz💖
Dark Angel...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETİN ELLİ TONU ✔
General FictionGeçmişteki hatalarımız geleceğimizi etkiler mi? Her rengin bir çok tonu olduğu gibi duyguların da tonları vardır... Birazdan giriş yapacağınız hikayede nefretin tonlarını ve Elif Sena Çakır'ın geçmişteki hatasının geleceğini nasıl etkilediğini okuy...