~27. Bölüm~

20 10 0
                                    

(Medya: Zeynep Aktaç)

72 saat sonra

Tahir'in ağzından....

Gıdıklanan burnumun ardından şiddetle hapşırmam sonucu uykumdan uyandım, sebebini anlamam uzun sürmedi Elif'in saçları gelmişti yüzüme

Saçlarını yüzümden çekip komodinin üzerindeki telefonuma uzandım neredeyse dokuz saattir uyuyorduk telefonu yerine bırakıp Elif'den tarafa döndüm saçlarını okşayarak rahatsız etmeden sarıldım

Burnumu dolduran papatya kokusunu derin derin içime çekerek yokluğunda alamadığım oksijenimi aldım bu koku bana hayat veriyordu yaşadığımı hissediyordum

Saçlarını okşarken gözyaşlarıma hakim olmaya çalışsam da yapamıyordum, onca zamanın özlemi vardı içimde, yetmiş iki saat birlikte vakit geçirmek gidermemişti onca zamanın özlemimi, zaten son saatler hariç Çağla'yı nasıl bulacağımız konusunda tartışmaktan birbirimizle konuşmaya fırsat bulamamıştık sonraki saatlerde Elif umutsuzluğa düşmüş çabalamaktan vazgeçmişti

Her kafadan ses çıkıyordu, kimsenin gözüne uyku girmemiş gece boyu düşünmekten herkesin kafası patlama derecesine gelmişti, odaya biraz kafa dağıtmak için geldiğimde Elif'in yatakta uyuyor halde buldum

Geçen günlerin birinde ondan bir hayat öpücüğü çaldığımı az çok hatırlıyorum yarı sarhoştum, kadınlar lavabosundan gelen sesleri duyunca yardım etmem gerektiğini düşünmüştüm bir şekilde kendini toparlayasa kadar o kişinin Elif olduğunu fark etmemiştim o gün papatya kokusunu gizlemişti çünkü

O olduğunu anladığımda ise aklımda tek şey vardı bütün yılların acısını çıkarmak istiyordum ama Elif buna izin vermeden gitti, o gittiği andan sonra bütün dünyam tekrar yıkılmıştı sanki

O günden önce zaten ölüydüm kısacık bir hayat öpücüğü ile az biraz nefes alabilmiştim ama çok kısa sürmüştü

En son söz vermiştim bowling oynamaya gidecektik 'kısa bir duş alıp çıkacağım' dedim onu on beş dakikalığına odada yalnız bıraktım, geri döndüğümde yoktu orda

Telefonu alıp arayım derken mesajları gördüm o kız bırakmıyordu peşimi her yerden engelliyordum ama gene bir şekilde ulaşıyordu bana

Elif'i arayıp açıklama yapamazdım asla dinlemezdi beni biraz sakinleşmesi için zaman verdim

Akşam kapı zilini duyduğumda Elif'in geldiğini düşünmüştüm ama karşımda gene o kız vardı ne ismini biliyordum ne başka bir şeyini

Bağırmaya başladı fazla sarhoştu susturmaya çalıştıkca bağırdı en son tökezleyip düşecekken tuttum onu

Onu tutmamla dudaklarıma yapışması bir olmuştu anında ittirip kolundan tuttuğum gibi dışarı atmıştım

Eve geçip Elif'i tekrar beklemeye başlasam da gelmedi

Kısa süre sonra tekrar buluştuğumuzda ben yine biz olmaya hazırdım ama Elif sanki benden nefret ediyor gibi her seferinde kavga çıkarıyordu onun aksine ne kadar sakin kalmaya uğraşsam da Elif biz olmak istemiyor gibiydi ve en sonunda gitti bir daha da gelmedi

O günden sonra her gecemi barda geçirmeye başladım, arkadaşımın barının arka tarafında benim için ayırdığı odada kalıyordum gece gündüz demeden sürekli içiyordum

İçimdeki ateşi söndürmeye çalışıyordum

Papatya kokusunu almadan yaşamaya çalışıyordum

Şimdi doyasıya alıyorum ama gene kaybolacak diye ödüm kopuyordu

"ben artık seni kaybetmek istemiyorum"

Benim nefes almamı sağlayandan uzaklaşmak istemiyorum

"artık senden ayrı kalmak istemiyorum"

Ne oldurdu artık benimle kalsa, ne olurdu benim nefes almamı sağlasa?

"bıkarmanı istemiyorum"

Bana ait olmayan hıçkırık sesi dikkatimi çekti

"Elif?"

Yavaşca kalktı göğsümden gene gidecek diye korksam da bir anda boynuma sarılması korkularımı da alıp götürdü

Hafif doğrularak sımsıkı sardım bedenini kollarımla

"özür dilerim, biliyorum yaptıklarımdan sonra özrün bir önemi yok ama elimden sadece bu geliyor, özür dilerim yaşattıklarım için özür dilerim canını yaktığım için özür dilerim bizi bu duruma getirdiğim için aşkımızı bir çırpıda harcadığım için senin bu hale gelmene sepep olduğum için hayallerimizin üzerini kapkara anılarla kapattığım için özür dilerim"

Kollarımı gevşetip yüzünü *avuçlarımın arasına aldım ve anlına bir öpücük kondurdum "geçti Elif'im, herşey bitti artık, geçmişi hatırlamıyorum ben"

"özür dilerim"

"geçti güzelim, tekrar kollarımın arasındasın, tekrar nefes almamı sağladın, attık bitti bak birlikteyiz yine biziz, korkular yalnızlıklar acılar bitti gitti, sen bana geldin ya bana sarıldın ya herşeyi unuttum ki ben" derin bir nefes alarak devam ettim "kızımızı da kurtaracağız o adamın elinden işte o zaman bizim de masalımız mutlu sonsuz olacak

"ama Çağla'yı gördün, o Murat'la daha mutlu gibi duruyordu, belki de onun mutluluğu için ben yüreğimdeki boşluğa alışmalıyım"

"Çağla'nın mutlu bir yuvaya ihtiyacı var Murat gibi bir gaddara değil, onu bulacağız ve ayrı geçirdiğimiz bütün günlerin acısını çıkaracağız Elif'im papatya kokulu meleğim üzme artık kendini, benim umudum var sende umudunu kaybetme ki bizi bekleyen güzel günlere gülümseyerek girelim"

(*)

🎈Ve bölüm sonu🎈

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎈Ve bölüm sonu🎈

📌Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi buraya alalım

Seviliyorsunuz💖
Dark Angel...

NEFRETİN ELLİ TONU ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin