37.Bölüm

197 5 5
                                    

*Hasret kaldım o huzur kokan tenine..*

Saatlerce sahilde oturmuş ağlıyordum.Elimde her şeyin kanıtı olan fotoğraflarla öylece sahilin kokusunu içime çekiyordum.

Ama istediğim koku bu değildi. İstediğim koku  demirin teninden yayılan huzur kokusuydu..

İçimde  bir yer  kanıyordu,kendimi çok çaresiz hissediyordum.Ne yapacağımı bilmiyordum?

Demir..acaba o ne haldeydi?Ne yapıyordu?Mesajı okuduktan sonra ne yapmıştı?

Onu o kadar çok merak ediyordum ki.Keşke bunlar yaşanmasaydı,keşke bu sabah olduğu gibi mutlu,huzurlu bir şekilde kalsaydık!

Bardan çıkarken kimseye haber vermemiştim.Sırmaya bile bir şey demeden hemen ordan uzaklaşmıştım.
Eğer haber verirsem demir beni bulabilir di!
Onu arayamazdım.Ama birinin yanımda olup bana akıl vermesi gerekiyordu;yoksa yanlış kararlar verebilirdim.

Aklıma abim geldiğinde onu aramak için telefonumu elime alınca duraksadım.Emin değildim!

Ağlamaktan şişmiş gözlerim,bitkin ve yıkılmış halimi görmesini üzülüp sinirlenmesini istemiyordum.Biraz kendime geldikten sonra onun yanına giderdim zaten.

Öylece sahilde oturdum..güneşin batıp akşam olduğunu bile farketmemiştim.Artık ağlamaya bile mecalim kalmamıştı.

Yavaşça oturduğum banktan kalktığımda hafif başımın dönmesiyle bir yere tutunmaya çalıştım.

Elimin altında hissettiğim sert bir şeyle kafamı ona doğru çevirmiştim ama...ağzıma kapanan bezle gözlerim kapanmış,bilincimi kaybetmiştim.Sonrası ise karanlıktı....

Demir'in ağzından;

Cansu'nun yazdığı mesajı okuduktan sonra kendimi toparlayamamış ve yere düşmüştüm.Kalbime bir şeyler batıyordu sanki!

Onu kaybetmek korktuğum ilk şeydi,ben onsuz yapamazdım.
Beni terk etmişti hemde bir açıklama yapmama izin vermeden!

O şerefsiz ona ne demiş olabilirdi?

Aklıma Buğra 'nin gelmesiyle hemen ayağa kalkıp bara girdim.En son onu yerde baygın bir şekilde bırakıp çıkmıştım.Ama bara girdiğimde her yere baktım ama yoktu!Nereye gitmişti bu it herif?

"Nereye gitti lan bu şerefsiz?"diye barı inletecek şekilde bağırmıştım.

"Abi biz dışardayken kaçmış olmalı."diyen Ozanla daha çok sinirlenmiştim.

"Sırmayı aradın mı sen?Cansu nerdeymiş?"dediğimde yüzü düşmüştü.

"Aradım ama o da bilmiyormuş nerde olduğunu?Ona bir şey demeden gitmiş Cansu."

Çıldıracaktım!Nereye gitmişti bu kız?

"Peki neden abi neden?Nolmuş birden,o şerefsiz Cansuya ne demiş?"dediğimde çenesi seğirmişti.

"Cansu senin onu aldattığını düşünüyor."dediğinde kan beynime sıçradı.Bu da ne demek ti!

Sinirden bir şeyleri kırıp dökmeye başlamıştım!

Cansunun bana ikinci kez güvenmemesine mi sinirlenseydim yoksa o şerefsizin Cansuyu kandırmasınasinirlenmeliydim!

Etraf cam parçalarıyla dolmuştu.Sinirim geçmiyordu!

Cansuyu görene kadar da geçmeyecekti.

Telefonumu çıkarıp ereni aradım belki onun  yanında dır.

Çalıyor...çalıyor..çalıyor...ama açmıyordu.

Bir kere daha aradığımda dördüncü çalışta açmıştı!

"Eren?"dediğimde karşı tarafta bir sessizlik olduktan sonra konuştu.

"Demir,hayırdır kardeşim."demişti.Sesi uykuluydu.Yani Erenin bir şeyden haberi yoktu sanırım.

"Cansu yanında mı?"diye sorduğumda konuştu.

"Hayır,senin yanın da değil mi?Bir şey mi oldu?Senin sesin niye endişeli geliyor?"diye art arda soru sorduğunda daha fazla konuşamayacağımı anladığımda telefonu ozana uzattım.
Sinirimi bir şeylerden çıkarmalıydım!

Cansuyu bulmam gerekiyordu.Başına bir şey gelirse kendimi affetmezdim.

Hemen bardan çıkıp arabama bindim.Ozan arkamdan bağırıyordu ama kaybedecek  vaktim yoktu.

Nereye gittiğimi bende bilmiyordum,tek bildiğim Cansuyu bulmak istemem di!

İki saatir yoldaydım her yeri didik didik aramıştım,Cansunun gidebileceği tüm yerlere bakmıştım ama yoktu!Kafayı yiyecektim nereye gitmişti bu kız?

Sinirimi asfalttan ve direksiyondan çıkarıyordum.

Vaktimi kaybedeceğimi bilmesem oturup şurda ağlayacaktım.Bir kere meleğimi kaybetmiştim ikincisini de kaybedemezdim!

Son  yer olarak sahile gitmiştim,sahilin her köşesine baktım ama yoktu!
Umutlarım tükenmişti.

Ya cansu beni bırakıp çok uzaklara gitmişti ya da Cansunun başına bir şey gelmişti!
İki seçenekte beni mahvediyordu.Gözümden düşen yaşlarla birlikte bir banka oturdum ve sahilin kokusunu içime çektim.

Ama bu koku beni rahatlatmıyordu;beni rahatlatan huzur veren tek koku onun kokusuydu.

Oturduğum bankta elimi iki yanıma koyup öne doğru eğildiğimde elime bir şey çarpmıştı.Dönüp baktığımda bir flar olduğunu gördüm.

Çok tanıdık geliyordu...

Elime alıp baktığımda o koku yayıldı..nergis kokusu.
Cansu,meleğimin kokusu.Sabah onu öperken utanıp kızardığı için bunu boynuna takmıştı.
Şimdi burdaydı,demek ki buraya gelmişti!

İçime tekrar umut tohumları yeşerdi.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonuma baktım.Whatsaptan bir fotoğraf gelmişti tanımadığım bir numaraydı.

Fotoğrafı açıp baktığımda içim titremişti,kalbim canlı canlı parçalanıyordu sanki.Kaybetme korkusu iliklerime kadar işlemişti.Hayır!
Bunu kaldıramazdım,bir daha aynısını yaşayamazdım.
Sevdiğim ikinci kadını kaybedemezdim.

Cansu beni hayata döndürmüşken şimdi öldüremezdi!

Fotoğrafta Cansunun elleri ve ayakları bağlanmış ağzında bir bant vardı.Pis bir odada hapisdi!

Aklıma gelen şeyle sinirden ayağa fırladım;Cansu eski anılarını hatırlayıp üzülecekti.Kahretsin!

Fotoğraftan sonra gelen mesajı okudum;

"Berile karşılık Cansu..."

Bölümü beğenmeden geçmeyinnn🤗💕

Barmenci KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin