Yatağıma döndüm ama aklım hâlâ o kanlı göz bandında kalmıştı. Bana bir şeyler çağırıştırıyodu ama ne ? Uyumaya karar verdim
Sabah olduğunda ilk iş telefonuma baktım , Doğu "Günaydın :)❤" diye mesaj atmıştı. İçimde kelebekler uçuşuyordu adeta ama tedbirli olmakta fayda vardı ve bugün hastaneye kontrole gidecektim.
Doğu beni götürmeyi teklif etti ama kabul etmedim çünkü Bora ile gidecektim. İçeriden yumurta kokusu gelmeye başladı , uyuşuk bir biçimde kalktim ve lavaboya gittim elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra üstümü değiştirdim kısa saçlarım uzamıştı ve dipten kahverengi saçlarım geliyordu. Yüzüme hafif bir makyaj yaptım bu arada da saç maşasının ısınmasını bekledim . Saçlarımı da yapıp kahvaltı sofrasına geçtim
-Ellerine , kollarına sağlık Suna , enfes görünüyorlar
-Ay lafi mı olur canım , dedi Suna ve omuz büktü. Kahvaltım bittikten sonra aşağıya indim ve Borayi bekledim . Bora gelmişti ama ön koltukta başka biri oturuyordu. Arka kapıyı açtım ve oturdum
-Günaydın, nasılsın?
-İyiyim, Bora sağ ol sen nasılsın?
-Bende iyiyim Allaha şükür.
Bora aynadan bana bakıyordu ve benim yanındaki adama baktığımı fark etti .
-Babam dedi ve başıyla yanindaki adamı işaret etti . Adam bana tanıdık geliyordu belki de eskiden tanışmıştık o yüzden siması tanıdık geliyordu.
-Merhaba efendim , dedim tatlı bir ses tonuyla . Bora arabayı çalıştırdı ve yola koyuldu. Adam pekte tatlı değildi ve konuşmayı sevmiyordu anlaşılan.
Hastaneye gelmiştik , doktor beni muaniye ettikten sonra baş ağrılarım için birkaç ilaç yazdı hastaneden çıktık. Artık en sevdiğim şarkı Mutlu Yıllar olmuştu. Belki de eskidende o şarkıyı seviyordum . Kim bilebilirki
Arabaya binerken Boranın babasının cebinden garip bir işaret olan anahtarlık düştü, bu işareti daha öncede görmüştüm ama nerde olduğunu hatırlamıyordum. Akşam için çok heyecanlıydım çünkü Doğuya gidecektimm
Eve gelip hazırlandım , Doğunun evine gittim fakat kapının önündeyken telefonum çaldı arayan baş komiser Tolgaydı
-Alo. Başkomserim ?
-Sana söyliyceklerim aramızda
-Emredersiniz başkomserim.
-Bir cinayet daha işlendi yani katil Efe olamaz.
-Efe mi ? Lise arkadaşım olan mı?
-Ahh , evet. Sen kaza geçirmeden önce onun suçlu olamayacağını söylemiştin. Belki bir şeyler hatırlarsın.
-Anlıyorum komserim ama ben bir sey hatırlamıyorum eğer ki bir gelişme olursa sizi haberdar ederim.
Zili çaldım , Doğu kapıyı açtı. Üzerinde sportif kıyafetler vardı çok yakışıklı duruyordu. İçeriye girdim Kenan Doğulu /AŞK ILE YAP şarkısını açmıştı ve masaya oturdum gözüm saate takıldı bugün sabah gördüğüm o garip işaret saatin içinde vardı.
Doğu gelince sordum
-Bu işaretin anlamı ne ?
-Hango işareton ? , bir yandan da yemek yiyodu ve ağzını kapatıyordu
-Şu saatteki işaret.
-Ha o mu ? O bizim aile sembolümüzüdür.
Şok olmuştum bu aile sembolü ile Boraların ne alakası vardı ?
Doğunun gözlerinin içine baktim , şarkıya ve o sembole odaklandım.
Ve o an her şey beynime yeniden yüklendi. Hatırlıyordum.
Annemin , babamın , kardeşimin , Akın ın kaza yapıp uçurumdan uçtuğu yerde bu simge vardı , ailem öldürülmüştü ve Bora olayın üstünü bir an önce kapatmıştı , kaza süsü vererek çünkü Boranın babasi benim dün gece bu evde gördüğüm resimdeki adamdi
Bora ve Doğu kardeşti ama anneleri bir değildi. Bora olayların üstünü örtmekte başarılı olmuştu aynı cocuk cinayetlerindeki gibi . Cinayetleri babası işlemişti , babasının psikolojik olarak sorunları vardı ve dürtuleri insan öldürtmek istiyordu. Aniden kusma isteği geldi ve lavaboya koştum. Başkomiseri arayıp olanları anlattım. 15 dakika içerisinde eve polisler gelmişti ve Doğuyu mutfakta , babasını ve Borayı üst katta yakalamışlardı*Karakola doğru yürüyorum, içeriye girip aşık olduğum adama son kez bakıyorum . Benim hakkımda her şeyi biliyormuş çünkü eğer bir gün hafızam yok olmazsa bu cinayeti çözüceğimi gayet iyi biliyorlardı ve Doğu nun kalbimi çalmasını istediler . Bora da babası da . Hakkımda her bilgiyi verdiler ama Doğu ne babası gibi ne de abisi gibi bir çocuk. Affediyorum seni Doğu . Şimdi karakoldan çıkıyorum, bugün ayın 30 u ve bugün yapmam gereken çok önemli işlerim var . Arabama biniyorum bir çiçekciden çicek alıyorum ve mezarlığa doğru sürmeye başlıyorum. Mezarlığın önünde durup bir nefes alıyorum , ve yürümeye başlıyorum . Mezar taşının önüne oturup çiçeği koyuyorum , saçımı kaşıyorum utançla
'Akın , ben geldim . Sana olanları anlatmama gerek yok zaten sen hep benimleydin biliyorsun. Katillerinizi yakaladım , aşık oldum ben Akın. Sana ihanet etmiş gibi hissediyorum. Affet beni ne olursun . Bugün daha erken gelicektim aslinda ama biliyorsun işim vardı '
Ağlıyorum , hayatımda ilk defa ağlamaktan korkmuyorum ve bağıra bağıra ağlıyorum. Yandaki insanlar garip bir biçimde bana bakıyorlar ama umursamıyorum . Akına söylemem gereken tek bir cümle var, canımı acıtan ama içimden gelen buruk bir cümle
Elimi mezar taşına koyuyorum ve sessizce ama ağlama seslerimi durduramadan söyluyorum , bugün Akın' ın doğum günü- Mutlu yıllar sevgilim ... *
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Yıllar Sevgilim
Misterio / SuspensoSuç/Aşk /Dram sevenler için ... Hayat neydi bizim için? Ego tatmini miydi ? Yoksa giden bir parçanın gelmeyeceğini bilerek , umut bağlamak mıydı ?