Yangın

46 9 117
                                    

Başkomiser başta olmak üzere bütün bu dava ile ilgilenen polisleri , Doğuyu , Sılayı  başıma toplamıştım çünkü Burak Bey'in katillerinden birini bulmuştum. 
- Evet , seni dinliyoruz İdil .
-Öncelikle Sıla tekrardan başın sağ olsun. Hepimiz çok üzüldük . Sana bu acıyı tekrardan hatırlatmak istemezdim ama bunu duyman gerek , öğrenmeye  bilmeye hakkın var.
Olay şöyle oldu ...

  Sözüm yarıda kesilmişti çünkü başkomiserin telsizine bir çağrı gelmişti.  Az önce benim binamda yangın çıkmıştı ve benim evimde yaşlı amca vardı yoksa biri onu öldürmeye mi çalışmıştı  , o an her şeyi unutup  evime doğru yola çıktık. Araba da giderken başkomisere ;
-Başkomiserim  ,Burak Bey'in komşusu olan İpek Hanım'ın evinin çevresini kontrol etsinler , bir yere ayrılmasın .
-Direkt kadını yakalasak, dedi bir polis.
-Savcılıktan tutuklama izni gerek .
-Evet , doğru  unutmuşum . Pardon .

Başkomiser telefonunu çıkarıp  birkaç görüşme yaptıktan  sonra  "tamamdır" dedi.
İçimde bir karamsarlık vardı ve her geçen gün büyüyordu çünkü katil beni aradığı vakit bana "korumaya çalıştıkça  onları kaybediyorsun " demişti. Günlerdir bunu düşünüyordum. Kollarım altına almaya çalışırken belki de onları ateşe itiyordum. Bu demek oluyor ki katil yakın çevremde kol geziyor. Sonunda evime gelmiştik.  İtfaiye erkenden davranmış  ve can kaybını engellemişti . Biraz maddi zarar vardı  o kadar . Faruk Bey ' in yüzü külden dolayı siyahlaşmıştı . Yanına gittim.
-Geçmiş olsun , Faruk Bey . İyi misiniz ?
-Evet , evet iyiyim . Sizin evden birini çıkardılar  . Yaşlı bir adam . Dedeniz mi ?
-Yok  değil.  Nerede acaba o yaşlı adam ?
-Ambulansla götürdüler.  Hareket edemiyordu zavvalı.
-Peki , teşekkür ederim.

Başkomiserin yanına gittim.
-Ambulansla götürmüşler.
-Evet , ben de az önce öğrendim . Hastane ile irtibat halinde kalacağım.
-Peki , başkomiserim .

Tekrardan Faruk Bey ' in yanına dönmeye karar verdim .

-Nasıl çıkmış yangın ? Biliyor musunuz?
-Sizin yan komşunuz , ismini bilmiyorum . Yemek yaparken perdesi alev almış.
-Yemek yaparken ?
-Evet ,öyle diyorlar .
-Peki , sağ olun Faruk  Bey .

İtfaiyedeki bir adama sordum ;
-Sadece kadının evinin içi yanmış birde yan odaya sıçramış  . Yani yan komşunun bir odasına . Dip dibe oldukları için yan camın perdesine sıçramış olmalı . O odada da yaşlı bir amca vardı . Kurtardık kendisini . Neyseki o eve zarar gelmemiş , amcaya da gelmedi .  Binaya iyice yayılmadan durdurduk neyseki. 
-Peki , teşekkürler.

Yan komşumun 4 çocuğu vardı ve baya dikkatli bir kadındı asla çocukları mutfakta yalnız bırakmazdı ki ateşin yanına asla . Gidip onunla konuşmaya karar verdim . Çocuklara göz kulak olmam lazımdı  , ah az kalsın unutuyordum.  Eve gidip  kapıyı kilitlemem gerekti aksi takdirde anı  kollayan  hırsızlar eve girip değerli eşyaları çalabilirdi  her ne kadar kapıda poliste olsa bu tür durumlar çok oluyordu .  Üst kata çıkıp kapımı  kilitledim . Sonra tekrardan aşağıya inip yan komşum olan Ayşe ablanın yanına gittim. Çocuklardan en  büyük olanı 17 yaşındaydı  ve annesi ile burada kalmıştı .
-Ayşe abla , iyi misiniz ?
-Evet , çok şükür bir şey olmadı .
- Derya , Selen ve Can neredeler ?
-Onlar teyzesine gitti . Burada kalmalarını istemedim . Aslında  büyük olanında  gitmesi lazim amaaa...
-Anne seni burada yalnız başına bırakamazdım . Babam da şehir dışında  zaten  , dedi uzun boylu esmer ve hafif kıvırcık saçları olan genç oğlan .
-Tam olarak nasıl oldu , Ayşe abla ?
-Mutfakta kimse yoktu  , sonra içeriden  bir yanık kokusu aldım ve mutfağa gittim . Pencere açıktı  ve perdeden itibaren alev almıştı her yer . Sanki alevler bilerek sizin eve doğru gidiyordu  bu yüzden ilk başta sizin evden geliyor sandım fakat  sonradan aklıma geldi ki ben asla pencereyi açık bırakmam  . Pencerenin hemen altında  koltuklar var biliyorsun ve Can daha 3 yaşında.  Asla tedbirsiz davranmam. Bu işte bir terslik var İdil .

Haklıydı bu işte bir terslik vardı . Bence biri bilerek yangın çıkarmıştı  ve amacı aslında yaşlı amcaydı . Katil, yaşlı amcanın  o odada olduğunu biliyordu .  Artık benim evimde güvenli değildi.  O an katillerden birini  bulduğumu ve hala nasıl olduğunu açıklamadığım aklıma geldi . Başkomiserin yanına gittim ve herkesi benim evime topladım . Yaşlı amcanın kaldığı oda havalandırılıyordu . Öncelik olarak
yangından bahsedecektim.
-Sayın  başkomiserim ,meslektaşlarım  , Sıla ve Doğu.  Doğu mu?
Doğu her zaman olduğu gibi beni yalnız bırakmamıştı.
- Biri bilerek tatlı amcanın yanındaki odada yangın çıkardı  çünkü rüzgar bizim cama doğru esiyordu ve ateşin sıçrama olasılığı yüksekti  fakat yan komşum Ayşe durumu hemen fark etmişti . Şimdi ise Burak Bey ' in cinayetini anlatıyorum .
Olay şöyle oldu;
Burağın yan komşusu olan İpek ve onun  yanındaki  2. Katil  Burağa gittiler . Herhangi bir şey sormak veya istemek için . Burak  misafirperver bir insan olduğu için meyve suyu ikram edeceğini katiller biliyordu . Meyve suyunu bilerek yere döktüler zira katil veya katiller maktülün titizlik hastası olduğunu biliyordu . Kurban üst kata çıktı  , İpeğin yanındaki katil  maktulün arkasından çıktı ve korkunç cinayeti işledi . İpeğin yanındaki katil büyük ihtimalle erkek olmalı çünkü İpek hamile ve aşağıya Burağı taşıyamaz . Burak iri yapılı biri olduğu için erkek gücü ile daha kolay taşınır.  Bir kadında taşıyabilir fakat bu kadar hızlı sürede taşıyamaz.  İpek delilleri yok ediyordu  o sırada . Dışarıdan araba sesleri gelince paniklediler , meyve suyunu silmeye  vakitleri kalmamıştı  ve arka balkondan acelece çıktılar  fakat yaşlı amca onları görmüştü.  Onu ortadan kaldırmaları gerekiyordu.  Şimdi soracaksınız  , İpek olduğunu nasıl anladın? Aslında her şey ortadaydı. İpek olay sırasında  duş aldığını söylemişti  fakat ben evin oralarda dolanırken banyonun ışığı kapalıydı  ve İpeğin saçları fönlüydü . 5 dakika içerisinde hem saçlarını fönleyip hem de kurutması imkansızdı.

-Peki , İpeğin yandaşcısı yani 2. Katil  , İpeğin erkek arkadaşı olabilir mi? , diye sordu Doğu.
-Muhtemelen evet.

Herkes   yine hayranlıkla bana bakıyordu . Utançla başımı eğdim . Sıla gözyaşlarına engel olamıyordu .  Elimle omzuna destek verdim , Doğu da su getirmişti.  Gözümle Doğuya teşekkür ettim . O da başı ile karşılık verdi .
Başkomiserin telefonu çaldı  , yan odaya  hızlı adımlarla gitti .
Geldiğinde yüzü bembeyaz olmuştu. 
-Bir sorun mu var başkomiserim ?
-İpek Gündoğdu az önce uçaktan inmiş. Yurt dışına gitmiş fakat bindiği taksi kaza yapmış...

Mutlu Yıllar SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin