Mutlu Yıllar Sevgilim

Çocuk

Önümde başsız ceset yatıyordu.  Rögar kapağının altında bulunan başsız ceset...
Adli tıp uzmanı neşteri alıp önce boynundan  göbeğine kadar  uzanan bir çizik attı.  Daha sonra iç organlarını çıkardı.  Hiçbiri zarar görmemişti .
Bana kalırsa bu  ceset İpeğe aitti.  Hatta emindim . Cesedin parmaklarının dokusu kesilmişti  . Anlaşılan kimliği teşhis edilmesin diye yapılmıştı . Böylelikle biz cesedin kime ait olup olmadığını araştırırken onlarda kaçabilirdi . Cesedin rahim bölgesinden anlaşılabileceği  üzere , kurban yakın bir zamana denk gebeymiş . Böylelikle başkomiser ve İtalyan komiserde bu cesedin İpeğe ait olmasından şüphe duymaya başlamıştı. 
.
.
.
Ceset İpeğe ait ise bu demek olur ki ; katilimiz İpeğin kendini ele verdiğini öğrenmiş.  Bizim Roma ' ya geleceğimizi tahmin etmiş veya biliyormuş.  Bu durum tüylerimi ürpetti . Katil aramızdaydı . Bizden önce Romaya gelip İpeği tehtid etmiş olamazdı . İlk otopsi raporuna göre  yani benim de incelediğim cesetin,  kan ve morluklardan yola çıkarak yaklaşık 8 , 9 saat önce katledildiği yazıyordu . Katilin kolu uzundu anlaşılan. Böylelikle katilin uyuşturucu çetesinin başı olduğu kanısı  kesinleşmişti beynimde .
Cesedin başını uzağa taşımış olamazlar.  Cinayet sabaha karşı işlendiyse eğer yakınlarda bir yerlere atmış olmalılardı .
O sırada  İtalyan komiserin telsizi çaldı.  3 dakika sonra yanımıza endişeli bir şekilde döndü. 
Komiser ingilizce biliyordu  ve bu  sayede anlaşabiliyorduk.
Komiser   , ingilizce bir şekilde  ;

-Yakınlarda çöp kutularının içinde kanlı bir poşet bulmuşlar  ve  kimlik tespiti için sizi bekliyorlar , dedi .

.
.
.
.
Olay yerine varmıştık.  Geniş bir sokaktı . Çöp kutusu yolun solundaydı  ve hemen arkasında bir restaurantın arkası vardı .  Yolun sağında ise müstakil evler vardı . Geniş bahçeli  ve  2 katlı  bu güzel evlerde yaşayan bir çocuk ve abisi bu olaya tanık olmuştu.  Çocuklar için deşhet verici bir olaydı bu durum .
Çocuklardan küçük olanın yanına gittim . Kendisi  poşeti bulan kişiydi .

-İyi misin? , diye sordum ingilizce bir biçimde. 
İtalyanca bir şeyler söyledi . Anlamsızca komisere baktım  ve bana ingilizceye çevirdi.

-İyiymiş. İngilizcesi  pek iyi değilmiş  .
Çocuk abisi ile bahçesinde top oynarken top çöp kutularının yanına kaçmış . Sıra küçük çocukta olduğu için çocuk topu almaya gelmiş ve bir koku sezmiş . Çöpün içine baktığında da bu  kanlı poşeti görmüş.  Poşet şu tarafta , arzu ederseniz bakalım .
-Olur  ama önce çocuğun abisi ile konuşmak istiyorum , dedim .

.

-Ben sabaha kadar bilgisayar oynarım hanımefendi  . Bu sabahta oynadım  ve  biraz hava almak için balkona çıktım.  Güneşin doğmasına az kalmıştı.  Sabaha karşıydı yani . Bir otomobil yaklaştı  ve bu kutuya bir şeyler attı . Ben ilk başta bira şişeleri sandım çünkü kutuya düşünce baya bir gürültü çıkarmıştı. 

Çocuğun abisi korkmuşa benziyordu . Anlaşılan katilimizin adamlarının arabasını görmüştü.

Kanlı poşete ilerledim .

Sinekler poşetin üzerinde geziniyordu . İğrenç koku her yeri sarmıştı.   İtalyan polislerden biri poşeti açtı  ve midem kalktı.  Arkaya doğru koştum ve istemsizce kustum . Bu yana dek görmüş olduğum en iğrenç  ve mide bulandırıcı görüntüydü. 
Gözlerinin yarısı dışarı fırlamıştı  , boynunun oralar kan içerisindeydi  , ön dişleri çıkarılmıştı.  Anlaşılan baya işkence edilmişti.  Bir an olsun acıdım kadına . Bana kalırsa hiçbir şeyin bedeli can olmamalı . Ama bu kadın bir katildi . Canice , bebeğini bile düşünmeden bir insanı öldürmüştü .
Kadının soğuk gözlerine baktım  ve o an eskiden aklıma gelmemiş olan fakat ince bir detay geldi .
.
.
.
Ben kadını ilk Burağın evinin yanında gördüğüm vakit bana tanıdık gelmişti çünkü Burak öldürülmeden birkaç gün önce ben kapımın önünde sarışın bir kadınla çarpışmıştım ve o kadın İpekti .

O an kanımın sıcaklığını  boynumda hissettim çünkü aklıma bir görüntü gelmişti .
İpeğin elinden düşen  dosyaların arasında bazi olay yeri resimleri vardı.
Ölmüş çocuk resimleri ...