Gözlerimi açıyorum yeni bir sabaha . Kitaplığıma bakıyorum . En sevdiğim kitabı alıyorum ve içindeki en sevdiğim sözünü her gün yaptığım gibi defalarca okuyorum
"Durdum bir gün
Uğuldayan bir ırmağın
Kıyısında , karanlık .
Neyim var ,dedim kaybedecek
Ben , dedi bir ses
Baktım, gülümsüyor çalıların içinden
Bir çiçek.
Tebbesümü acı veriyordu ama bakıyordum ona ,
Gülüyordu belli belirsiz ,
Ben ise bakıyordum,
o gülerken , gözlerinde kayboluyordum .
Eyy aşk nelere kâdirsin ?
Nasıl gittin acı tebbesümüm ?
Nerelerdesin çalılarımın içinde saklı olan çiçeğim?
Son kez baktım ona ;
İncecikti
Gül dalıydı
Dokunsam kırılacaktı
Dokunmadım
Kurudu...
~ ve ben sadece izledim ~ ,,
8 yıl olmuştu bu olay geçeli. 8 yıldır her gün bu bölümü okuyordum. Usanmadan , sıkılmadan her gün. Gözümden dökülen her yaşta bir anım vardı ve ben işte bu yüzden ağlamaktan nefret ederdim. 34 yaşıma yeni basmıştım ve saçlarım beyazlamaya başlamıştı. Artık 47 kilo geliyordum . İyice kilo vermiştim. Ayna da kendime bakarken , kendimi çok yıprattığımı fark ettim. Bugun Doğu tahliye olcakti ama Bora ve babasının yaklaşık 20 yılı daha vardı.
Beyazlamış ,uzamış ve hafif yağlı saçlarıma baktim . Daha dün duş almıştım ne ara yağlanmıştı. Kuru şampuanım ile saçlarıma şekil verdikten sonra üzerime mavi ceket eteği mi ve ceketimi giydim içime beyaz gömleğimi giyip saçımı bir kalem yardımı ile topladim . Yüzüme hafif tonlarda makyajimı yapıp mutfaktan bir elma aldım . Topuklu ayakkabılarımı giyip arabama doğru yöneldim. Ayakkabılarımın sesi bina da hoş bir yankı yapıyordu . Arabama bindim , aynamı kontrol ettikten sonra arabamı Doğu 'nun evine sürdüm.
1 saat geçmişti ama Doğudan ses seda yoktu, endişelenmeye başlamıştım. Ben bir psikolojik danışmandım ve görevim ona bu süreçte yardım etmekti. Suçu olmadığı halde abisi ve babası yüzünden suça yardım ve yataklıktan 8 yıl hapiste yatmıştı ne de olsa. Bir taksi gördüm , kapının önünde durdu. İçinden kilo almış ve saçları kabarmış biri indi.
Doğuydu.
-İii,İdil?
-Merhaba Doğu. Ben senin artık psikolojik danışmanim ve sana bu zor süreçte yardımcı olacağım.~~~~~~~
Oturma odasında karşılıklı oturmuş ve konuşuyorduk ;
-Babam hep babanı , anneni ve kız kardeşini de bu cinayete verdiği için suçlu olduğunu söylerdi . Onun derdi eşinmiş. Akın babama artık ne yaptıysa, babam o yüzden işlemiş bu cinayeti . Zaten devamı da gelmiş. Biliyorsun.....
Ses tonu hala güzel ve etkileyiciydi , gözlerinin mavisi hala parlaktı sadece kilo almıştı. Onu da sporla , sağlıklı ve düzenli beslenme ile halledebilirdi.
-Sana bir diyetisyen bulalım. Her gün düzenli bir şekilde yemeğini ye. Spor yap. Evinizde bir spor odası olduğunu duymuştum , orda antreman yapabilirsin. Bu arada geçimini nereden sağlıycaksin?
-İnan bilmiyorum , beni hiçbir yerde işe almazlar artık. Babamın serveti de gitti. Amcam yardım eder , onun yanında çalışırım belki.
-Amcan ne iş yapıyor tam olarak ?
-Araba alım satım yeri var. Baya büyük ama bir kaç şubesi bile açılmış. Amcam çalışmıyor , çalışamıyor malum yaş sıkıntısı olunca...
-Anlıyorum, şurdaki dosyalar nedir acaba? Polis dokunmamış sanırım
-Hayır ,hayır dokunmuş.
Doğu ayağa kalkıp dev kütüphaneye doğru ilerledi.
-Bunlar alfabetik sıraya göre dizilmişlerdi ama burası karışık.
-Bakabilir miyim?
-Tabii
Dosyalar bir avukata aitti
-Aileniz de avukat mı vardı?
-Amcam , avukatlıktan sonra araba alım satım yeri açtı.
-Niye ? Avukatken işini bıraktı?
-Bilmiyorum ama bir dava ile ilgili sanırım. Müvvekili ile olan bir olay yüzünden devam ettirimeyeceğini söylemişti.
-Hangi dava biliyor musun?
-Ne yazıkki hayır.
Elimi dosyalarda gezdirirken bir dosyaya rastladım
"Demircioğlu Cinayeti" Demircioğlu , Bora ve Doğu 'nun soy ismiydi.
Bir yerlerden tanıdık geliyordu ama nerden?Tabii ya bu dosyadan Akın 'ın çalışma odasındaki kilitli dolapta vardi. O da avukattı.
Peki 2 dosya neden 2 avukatta bulunur?
Peki Akın ve *Demircioğlu cinayetinin arasındaki bağ neydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Yıllar Sevgilim
Tajemnica / ThrillerSuç/Aşk /Dram sevenler için ... Hayat neydi bizim için? Ego tatmini miydi ? Yoksa giden bir parçanın gelmeyeceğini bilerek , umut bağlamak mıydı ?