1.6

2.7K 123 45
                                    

🌈


Can

Dün gece parkta olanlar kesinlikle beklediğim bir şey değildi. Tamam Atakan'ın gecenin o saatinde beni aramasından bir şeyler bekliyordum ancak bu düşüncelerimin ötesindeydi. Eve geldikten sonra hiç uyumamıştım gece boyu düşünmüştüm. Aşkımın karşılıklı olması iyi miydi kötü müydü karar verememiştim ve veremiyordum. Telefonumdan alarmın sesi yükselmeye başladı ama kendimde onu kapatacak güç bulamıyordum.

Son bir dirençle yataktan kalkıp okul için hazırlanmaya koyuldum. Kaçmanın bir faydası yoktu bu onu da beni de yorardı sadece. Üstelik duygularımız karşılıklıysa kaçmamızın bir mantığı da yoktu. Bugün karşısına geçip onu sevdiğimi söyleyecektim o bana adım atmıştı o adıma karşılık vermek benim elimdeydi.

Hazırlanıp evden hızlıca çıktım uykusuzluktan gözlerim yanmaya başlamıştı ve şiddetli bir baş ağrısı da ensemdeydi. Yolun üstündeki bir kafeden kahve alıp okula yürümeye devam ettim.

*

Okul kapısına geldiğimde bahçede Akın ve Atakan'ı gördüm bir şeyler konuşup gülüşüyorlardı. Elimi çantamın sapına atıp yanlarına gitmeye başladım ancak gördüğüm şey olduğum yere çivilenmemi sağladı. Atakan kendinden çok az kısa olan çocuğa sarıldı ve elini bir yanağına koyup diğer yanağını öptü. Elimde olan kahve bardağını ne zaman sıktığımı fark etmeden soğumuş kahve elime dökülünce kendime geldim.

Kafamı iki yana sallayıp hızlı adımlarla okula girip lavaboya girdim. Ellerimi hızlı ve sert bir şekilde yıkarken arkamdan o da girdi aynadan ona bakıyordum. Beni görünce duraksasa da kabinlerden birine girdi bende ellerimi yıkamayı bitirip sırtımı duvara yaslayıp onun çıkmasını bekledim.

Kabinden çıkıp ellerini yıkadı ve kapıdan çıkmak için yeltendiğinde önüne geçtim. "Günaydın." dedi yapmacık bir gülümsemeyle "Günaydın." dedim bir o kadar sahteliğini haykıran gülümsememle. Yanımdan geçmeye yeltenince yeniden önüne geçtim.

"Neden kaçıyorsun?" diyerek gözlerinin içine baktım o gülümsememden eser yoktu. Onun da yüzü yavaşça düştü ve kaşlarını çattı. "Kaçmak senden sorulur Cancığım şimdi izin verirsen, yeni flörtüm bekliyor da." kaşlarım havalansa da hemen yeniden çatıldı.

"Ne flörtü ulan! Daha dün seni seviyorum diyen sen değil miydin?" dudağının kenarı yukarı kıvrıldı. Yüzüme eğildi nefesi yüzümü sıyırırken kendimi zor tutuyordum, "Kaçan da sendin hatırlarsan." dedi ve yanımdan geçip lavabodan çıktı.

Bir kaç dakika sonra kendime gelip hızla sınıfa çıktım ve sırama yerleştim anlaşılan benimle konuşmamaya kararlıydı. Yanıma oturduğunda sırtını bana döndü ve sınıfı izlemeye başladı. Bu hareketine güldüm. Bir anda bana dönüp kaşlarını çattı yeniden. "Ne oldu? Komik olan ne?" dedi yeniden gülüp "Sensin." dedim kararlı sesimle.

"Yaa Can beyi güldürdük ne mutlu bize." söylenerek yeniden önüne döndü. Bende kafamı kollarıma gömüp gülümsemeye devam ettim. Bir süre sonra öğretmen sınıfa girdiğinde mecbur sırasına dönmek zorunda kalmıştı.

*

Zil çaldığında hızla yerinden doğrulup çıkışa koşar adımlarla ilerledi ancak öğretmen bile daha çıkmamıştı ve Mehmet hoca oldukça otoriter bir insandı. "Atakan bey isterseniz kapınızı da açayım?" diye söylendi Mehmet hoca. Atakan arkasını dönüm öğretmeniyle göz göze geldi "İyi olur hocam." dedi surantındaki muzip sırıtmayla.

Bir ara göz göze gelsek de gözlerini hemen çekti "Zevzeklik etmede çık önümden." Mehmet hoca hışımla çıktığında bende ayaklandım sınıfla birlikte çıkmama rağmen Atakan ortalıkta yoktu. Kantinde olacağını bildiğimden direkt kantine indim etrafa bakarken onunla göz göze geldik Akınla.

Yanında ise yine Atakan vardı, onunla gülüşerek bir şeyler konuşuyordu. Atakan Akın'ın baktığı tarafa baktığında göz göze geldik ama gözlerini kaçırıp çocukla konuşmaya devam etti. Sinirle arkamı dönüp merdivenleri çıkmaya başladım yolda Gizem ile çarpışmamla geriye savrulmam bir anda oldu. Yerimden hızla kalkıp Gizem'in karşısına dikildim.

"Şu kart işi diyorum çözsek mi artık?" bana bakıp sırıttı.

"Halledelim canım."


🌈

Eleştirilerinizi eksik etmeyin.

Kiraz [boyxboy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin