2.2

1.9K 79 21
                                    

🌈

Can

Yüzümü sıyıran rüzgar beni huylandırmaktan başka işe yaramıyordu. Sahi neredeyim ben? Derin bir nefes aldım burnuma ulaşan koku beni huzurla doldurdu rüzgar bir kez daha yüzümü sıyırdığında yeniden huylanmıştım ancak bu iyi hissettiriyordu. Gözlerimi zorla araladım karşımda gördüğüm yüz yeniden gülümsememe neden oldu. Uyuyordu, kirpikleri yüzüne gölge düşürüyordu dudakları hafif aralık nefes alıyordu. Bir kez daha nefes verdiğinde beni huylandıran şeyin ne olduğunu anladım.

Elimi yüzüne çıkartıp okşadım, yumuşak cildi elimin altındayken yerimden yükselip dudaklarına bir öpücük kondurdum ve beni aniden sarıp kendine çeken kollarla afalladım. Atakan gözlerini araladı "Benden o kadar kolay kurtulamazsın!" dedi ve dudaklarıma bu sefer o yapıştı. Anında karşılık verirken elini belime indirdi, bir yandan belimi okşarken bir yandan da özlemle dudaklarımı öpüyordu. Dudaklarımı nefes almam için bırakırken konuştum "Sabah sabah nereden geliyor bu enerji Ata bey?" kıkırdadı elimi tutup örtünün altından bacaklarının arasına götürdü. "Buradan geliyor." dedi ben elimin altında duran sertliğe dokunurken yeniden dudaklarıma yapıştı.

Kapıdan gelen öksürme sesiyle dudaklarımızı ayırıp oraya baktığımda Halime teyzenin kapıdan, kaşlarını çatmış bize bakarken gördüm. Ayağını dizine kadar kaldırıp pembe terliğini çıkartıp Atakan'a attı. Atakan koluna gelen terlikle inlerken kolunu ovmaya başladı, "Ben ne dedim akşam! Ata hemen kalkıyorsun ve ekmek alıyorsun!" dedi Halime teyze. Yoksa anne mi demeliyim?

"Of! Anne ya terlik fırlatmak mı kaldı bu devirde?" söylenerek yerinden kalkarken "Başlatma devrine kalk hemen, Can sende banyoya gidip elini yüzünü yıkıyorsun." dedikten sonra 'tch' sesini çıkarttı "Şu hale bak her yerini yalamışsın çocuğun, sığır mısın oğlum sen? Ben nasıl yetiştirdim seni, sen nasıl bir şey oldun?" söylenirken odadan ayrıldı ama söylenmeye devam ediyordu. "Ben anlamadım ki kim seni bu hale getirdi, çocuğu yemişsin kaşla göz arasında. Çocuk davacı olsa hapis yersin..." devam ediyordu ancak sesi anlaşılmayacak kadar uzaklaşmıştı.

Atakan ile birbirimize bakarken bir anda gülmeye başladık kendimi yeniden yatağa attım ve gülmeye devam ettim. "Anneme bak ya beni damadına rezil ediyor. Resmen anne terörü!" gülerken söyleniyordu bir yandan da giyiniyordu. Bende yerimden kalkıp yanına gittim önünde eğildim ve altına giydiği pantolonunun düğmelerini ilikledim. Fermuarını da çektikten sonra dudağına bir öpücük kondurup yanından geçtim. Arkamdan homurdandığını duysam da umursamadım ve banyoya girip işlerimi hallettim.

*

İyi bir kahvaltının ardından el ele okula yürüyorduk yanımıza damlayan Ömer ile irkilsek de aldırmadık. Gülümseyerek ellerimize baktı sonra önümüze geçip geri geri yürümeye devam etti. "Selam dünyanın en güzel çifti." dediğinde bizde gülümsedik "Sana da selam dünyanın en..." Atakan söylediği şeyden sonra birkaç saniye sessiz kaldı, elimi sıktı anlaşılan yardıma ihtiyacı vardı. Bende ecel terleri dökerken Ömer'in yüzündeki gülümseme silinmeye başlamıştı "Dünyanın en güzel gülümseyen tekil kişisi." şirince olduğunu düşündüğüm gülümsememi takındım. Ömer'in yüzündeki gülümseme yeniden yükselirken arkasındaki bedene çarpmasıyla durdu o durunca mecbur bizde durmuştuk.

Arkasını dönüp kendinden bir kaç santim uzun olan bedenin yüzüne baktı bu Serkan'dı kahkaha atarak söze girdi "Ulan Ömer, şimdi de ibnelerle mi takılıyorsun?" dedi alaycı sesiyle bizi gösterirken. O an gözlerim Serkan'ın yanındaki kişilere kaydı, kendi ayak takımıydı bunlar. İsimlerini bilmiyordum, gerekte yoktu açıkçası. Ama gözüm kendini saklamakla uğraşan aralarında yabancı olan kişiye kaydı gözüm onu bir yerden ısırıyordu ama kendini öyle saklamıştı ki onu tanıyamadım. "Hadi Serkan bas geri." dedi Ömer, Serkan bize bakıp kaşlarını çattı ve sonra arkasında duranlara baktı özellikle de kendini saklamaya çalışan çocuğa. Daha sonra bir şeyler homurdanarak onu kolunun altına alıp diğerlerine kafasıyla 'hadi' işareti yaptı ve uzaklaştı. 

Yanımıza koşarak gelen Ömer'in arkadaşı nefes nefese söze girdi "Abi duydun mu olanı?" hepimiz merakla ona bakarken o da bize göz ucuyla bakıp gülümsedi "Selam" dedi. Atakan ile beraber selamına karşılık verdikten sonra sözüne devam etti "Şu Serkan var ya." hala nefes almakla uğraşıyordu. Ne kadar koşmuş olabilirdi ki böyle nefes nefeseydi? "Ee var?" yutkundu "Sevgili yapmış." dedi ve bakışlarını aramızda gezdirdi "Bizene bundan Yiğit?" çocuğun yüzünde yeniden bir gülümseme belirdi "Sevgilisi erkek." dedi. Bombayı ortaya bırakmıştı hepimiz birbirimize bakarken Ömer söze girdi "Saçmalama oğlum herif homofobik."

"Öyle deme abi şu neydi adı A-..." durup elini çenesine koydu ve düşünmeye başladı sonra gözleri Atakan'ın üzerinde durdu "Heh şu çocukla çıkan çocuk." Atakan'ı işaret etmesiyle hepimiz ona döndük ve hepimizin ağzından o isim döküldü "Akın?"


🌈


Geçiş bölümü ve finale adımlar kaldı sanırım.

Yeni bir kurgu üzerinde çalışıyorum birkaç bölüm birikince yayımlayacağım.

Kiraz [boyxboy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin