2.3

1.7K 68 11
                                    

🌈


Akın'ın sevgili olduğu kişiyi duyduğumuzda buna inanmasak da geçen bir okul gününde doğru olduğunu görmüştük. Serkan Can ile çocukluk arkadaşıydı benden önce o Can'ın yanındaydı. Daha sonra takımda olan anlaşmazlıklar yüzünden kanlı bıçaklıydılar. İkisinin de okulda ve dahi şehirde liseler arası bir ünü vardı. Tabii Serkan daha fazlasını istiyordu bunun için de Can'ın ayağını kaydırmıştı. Bir yıl boyunca kavgalar sürekli devam etmişti, Can'ı sürekli hastahanelerden toplamıştım. Bu onun canını yakıyordu ona her baktığımda kalbim sökülüyormuş gibi hissediyordum. Can'ın ona o yönde herhangi bir duygu beslemediğine emindim.

Kantinde oturmuş yeni aldığım kolayı yudumlarken yanımdaki sandalye çekildi, kimin geldiğine baktığımda Serkan ve Akın'ı görmeyi beklemediğim kesindi. Can şuan tuvaletteydi o gelmeden onları def etmeliydim. Akın "Selam." dediğinde Serkan'a baktı o da kafa selamı verdiğinde susup bana bakmaya başladılar. Bende kafa selamı verip kolamdan bir yudum aldım, "Şey... Biz şey için gelmiştik." Akın söze başladığında ona döndüm. Gergindi rengi atmış ve yanakları kızarmıştı derin bir nefes alıp "Ne için gelmiştiniz?" dedim yutkundu ve Serkan'a baktı, ondan onay alınca sözüne devam etti. "Aradaki buzları eritmek için geldik." dedi ve bir nefes verip yutkundu, yüzüne birkaç saniye boş boş baktıktan sonra kahkaha atmaya başladım "Aradaki buzları eritmek için mi?" dedim kahkahamın arasından.

Onların ciddi olduğunu görünce kahkahamı bastırdım "Siz ciddisiniz." ikisi de kafasını onaylar şekilde sallamasıyla Can'ın kantine girmesi bir oldu. Masada onları görünce adımları yavaşladı yanımıza ulaştığında hepimizin yüzüne uzun uzun baktı ve diğer yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. "Ne işiniz var bu masada?" ikisine hitaben konuştuğunda Serkan ve Akın başını eğmişti. İkisinden de ses çıkmayınca Can'a dönüp elini tuttum, bu hareketim karşısında bana döndü.

"Buzları eritmeye gelmişler." gülümsedi ve elini elimden çekti daha sonra yüzü düştü ve kaşları çatıldı "Sende olur mu dedin Ata?" bir anda bağırınca irkildim, kantinde birkaç kişi oturduğumuz masaya bakmış daha sonra önlerine dönmüşlerdi. "Hayır, tabii ki demedim sevgilim. Sakin ol gel otur şöyle." diyerek kolunu tuttum, kolunu elimden kurtarıp işaret parmağını bana yöneltti. Nefes nefese kalmıştı "Kes sesini Ata! Eğer çok sevgili Akın'ını özlediysen söylemen yeterliydi!" gözleri dolmuştu dudakları titremeye başlamıştı.

"Biz gidelim." diyen Akın'a bakıp yeniden Can'a dönmüştüm. "Otur şöyle kurbanın olayım kiraz dudaklım." dediğimde önümde birkaç dakika volta atıp yüzünü buruşturup yerine oturdu, hala sinirli olduğu salladığı bacağından ve seyiren dudağından belliydi. "Bana bak kiraz dudaklım." dediğimde bana dönüp gözlerime baktı. "Ben bir tek sana aşığım, bu hiçbir zaman değişmez bunu kimse değiştiremez." elini tuttum ve üstüne bir öpücük kondurdum. Gülümsediğinde bende gülümsedim "Elimi yıkamamıştım." dediğinde gülüşüm suratımda dondu.

Temizlik hastası biri olarak bu bana yapılmış ihanetti. Kahkaha atmaya başlamıştı, kolayı alıp kafama diktim ve ağzımı elimin tersiyle silip konuştum "Yemediğimiz şey değil." dediğimde şok olmuştu. Yanakları kızarmaya başlamıştı, elinden tutup onu kaldırdım "Neyse bırakalım boş yapmayı da derse gidelim." kafa sallayıp adımlarımı takip etmeye başladı. Ellerimiz kenetliyken merdivenleri tırmandık koridorda onlarca kişinin yanından geçtik.

"Sanırım onlara bir şans vereceğim." dediğinde ona bakıp ciddiyetini sorguladım. Ciddiydi "Sen veriyorsan benim için bir sorun yok." kafasını salladı ve gülümseyerek "Çok hanımcısın." güldüğümde elimi daha çok sıkıp bir iki adım önümden yürümeye başladı. Koridorda cins cins bize bakanlar umurumda değildi -ki bunlara hocalarda dahildi- sınıfa girip sırama yerleştiğimde de hala gülümsüyordum.

İlk defa özgür olduğumu hissediyordum, ilk defa seviliyormuş gibiydim. O beni başka biri yapmıştı aşkı çok güzeldi onunla aynı duyguyu yaşamak karşılık bulabilmek. Altı yıldan sonra nefes almış gibi hissettiriyordu, uzun süre kafeste kalan kalbimin kafesini kırıp özgürce attığını hissediyordum. Bu duyguyu ve onu kaybetmeyi göze alamazdım o benim canımdı.

Yanımda otururken dudaklarına eğilim öpmeye başladım, nerede olduğumuz umurumda değildi. Karşılık verdiğinde onun da umurunda olmadığını anladım, alt dudağını emmeye başladığımda sınıftan bir uğultu yükselmişti. Onları aldırmayıp alt dudağını dişlerimin arasına alıp çekiştirdim hafifçe inlediğinde gözlerimi açıp ona baktım. Gözleri kapalıydı, melek gibi görünüyordu bize bakanlar ne görüyordu bilmiyorum ancak ben saf aşk görüyordum. Yeniden gözlerimi kapatıp öpmeye devam ettiğimde elimi yanağına çıkardım o da elini belime koyup beni kendine çekti. Öğretmen sınıfa girip öksürdüğünde mecbur ondan ayrılıp zorla da olsa dudağına son bir öpücük kondurup önüme döndüm.


🌈


Bana bir ilham meleği lazım...

Kiraz [boyxboy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin