missing

757 116 78
                                    

Derin bir nefes vererek başını çizim yaptığı defterin üzerine bıraktı Jungkook. İçinde büyük ve rahatsız edici bir sıkıntı vardı. Elindeki kalemle defterin kenarını karalamaya başlarken tekrardan sıkıntılı bir nefes verdi.

Jimin'i oldukça çok özlemişti ve sınavlardan dolayı uzun zamandır geceleri onsuz geçiyordu. Bunu yıllarca sürdürmüş olmalarından dolayı Jungkook'un vazgeçilmez alışkanlığı haline gelmişti ama neredeyse bir aydır bunu hiç yapmamışlardı.

Tahmin edersiniz ki bu süreçte Jungkook yeni bir alışkanlık edinmişti.

Başını defterinden kaldırdı ve defterin diğer tüm sayfalarında olduğu gibi çizdiği başka bir Jimin resmini inceledi. Gülümsüyordu. Turuncu saçları akmış ve sarıya yakın bir renk olmuştu. Jungkook onun her bir ayrıntısını dikkatli bir şekilde çizmişti.

O sırada karşı evde ders çalışan Jimin'in elbette bunlardan haberi yoktu. Ne Jungkook'un hislerini biliyordu ne de onun ne düşündüğünü...

Okulda görüşüyorlardı ama sınıfları farklı olduğundan birbirlerine vakit ayırmaları zordu. Okula gidip gelirken geçirdikleri zaman ikisine de yetmiyordu. Jimin aynı kendisi gibi Jungkook'un da ders çalıştığını sanıyordu ama onun her gün kendisini çizdiğinden ve tüm gün kendisinden başka bir şey düşünmediğinden haberi yoktu.

Tek özleyen Jungkook değildi elbette. Jimin her gece Jungkook'un kapalı perdelerine az da olsa onu görebilme umuduyla baksa da ne cam açılıyordu ne perde! Jimin daha önce hiç bu kadar ayrı kaldıklarını hatırlamıyordu. Liseye kadar her günü beraber geçirmelerine rağmen şimdi neredeyse hiç görüşemiyorlardı.

Düşüncelere daldığını fark eden Jimin kendisine yarın sınavı olduğunu hatırlatıp test kitabına odaklanmaya çalıştı.

"Jimin!" Jungkook her okul çıkışı olduğu gibi sınıfından içeriye seslendi. Bu sırada gözleri büyük bir özlemle minik bedeni arıyordu.

Asık suratıyla ve gelişigüzel tuttuğu çantasıyla sınıftan çıkan Jimin'i çattığı kaşlarıyla izlerken ne olduğunu anlamaya çalışarak duraksadı.

"Sınavın kötü mü geçti?"

Yüzünde mimik oynamayan Jimin yavaşça başını sallayarak Jungkook'u onayladı. Dün düşünmekten derse odaklanamamıştı ve bunun için tekrar kendisine kızdı. Küçük bir çocuk gibi ayaklarını sinirle yere vurarak yürümesi Jungkook'u güldürdü.

"Ne gülüyorsun Jungkook?"

"Dışarıdan komik görünüyorsun."

"Sinirliyim."

"Sinirliden çok komiksin."

Jimin yumruk yaptığı eliyle Jungkook'un karnına vurdu. Yalandan canı yanmış gibi yüzünü buruşturan Jungkook hala gülüyordu.

"Önümüzdeki üç gün sınavın yok değil mi? Akşam yemeğinde bize katılmaya ne dersin?"

"Olmaz Jungkook, ders çalışmam gerektiğini biliyorsun. Bir sınavımın daha böyle geçmesini istemiyorum."

Jungkook gözlerini devirerek evlerinin sokaklarına girdiklerinde Jimin'i kolundan çekiştirmeye başladı. "Zaten sana ders çalıştırmak için eve çağırıyorum Jimin."

"Ama benim boş olduğum günlerde senin sınavın var. Olmaz Jungkook." Kolunu ondan kurtarıp kendi evine yöneldi.

"Jimin!" Kaşlarını çatarak bir süre Jimin'in evine ilerlemesini izledi. Bu kadar inatçı olması Jungkook'u sinir ediyordu.

galaxy and stars [jikook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin