•
Arkadaşlar okunma almış başını gitmiş ama oylar yerinde sayıyor. Allah için bi oy atın nolir ya ^^
•
Savaş biteli 6 ay dolmuştu. Ama 6 ay geçmesine rağmen bazıları hala içten içe düzelememişti.
Draco 5. Kat koridorunda öylece oturuyordu. Gelen geçen herkes ona yargılayıcı gözlerle bakıyordu ve Draco her bakışlarında sanki çok ağır bir yükün altında yeniden yeniden eziliyordu.
Onunla konuşan kimse yoktu. Zaten kendisine olan tepkileri o da destekliyordu fakat artık gerçekten ağır geliyordu.
Harry, Ron ve Hermione ise kendi hallerindelerdi. Derslere daha odaklılardı fakat Hermione için bu pek de söylenemezdi.
Eskisi kadar tutkuyla ders çalışamıyor. Kelimeleri aklında tutmakta zorlanıyordu. Hatta geceleri bitmek bilmeyen kabuslar görerek tüm yatakhaneyi ayağa kaldırıyordu.
Harry ve Ron ise onun için ellerinden geleni yapıyorlardı.
Draco daha fazla yargılayıcı gözlere dayanamayarak yatakhaneye doğru ilerlerledi. Büyük bir hızla ilerliyordu ve gerçekten sinirliydi, ama bu sinir kendineydi.
Bir hışımla giderken önündeki kişiyi görmedi ve büyük bir hızla çarpıştılar. Yere takozlanan Draco sinirle dirseğini tuttu ve üstüne düştüğü kişiye baktı.
"Aptal Granger!"Hermione sinirle gözlerini kocaman açtı ve Draco'yu olduğu yerde yana doğru hızla ittirip ayağa kalktı.
"Aptal olan sensin Malfoy hızla gelip çarpan sendin!" Dedi Hermione sinirle.
Draco yavaşça ayağa kalkıp üstünü silkeledi ve Hermione'ye doğru bir adım atıp "Bir daha yolun ortasında durma o zaman!" Diyerek hızla odasına doğru ilerledi.
Arkasından bakakalan Hermione ayağına bir şeyin deydiğinin farkına vardı ve kafasını eğdi. Yerdeki küçük siyah not defterini uzanarak aldı ve elinde incelemeye başladı.
Üzerinde hiçbir şey yazmıyordu. "Salak Malfoy" diye mırıldandı ve defteri yanına alıp ortak salona doğru ilerledi.
Ron ve Harry satranç oynuyorları. Hermione yanlarına geçip oturdu ve defteri masaya doğru koydu. Defterin içine bakmalı mıydı? Emin değildi, bir sayfa okusa bir şey kaybetmezdi sanki.
İçindeki düşünceleri bir kenara bırakıp bakmadan deftere uzandı ama defter eline gelmedi kafasını kaldırdığında Harry'nin kitabı alıp incelediğini gördü.
Hermione hemen uzanıp defteri Harry'nin elinden çekti. Harry şaşkınlıkla bakarken "Hermione senin el yazına benzemiyor?" Diye sordu. Hermione hafif bir sinirle "Ver şunu Harry" dedi ve kitabı elinden kaptı.
Ron merakla "O defterde ne saklıyorsun
Hermione?" diye sordu. Hermione pes ederek söylemeye karar verdi. "Malfoy'un defteri"İkisi de ağzını kocaman açıp "NE!" dediğinde Hermione susmalarını ifade edecek şekilde kaşlarını kaldırdı. İkisi de bu konu hakkında bir açıklama bekliyordu, Hermione bıkkınlıkla yüzlerine baktı ve açıklamaya başladı.
"Buraya doğru geliyordum ve kafam her zamanki gibi biraz dalgındı. Sonra bana doğru hızla gelen birini gördüm ve bir anda çarpışarak yere düştük. Tabii ki o aptalda Malfoymuş."
"İyi de bunun defterle ne alakası var?" diye sordu Ron. "Çarpıştıktan sonra yere düşürmüş" dedi Hermione.
"Hadi ama sen de aldın mı gerçekten Hermione?" Diye sordu Harry. Hermione oflayarak "Her neyse yarın veririm biter gider." Dedi.
Ron gözleri ile defteri işaret ederek "içini hiç okudun mu?" diye sordu. Hermione başını iki yana salladı.
Hala okuyup okumaması gerektiğinden emin değildi. Çok büyük bir ihtimalle iksirlerle uğraşmayı sevdiği için onun hakkında aldığı küçük notlar vardı defterin içinde ama Hermione bakmanın yanlış olabileceğini düşünüyordu.
Hermione'nin içini bir anda bir huzursuzluk kapladı ve huzursuzluğun sebebinin yarına yetişmesi gereken Mc Gonagall'ın ödevi olduğunu anladı.
Ayağa kalktı ve "Çocuklar Mc Gonagall'ın ödevi, tamamen aklımdan çıkmış!" Dedi endişeyle. Ron "Sorun değil Hermione biz bir süre daha buradayız sanırım" diyerek Harry'e meydan okuyan gözlerle baktı ve oyuna devam ettiler.
Hermione odasına doğru ilerledi. O sırada defteri düşündü. Eğer çok önemli bir şey olsaydı Draco o defteri arardı değil mi? Ama ortalıklarda görünmüyordu.
Yarın defteri kendisinin vermesinden emin değildi çünkü Draco'nun yüzünü bile görmek istemiyordu. Savaştan sonra ona daha da büyük bir nefret duymaya başlamıştı.
Hermione odasına vardığında hızla ödevine odaklandı ve aslında 1 saat içinde bitmesi gereken ödevi yaklaşık 2 saatte bitirdi.
Odaklanmak gerçekten artık onun için çok zor geliyordu. Yorgun hissettiği için ortak salona inmemeye karar verdi, zaten Harry ve Ron da oyunlarını artık bitirmiş olmalılardı.
Üstünü değiştirip yatağına uzandı ve defteri komidinin üzerine koyup ışığını kapattı. Oda arkadaşını kabus görürse uyandırmamak için de kendi tarafına sessizlik büyüsü uygulayarak yatağına uzandı.
Ama bir türlü uyuyamıyor, sağa sola dönüyordu. komidinin üzerinde duran uyku iksirini alıp kafasına dikti ve yeniden başını yastığa koydu. Evet şimdi daha iyiydi uyku yavaş yavaş bastırırken gözleri kapanıverdi.
•
Lütfen oylamayı ihmal etmeyin ki kitap biraz daha yukarılara çıksın. Kitaba düzenli bölüm gelecek ve yarıda kesilmeyecektir.
Buraya instagram hesabımı bırakıveriyorum takipleşelim ^^ @gizemkrncbsgl
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Help | Dramione
FanfictionSavaştan sonra Draco kendini anlam veremediği, ama ona iyi gelen duygular içinde bulur. (Hayran kurgudur, savaştan önce ve sonra Ron ve Hermione arasında bir şey yaşanmamıştır.)