Doğum gününün üzerinden 2 gün geçmişti. Draco ve Hermione ara sıra gizlice astronomi kulesinde ve ihtiyaç odasında buluşup vakit geçiriyorlardı.
Kahvaltı vakti geldiğinde Hermione üzerini giyinip aşağı indi.
İçeri girdiğinde Ron, Neville ve Harry'nin heyecanla bir şey konuştuklarını görüp yanlarına oturdu.
"Ahh, hayır dostum. Ben berbat dans ediyorum. En son olanı hatırlasana." Dedi Harry.
"O gün ki kıyafetimi asla unutmam." Dedi Ron ve yüzüne iğrenir bir ifade yerleştirdi.
"Kış balosu" Dedi Hermione ve kaşlarını çatarak baktı. Hepsi aynı anda kafasını salladı. Neville gayet mutlu görünüyordu.
"Ben rahatım. En son ki dansım mükemmeldi!" Dedi Neville.
O sırada konuşmalarını içeriye doluşan posta baykuşları kesti. Herkese teker teker postalar dağıtılırken Hermione önüne düşen mektupla irkildi.
Zarfın kapağını açtığında gözüne gri bir parıltı ilişti. Zarfı yırtıp parlayan şeyi eline aldı ve incelemeye başladı.
Üzerinde gri, beyaz parlak taşlar olan toka gerçekten çok zarif ve hoş görünüyordu.
Sonra mektubu açıp okumaya başladı.
"Duymuş olmalısın Granger. 1 hafta sonr-"
Harry bir anda Hermione'nin ayağına basıp bağırmasına sebep oldu. "Ne yapıyorsun Harry!" Diye sitem etti. Ama o sırada bağırmasından dolayı Neville ve Ron'un onları izlediğinden haberi yoktu.
Harry mektuba eğilip "Malum kişiden ha!" Diyip göz kırptı ve yemeğine geri döndü.
"Ne malum kişisi?" Diye sordu Ron. Hermione yutkunup Ron ve Neville'ye baktı.
"Bizden ne saklıyorsun Hermione? Haftalardır böylesin. Neden anlatmıyorsun? Bu sürekli gelen mektuplar da neyin nesi?"
Hermione bunun daha fazla böyle ilerleyemeyeceğini biliyordu. En iyi karar her şeyi baştan sona anlatıp rahatlamaktı.
"Bunu şuan da söylersem linç yiyeceğimden oldukça eminim. Onun için... Derslerden sonra ortak salonda buluşalım. Her şeyi anlatacağım. Söz veriyorum."
Ron "Pekala." Diyip önüne döndü. Hermione' de mektubu okumaya devam etti.
"Duymuş olmalısın Granger. 1 hafta sonra kış balosu olacak.
Belki de gönderdiğim tokayı baloda takmak istersin diye düşündüm. Umarım beğenirsin.
Bu arada baloya tokanın renginde göz rengine sahip olan, aşırı yakışıklı bir çocukla gitmek istersen bana söyleyebilirsin ;)))
Gri gözlü Malfoy."
Hermione okuduklarıyla sırıtmaya başladı. Sonra kafasını kaldırıp gözleri ile Draco'yu aradı.
Draco ise tepkisini merak edercesine zaten dakikalardır onu izliyordu.
Gözleri buluştuğunda Draco'da sırıtıp göz kırptı ve parmağıyla gözünü işaret etti.
Hermione gülerek önüne döndükten sonra Ron'a gelen pakete bakmaya başladı.
"Açsana dostum!" "Hayır Harry. Bu sefer olmaz anlıyor musun?"
Ron paketi dürtüp söyleniyordu. "Bunun balo kıyafeti olduğundan eminim. Yine aynı şeyi giymem."
"Belki başka bir şeydir. Aç şunu!" Diye ısrar etti Neville.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Help | Dramione
FanfictionSavaştan sonra Draco kendini anlam veremediği, ama ona iyi gelen duygular içinde bulur. (Hayran kurgudur, savaştan önce ve sonra Ron ve Hermione arasında bir şey yaşanmamıştır.)