10

5K 311 280
                                    

    "Onu öptün Hermione!"

    "Draco Malfoy'u!"

    "Sen Malfoy'u öptün, elinden öptün!"

    "KAPAT ÇENENİ!"

    Hermione yine kendiyle tartışma içindeydi. Evet onu öpmüştü. Bunu neden yapmıştı? Kendine engel olamamıştı ama neden? Onu ona karşı çeken bu kuvvet neyin nesiydi?

    "Öptün!"

    İç sesi konuştukça sanki karnına bir ağrı saplanıyordu ve bu onu artık rahatsız etmeye başlamıştı. Odasında fırıl fırıl dönüyordu.
  
    "Seni özledim."

    Aklında yankılanan cümleyle olduğu yerde kaldı. Özledim... Bunu gerçekten Draco söylemişti. 'Belki de aklımın son demlerini yaşıyorum' diye düşündü Hermione.

    "Rüyada falan mıyım ben?" Diyerek saati kontrol etti. Zaman normalde olduğu şekilde akıyordu. Sonra kendini cimdikledi. Hayır, bunlar son derece gerçekti.

    "IAAAĞH!" Diye bağırarak kendini yatağa attı. Aklına sürekli aynı an geliyordu.

    Kucağına düştüğündeki heyecan durup dururken içine doluyor ve onu deli ediyordu. Bu düşüncelerden kurtlup sıkı bir uykuya dalmak istiyordu.

    En sonunda çekmeceyi açıp bir içimlik uyku iksirini kafasına dikip gözlerini kapattı.

    Ve aynı görüntü aklında canlandı, bir daha kapattı ve aynı... Bir kaç denemesinden sonra uykuya yenik düşerek rahatladı.

    
 

  Ertesi gün Draco içinde bir heyecanla uyandı. Dün yaşananlardan sonra olaylar sürekli aklına geliyor ve onu mutlu ediyordu.

    Belki de onunla dalga geçmeseydi daha uzun bir süre ihtiyaç odasına kalıp onunla vakit geçirebilirdi ama bu Draco'nun şimdi aklına gelmişti.

    Hem Hermione ile uğraşmak ve onun sinirlendiğini görmek onun hoşuna gidiyordu.

    Hermione'nin kızarmış yanakları aklına geldikten sonra sırıtıp yorganı üzerinden attı ve hazırlanmaya başladı.
  
    Onun bu heyecanlı ve mutlu hallerini ilk defa gören Blaise şaşkınlıkla Draco'yu izliyordu. Dayanamayıp sordu. "Ne bu hallerin? O somurtkan yüze de ne oldu?" Draco aynada kravatını bağlarken "Sence de bugün güzel bir gün değil mi? Havalar falan çok güzel."
   
    Blaise kafasını çevirip camı gösterdi. "Dışarısı donuyor, üstelik kar fırtınası olacak gibi. Gerçekten sen buna güzel mi diyorsun Draco?" Draco'da kafasını cama çevirip "Hahah, mükkemmmell!" Diye yanıt verdi ve siyah defterini omuz çantasına atıp odadan ayrıldı.

    Koridorda giderken ileriden gelen 3 tanıdık yüz ona doğru ilerliyordu. Draco yüzüne bir gülümseme yerleştirerek 3lü yanlarından geçerken "Günaydın, Bayan Granger." Diyerek göz kırptı.

    Yerin dibine giren Hermione Harry ve Ron'a bakmadan sadece ilerliyor. Harry ve Ron ise kaşlarını çatmış yavaş yavaş ilerliyorlardı. "Dalga mı geçiyor bu?" Diye sordu Ron. Hermione hala duymuyor gibi yaparak içerisinden şarkı mırıldanıyordu.
 
    "Hııımhıhıhııım hı hımm hııı hıııımhım."

    "İnanamıyorum o gerçekten sana günaydın mı dedi?"

    "Hıhıhıııım hım hmmm hıııhıım"

Help | DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin