Draco yarı baygın olan Hermione'yi yana doğru yavaşça çevirerek sırtına yöneldi.
Sonra fermuarını dikkatle açarak elbiseyi kollarından aşağı doğru sıyırdı.
Elbiseyi tamamen çıkarttığında balodan önce gördüğü görüntü gözünde canlanmıştı.
Yutkunarak Hermione'ye baktı. Ama Hermione yarı baygın olduğu için tek bir şey bile söyleyemiyordu veya herhangi bir yüz ifadesi belirtemiyordu.
Draco öylece baktığı Hermione'nin bedeninden gözlerini ayırıp sonunda yüzüne odaklandı.
Sanki biraz daha iyi görünüyordu ama titrediği anlaşılıyordu. Elini yeniden alnına götürüp ateşini kontrol etti.
"Merlin... Sonunda düşüyor."
Hermione yavaş yavaş kendine gelirken titremesi de geçiyordu ama şuan bulunduğu durumdan fazlasıyla rahatsız görünüyordu
Draco yanındaki sandalye de otururken elini tuttu ve bir öpücük kondurdu. "Daha iyi misin?"
Hermione kafasını sallayarak bacaklarını kendine çekmeye çalıştı.
"İnan bana artık utanmanın bir anlamı yok." Dedi ve sırıttı Draco.
Hermione yutkunarak kafasını diğer tarafa çevirerek konuştu. "Artık giyinebilir miyim? Donuyorum."
"Üzgünüm ama buna izin veremem."
"Nedenn? İyiyim zaten!"
"Birincisi hala ateşin olduğu için. İkincisi ise..." Dedi ve bakışlarını Hermione'nin bedeninde hayranca gezdirdi. Hermione rahatsız olmuş gibi elini Draco'nun elinden çekip koluna bir yumruk geçirdi.
"Aaağh, Ne ama. Öfff!"
Dedi Draco ve şikayet eden yüzü anında dağıldı ve yeniden Hermione'nin bedenine baktı. "Öfff."
Bunları yaparak Hermione'yi kızdırmak, hele de utanınca yüzünün kızardığını görmek hoşuna gidiyordu.
Sonra ciddileşerek konuşmaya başladı. "Bu gece sana bakmam gerek ama şu oda arka-"
"O bu gece oda da olmayacak. Erkek arkadaşının odasında kalacak gizlice."
Draco kaşlarını kaldırarak kafasını salladı.
"Cidden neden bu kadar kötü oldum anlamıyorum." Dedi Hermione şaşkınca.
"İlk defa birini ateşler içinde yanarken terlediğini gördüm." Dedi Draco. Hermione gülerek yanıtladı. "Hastalıklarımı hep ağır geçiririm."
"Biliyor musun? Sana bahsetmedim ama bende büyük bir hastalığa yakalandım Granger. Ve ömrümün sonuna kadar geçmeyecek."
Hermione endişeyle ve şaşkınlıkla sordu "N-ne? Neyin var?Ne hastalığı?"
Draco sırıttı ve nefes kesen cevabı verdi. "Hastalığın ismii... Hermione Granger."
Hermione aldığı cevapla istemsizce sırıtırken Draco bir anda yaklaşıp dudaklarını Hermione ile buluşturdu.
Hermione tüm bitkinliği ile karşılık verirken Draco fazla zorlamak istemezcesine yavaşça dudaklarından ayrıldı ve çenesine küçük öpücüğünü yerleştirdi.
"Bana neden hala Granger diyorsun?"
"Bilmem, hoşuma gidiyor sanırım." Dedi ve düşündü Draco
"Hermione..." Sonra eliyle çenesini kaşıdı "Olmadı değil mi?"Hermione gülümseyerek kafasını iki yana salladı. Sonra ikisi de gülmeye başladı.
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Help | Dramione
FanfictionSavaştan sonra Draco kendini anlam veremediği, ama ona iyi gelen duygular içinde bulur. (Hayran kurgudur, savaştan önce ve sonra Ron ve Hermione arasında bir şey yaşanmamıştır.)