İnstagram|karmaşehrinbaby
↬Can Ozan-Sar Bu Şehri
🥀
Her ayrı masadan duyulan kesik kesik konuşma sesleri ve orkestranın sesi bir bütün olup rahatsız etmeyecek gürültüye sebep olurken Eyşan yemeğinden bir çatal daha aldı. Restoran epey şıktı ve bu durum Ufuk'un buluşma için verdiği değeri gözüne sokuyordu. "Ee,İtalya'da ne yaptın? Sadece işlerinle ilgilenmedin ya?"
Basit bir girişle konu açan Eyşan onun dalgın hâlini fark ettiğinde elini masada ki elinin üstüne yerleştirip dikkatini üstüne çekti. "Ufuk iyi misin? Arabada ki mevz-"
"Sadece işlerle ilgili bir durum aklıma takıldı,"deyip kanıtlamak için gülümseyen Ufuk yüz ifadesini düzeltip nişanlısının sorusuna cevap verdi. "Günün çoğu İtalya'da koşuşturmakla geçti. Yine de bazı akşamlar keyfini çıkardım."
"Belki balayında oraya gideriz. Bana göstereceğin çok şey olmalı."
Bazı hatalar dışında evet. İç sesinin hatırlatmasıyla gerçekleri anımsayan Ufuk sert bir yutkunuşla kafasını salladı. Binbir hevesle hazırlandığı akşam hiçte istediği gibi gitmiyordu. İlginin üstünden çekilmesi için aklına gelen ilk soruyu sordu. "Okul da falan çalışacağım diyordun sen en son. Başlayabildin mi?"
"İki gündür çalışıyorum. Oradaki öğrencileri görsen...Hepsi birbirinden güzel."diyen Eyşan daha sonraki saatlerde yoluna sokmaya çalıştığı hayatından bahsetti. Ufuk'un araya sıkıştırdığı evlilik mevzusu nedeniyle belirli bir gün belirleyip nikah dairesine gitmek için anlaştılar. İki yıldır süren nişanın herkes evlilikle sonuçlanmasını istiyordu.
Saatin akrebi on sayısına doğru yaklaşırken hesabı ödeyip restoranttan ayrılmışlardı. Öğleden beri yağan yağmur durulmuş etrafı ıslanan toprak kokusu sarmıştı. Siteye giriş yapmadan güvenlik tarafında duran arabayla emniyet kemerini çözüp Ufuk'un yanağını öptü. "Dikkatli git olur mu? Aklım sen de kalmasın."
"İyi geceler Eyşan."diyen Ufuk'la birlikte onun bu soğukluğunun tartışmadan kaynaklı olduğunu bilen Eyşan sessizce arabadan indi. Güvenlikte duran adama ufak bir kafa hareketiyle selam verdikten sonra hızlı adımlar attı. Karanlık tarafı açıp kapı önüne geldiğinde yan tarafta bahçeye giden yolda ki süliete gözleri takıldı. Bir adım ileriye gidip sokak lambasının aydınlatması sayesinde tanıdık bedeni gördü. Üstündeki siyah kabanı ve elinde eksik etmediği sigarasıyla Behzat banka oturmuş yıldızların süslediği gökyüzüne bakıyordu. Davetin devam ettiğini belirten yüksek müzik sesi hafif bir tonlamayla kulağına ulaştığında kararsızlıkla olduğu yerde kıpırdadı.
Stresle geçen bir akşam yemeğinden sonra onunla konuşmak iyi gelebilirdi. Behzat'ın sakin davranışı ve sanki kimse yokmuş gibi rahat tavırlar sergilemesi ister istemez üstündeki yorgunluğu alıyordu. Düşünceleri birer ip gibi birbirine düğüm olduğunda çoktan ayakları bankın yanına gelmişti. Etrafı güller çevrili sallanan çift kişilik sandalyenin boş kalan kısmına oturup geriye yaslandı. Çantasını kucağına bırakıp tıpkı Behzat gibi kafasını gökyüzüne kaldırarak gözlerini yumdu. Temiz havayı solumak şimdiden iyi gelmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Davası|Tamamlandı.
RomancePiyanonun tuşlarında ince zarif parmaklarını gezdirirken tam karşısında yer alan adama kıvrımlı kirpiklerinin altından baktı. "Kalbini kırabilirim." "Zaten kırık." ⅋ Geçmişim kayıptı. Geçmişimde ki ben kayıptı. Geçmişimde ki aşk kayıptı. Ben şimdi...