-8-

428 36 9
                                    

İnstagram|karmaşehrinbaby

↬Emre Aydın,Yaprak Çamlıca-Bir Ölüm Kalım Meselesi.

🥀

Elinde içi sıcak poğaça ve simitlerle dolu olan paketi daha sıkı tutup boşta kalan elinin yardımıyla dağılan kahküllerine şekil verdi. Birkaç dakikadır önünde dikildiği evin kapısına vurmamak için saçma bahaneler uydurup bekleme süresini uzatıyordu. Halbuki abisinin evine gelmemesi için bir sebep yoktu. Son bir derin nefesi içine çekip kararını değiştirmeden zile bastı. Saniyeler sonra yaklaşan adım sesleri ve açılan kapının ardından işe gitmek için hazırlanmış olan Ferhat karşısındaydı.

"Günaydın,"dedi sesindeki orantılı mutlulukla. Pastane poşetini onun görebileceği şekilde yukarıya kaldırıp yanındaki boşluktan izin beklemeden eve girdi. "Bugün gideceğin için abi kardeş kahvaltı yapalım istedim. Geç kalmadım değil mi?"

Kardeşinin arkasından kafa karışıklığıyla bir müddet bakan Ferhat kapıyı kapatıp içeriye girdi. "Keşke haber verseydin. En azından bir şeyler hazırlardım."

"Sen her şeyi bana bırak ve keyfini çıkar. Yarım saate her şey hazır olur."demesiyle abisinin itiraz içeren homurdanmalarını işiten Eyşan güzel bir gülümsemeyle ona karşılık vererek işine odaklandı. Kahvaltılık yiyecekleri dolaptan çıkarıp teker teker hazırlamaya başladığında Ferhat da masayı kurmaya girişmişti. Kardeşinin birden bire gelmesi ne kadar şaşırmasına neden olsa da hâlinden memnundu. Behzat'ın evinde yaşanan son olaydan sonra aralarına ister istemez bir soğukluğun girdiğini hissediyordu. Bu soğukluğun zamanla daha çok büyüyeceğini hissetmesine rağmen şimdiki zamana odaklanmak istiyordu. Zamanı geldiğinde kardeşinden çok uzak kalacaktı.

Yarım saat içinde Eyşan'ın el çabukluğu sayesinde masa hazır olduğunda yerlerini almışlardı. Onun sürekli evde dolaşan bakışlarına merak duygusunu yükleyen Ferhat bir anlık uzatılan reçeli kavrayan parmakların görüntüsüne takılı kaldı. Vuran ışıkla taşları parlayan yüzükten gözlerini alamazken ağzındaki salatalık dilimi kocaman olmuş boğazından geçmemişti. Midesi bulanırken reçel kasesini aniden alıp bir köşeye bıraktıktan sonra kız kardeşinin elini tutup yüzüğe daha dikkatli baktı. "Bunları attığını düşünmüştüm. Ne zamandan beri takıyorsun?"

"Dün gece takmaya başladım,"deyip elini abisinin elinden kurtararak kendiliğinden açılıveren konu kapanmadan devam etti. "Behzat dün gece eve yaralı geldi. Bir kavgaya karıştığını söyledi."

"Bir şeye sinirlenmiş olmalı. Bilerek kavga edecek bir adam değil."

"Kavgadan çok dayak yemek istermiş gibi bir hâli vardı," İnce alaylı sesiyle kelimeleri telaffuz eden Eyşan kafasını bilinmezlikle iki yana salladı. "Dün Ufuk'la yemek yedikten sonra eve geldim. Sonra bir ara sitenin bahçesinde dans ettik. Ama alyansı gördüğünde-"

Şiddetli bir öksürükle kardeşinin sözünü kesen Ferhat fincandaki çayından büyük bir yudum alıp gözlerini irileştirdi. "Dans mı? Üstelik Ufuk'un buraya geleceğinden haberim yoktu."

"Öyle birden gelişti dans olayı abi. İşte sonra alyansı gördüğünde birden çekip gitti," Çatalıyla eşeleyerek paramparça ettiği peynirinden bakışlarını alıp abisine baktı. "Behzat'ın sorunları olabilir mi acaba? Sonuçta eskiden beri arkadaşsınız."

"Artık değiliz. Ayrıca o adamla fazla yakın olmamaya çalışırsan senin için daha iyi olur. Malum Ufuk..."

"Şirket birleşimi için onunla evleniyorum. Eğer babam o kalp krizini geçirip beni vicdan azabımla baş başa bırakmasaydı şimdi kim bilir neredeydim!"

Gönül Davası|Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin