-10-

478 36 21
                                    

İnstagram|karmaşehrinbaby

↬Tuğkan-Ele Layık

🥀

Geçmişin hesabını sorduğu günün üzerinden iki gün geçmişti ancak sanki hiç geçmemiş gibiydi. Ruhunun o ana tıkılıp kaldığına inanacak raddeye gelen Eyşan yaşamış olduğu duygu selini ve Behzat'ın karşısında kayıtsızca duruşunu gözlerinin önüne getirdikçe ince bir sızı onu yokluyordu. Nasıl ona sarılabilmiş ve bir umutta olsa karşılık beklemişti? Düşündükçe yanakları kızarıyor,tenine iğneler batıyordu. O nişanlıydı ve yakın bir zamanda düğünü olacaktı. Geçmişte Behzat'la nasıl bir ilişkisi olduğunu düşünmek yerine daha nelerin ondan saklandığını bulmalıydı.

Esen sert rüzgarın açıkta kalan boynuna vurmasıyla kendine gelen Eyşan boşluğa diktiği gözlerini Ufak'a çevirdi. Saçlarıyla oynayan nişanlısının konuşmasında sadece son kelimeleri yakalayabilmişti. Bir ay sonrası için alınan düğün tarihinden ve davetiyelerden bahsediyordu. Elindeki davetiyelere kısa bir bakış atan Eyşan gerçek dünyaya dönmüş gibi her şey silinip gitmişti. "Davetiyelerden sadece üç tane almam yeterli Ufuk. Diğerlerini annemlere yollarsak dağıtımı yaparlar."

"Burada arkadaşlarının olduğunu bilmiyordum."diyen Ufuk'un sesindeki sorgulamayı yakalayan Eyşan kaşlarını çattı.

"İstanbul'da da arkadaşım yoktu Ufuk. Artık burada yaşayacağım için çevremi oluşturmam gerekiyor,"dedikten sonra açık olan kutunun içinden üç adet davetiyeyi alıp çantasına yerleştirdi. Daha fazla oyalanmamak ve üşümemek için Ufuk'un yanağına aceleci bir buse kondurup geri çekildi. "Eve bıraktığın için teşekkür ederim. Yarın ev için seni ararım."

"Ev demişken,"diyen Ufuk'un gözleri sitenin camlarına kaydı. Fazla uzak olmadıkları için rahatça görürken üst katların bir tanesinde onlara doğru bakan adamla durakladı. Elinde sigara ve içkisiyle pekte düzgün durmuyordu. "Şu ev arkadaşınla tanışmak istiyorum. Nişanlımın kiminle kaldığını bilmeliyim değil mi?"

"Behzat düşündüğün gibi birisi değil. İyi bir ada-"

"Bir erkekle aynı evde mi kalıyorsun," Bir an bile beklemeden nişanlısının sözünü keserken bakışları yeniden o camda takılı kaldı. Gözbebeklerine bu sefer saf öfke ve kıskançlık yerleşmişti. O adamın deminden beri neden onlara baktığını anlamıştı. "Bunu bana en başından nasıl söylemezdin? Ben seni bir kızla kalıyor sanırken sen yabancı bir adamla aynı evdesin."

Ufuk'un söyledikleriyle düşük olan moralinin iki katına çıktığını hisseden Eyşan iç çekti. "Kiminle aynı evde yaşadığım önemli değil Ufuk. Üstelik Behzat abimin en yakın arkadaşı ki abime bu konuda güveniyorum."

"Onunla görüşeceğim."

"Ne? Hayır,"demesine kalmadan Ufuk çoktan harekete geçmişti. Peşinden hızlı adımlarla gitmeye başlayan Eyşan içinden kendine lanetler yağdırıyordu. O söz ağzından nasıl kaçmıştı? Asansöre birlikte bindiklerinde sakinleştirmek için Ufuk'un ellerini tuttu. "Bak Behzat'la ilgili neler düşünüyorsun bilmiyorum ama durum tamamen farklı. Onu doğru düzgün görmüyorum bile!"

"İstemediğin hiçbir şeyi bana yapma Eyşan,"dedi Ufuk sesindeki soğuklukla. Ellerini ondan sert bir hareketle kurtarıp gözlerinin içine baktı. "Behzat yerine kim olursa olsun aynı tepkiyi verirdim. Hiç kimse sevdiği kadının başka bir adamla aynı evde yaşamasını istemez!"

"Sen ne demek istiyorsun? Eğer çirkin bir ima ya-"

"Ben seni değil o adamı düşünüyorum Eyşan. Onun aklından neler geçtiğini bilemeyiz değil mi sevgilim?"

Gönül Davası|Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin