3

3.5K 332 20
                                    

O bana soru mu sormuştu? Sormuştu değil mi. Tamam sormuştu,basit bir soru işte bu kadar abartacak bir şey yoktu.

Ben bir daha konuşmayız sanmıştım ama kesin konuşmak hiçte doğru olmamıştı.

Ne demeliydim ona? Saçmalıyordum evet kesinlikle saçmalıyordum. Boş hayaler kurmanın anlamı yoktu, düşünmemeliydim.

TencereTava 🍁: Evet 3 kere yapmıştım.(11.03)

Aklım nasıl doluysa son anda çayı taşmaktan kurtardım. Kendime gelmem gerekiyordu.

Evden çıkmak üzere iken dışarda arabasının önünde bekleyen Eymen'i  fark ettim. Her zamandan farklı olarak başımı önüme eğdim. Ama fark etmiştim telefona bakıyordu.

Durakta beklerken aklıma gelen düşünceyi itmeye çalışıyordum. Başkasıyla konuşma fikri sinirlerimi bozuyordu. Dişlerimi sıkmadan edemedim.

Telefonun ekranında bildirimi fark etim.

Eymen_demir🌾: Farklı bir şey denedin mi? Yoksa tamamen tarife mi sadık kaldın?(11.07)

TencereTava 🍁: Şarap yerine üzüm sirkesi kullandım ve karidesleri bir  gece önceden balık suyunda bekletim.(11.09)

Eymen_demir🌾: Kulağa hoş geliyor, deneyeceğim ayrıca teşekkür ederim.

TencereTava 🍁: Rica ederim.

İşte bu kadar, konuşmanın sonuna gelmiştik. Yine de düşündükçe tuhaf geliyordu bana soru sorması... Tuhaftan  öte hiç beklemediğim bir şeydi.

Pikniğin yapılacağı alanı ararken omzumda bir el hissedince arkama döndüm.

- Bende seni arıyordum, hadi gel  Asel'i bulalım.

- Eren şapkanı versene güneş çok kötü ya.

- Sen asıl Madamdan kork bizi kasıp kavurmasın da.

İkimizde gülmüştük buna. Eren ve Asel çocukluk arkadaşlarımdı. Onlar aynı yeri kazanmıştı ben ise sonrdan geçiş yapmıştım.

Aramızda ki yakınlık ve samimiyet bizi hiç ayırmayacaktı bunu biliyordum.  Çokça şükür ediyordum onların varlığına.

Bize el salayan Asel'i görünce ona doğru yürümeye başladık kampüs oldukça kalabalıktı özellikle bugün piknik için ahşap kamelyalar bir araya getirilmişti. İsmi her ne kadar piknik olsa da ders niteliğinde bir piknik olacaktı, açıkçası biraz korkuyordum gözler önünde olmayı pek sevmezdim.

Kısa süre sonra madam yerini almıştı. Herkes sessizlik içinde onu dinliyordu. Örnek masaları oturmamızı ve hangi düzeni seçmemiz gerektiğini bunu neden seçtiğimizi yorumlamamızı isteniyordu. Ben yapım gereği en minimalist olan masayı seçmiştim yemek sunulduğu zaman etraf sade olmalıydı ki yemek daha çok göz önünde olmalıydı.

Herkes tek tek yorumunu yaptıktan sonra sosun tarifini,detaylarını ve püf noktalarını da öğrenmiştik. Ben ne olur ne olmaz telefonuma not ediyordum. En son ders bittiğinde pikniği  yapmıştık gerçekten güzel olmuştu. Çok farklı ve ayrı lezzetler tatmıştık her ne kadar kendime yalan söylesem de gün içinde defalarca aklıma geliyordu. Pikniğin sonunda Asel ve Eren ile kahve içmeye karar vermiştik.

Menüye bakınırken en üstteki soğuk latteyi fark ettim, latte içmeye karar vermiştim söylemek için ağzımı açmıştım ki karşımda gördüğüm manzarayla kalakaldım. Menüyü olabildiğince yüzüme doğru tuttum Asel bu halimi fark edince bana baktı.

- Noluyor be!

- y-yok bir şey ben de latte alacağım.

Siparişlerimizi beklerken onu gözaltından inceliyordum, saliselik bakışlar dışında hiçbir şekilde uzun bakmıyordum. Ne yanımdakileri ne de onun ilgisini çekmek istiyorum çünkü şu an hiç uygun değildi.

Yanında iki tane arkadaşı vardı birisi esmer diğeri de sarışındı oldukça koyu bir sohbet ettikleri belliydi.

Bir ara telefonunu çıkardı ve uzunca bir süre baktı daha sonra bir şeyler yazdı ve kapattı hemen sonrasında telefonum titreyince o an donakaldım.

Eymen_demir🌾: Tarifi denedim, gerçekten güzel oldu. Beni büyük bir derten kurtardın. Teşekkür ederim.

______________

Okuyun gayri😂😂

13.06.2020



Tencere Tava|✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin