23

101 42 43
                                        

ERVA

Merhaba günlük...

Bak yine ben geldim. Şaşırmadın öyle değil mi? Çünkü bir kaç gündür senden başka kimseyle konuşmadığımı sende biliyorsun. Ben seninle konuşuyorum, sen ise sadece dinliyorsun beni. Sahi bir cevap versen ne olur ki? Yardım etsen bana... İçine düştüğüm karanlıkları bir nebze olsun aydınlatsan ne olur sanki? Buna o kadar çok ihtiyacım var ki... 'Arkadaşların yok mu senin?' dediğini duyar gibiyim. Evet var. Ali ve Aylin var. Ama onlarla konuşamayacağımı sen de biliyorsun. En azından bir şeyleri açığa kavuşturana kadar. Ya da Buse'yi onlarında tanıdığını ispatlayana kadar. Biliyor musun bugün Ali yanıma geldi. Kapıyı her çaldığında ısrarla açmayışıma rağmen hemde. Saatlerce evden çıkmamı beklemişler Aylin ile kapının önünde. Uzun zamandır ilk defa içimde ufacık bir mutluluk tanesinin uçuştuğunu hissettim. Onların yanımda olduğunu bilmek içimi rahatlattı. Omzumdaki yüklerin bir kısmını yere bırakmış gibi hissettim. Uzun sürmedi ama yine de güzel bir histi işte. Nasıl olduğumu sordular. Gözlerinden belliydi endişeleri. Her şey yolundaymış gibi davrandım biliyor musun. Hiç üzülmemiş gibi, hiç kırılmamış gibi... Buse'yi hiç tanımamış gibi. Rüya gördüğümü ve yaşadıklarım ile beraber kötü hissettiğimi söyledim. Hatta yalandan bir kaç tebessüm bile sundum önlerine altın tepsi içerisinde. İnandılar biliyor musun? Her şey düzeldi sandılar. Rahatlayan yüz ifadelerinden açıkça belli oluyordu ne düşündükleri. Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım olduğunu söyledim onlara. Kabul ettiler hemen. İşime de geldi doğrusu. Bu bana hiç yoktan bir kaç gün kazandırır. 

Ha bu arada yeni telefon aldım kendime. Hani titizlikle saklayıp hiç dokunmadığım kumbaram vardı ya, işte onu açtım bu sabah. Açarken içim acımadı değil. Sana anlatmıştım onu annemin doğum günü için biriktirdiğimi. Annem yok şimdi. O gitti ama ben biriktirmeye devam ettim. Sebebini bende bilmiyorum. Boşuna sorma yani. 

Bugün bir plan yaptım. Onu da anlatayım sana. Bahsettim mi bilmiyorum ama hani Kaan vardı ya, Ali'nin arkadaşı. Onun yanına gideceğim birazdan. Teknolojik şeyler hakkında bilgisi çok fazla olduğu için kamera kayıtları hakkında konuşmak istiyorum onunla. belki benim fark edemediğim bir şeyler bulur ha ne dersin? En ufak bir ip ucunun bile çok yardımı dokunur diye düşünüyorum. 

Neyse bu kadar gevezelik yeter. Hem inadını kırıp konuşmuyorsun da zaten. Kendi kendime konuşmaktan sıkılmaya başladım haberin olsun. Annemin veda ederken hep söylediği gibi; Allah' a emanet ol Günlük... Görüşmek üzere...

Elimdeki defteri her zaman ki yerine, yastığımın altına bırakarak ayağa kalktım. Telefonumu cebime koyup kapıya ulaştığımda kilitleyerek anahtarı diğer cebime yerleştirip yola çıktım. Kaan'ı bulmam lazımdı. 

Yürüdüğüm sokakları bir bir geçerek bir kaç sokak aşağıdaki parka ulaştım. Banklardan boş olan bir tanesine oturup Kaan'ın numarasını tuşlayarak beklemeye başladım. Neyse ki ikinci çalışta açmıştı.

"Alo Kaan..."

"Kimsiniz?" 

"Ben Erva. Numaramı değiştirdim."

"Nasılsın Erva? Bir an tanıyamadım kusura bakma."

"Yok önemli değil. İyiyim, sen nasılsın."

"Ben de iyi"

"Şey Kaan ben senden bir şey rica edecektim de..."

"Tabi buyur ne istersen" 

"Bizim evin yakınlarında bir park var ya, oraya gelir misin?"

" Gelirim gelmesine de bir şey mi oldu?"

ElPİDA- TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin