[chapter 2]

3.9K 232 49
                                    

"İstediğin dosya hazır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İstediğin dosya hazır."
Tony Stark, Maria'nın bıraktığı dosyayı açarak içindekileri okumaya başladı.
"Bu araştırmanın nedenini söyleyecek misin?"
Tony sessiz kalarak dosyadaki bilgilere göz gezdirmeye devam etti, istese bunu çok daha kolay yoldan kendi araştırmalarıyla halledebileceğinin farkındaydı.
"Adeline Murray, 26 yaşında.
Annesi ile babası Hydra tarafından etkisiz hale getirilmiş."
"Öldürülmüş."
Tony, Maria'yı düzeltme ihtiyacı hissettiğinde Maria kafasını onaylar anlamda salladı.
"Enerji manipülasyonu, zihinsel manipülasyon, kuvvet alanı üretimi.
Fury'nin neden üstüne düştüğü belli."
Tony onu onaylayarak elindeki dosyayı kadına geri verdikten asansöre girdi.
"Neden bu bilgileri istedin bilmiyorum ama ulaşamayacağın şeyleri kovalamak her zaman için yanlıştır Stark."
Tony asansörün kapanmak üzere olan aralığında kadına kısa bir bakış attığında cevap vermesine gerek kalmamıştı.
"Jarvis, bu akşam için ekiple kendi aramızda bir parti ayarla, Adeline'ın da davetli olduğunu söyle."
"Başka bir şey, Patron?"
Tony Stark derin bir nefes verdi.
"Banner'ı yanıma gönder, bitirmemiz gereken şeyler var."
Jarvis'ten onay aldığında adımlarını hızlıca üssün laboratuvarına yönlendirdi.
Kendini sandalyeye bıraktığında kasları tüm gün çalışmış gibi sızlıyordu ve bu Tony'e aşırı rahatsız hissettiriyordu.
Gözlerini kısa bir an kapattığında aklına düşen görüntüler ile kafasını iki yana sallayarak kendine geldi, Tony Stark ulaşamayacağı bir şey olmadığını tekrar ederek hızlıca ayağa kalkmıştı.
"Bunu yapmaya devam edeceğiz yani?"
İçeriye giren Bruce sıkıntıyla konuştuğunda Tony alaycılığını tekrardan bir silah haline getirmişti.
Bu sıralar sığındığı tek şey buydu.

"Tamam, tamam gelirim."
Peter yüzündeki zafer gülümsemesiyle geriye yaslandığında göz devirerek dolaba doğru ilerledim.
"Hazırlanmak için yaklaşık yarım saatin var."
"Ne?"
Şaşkınlıkla açılan gözlerimle ona doğru döndüğümde sırıttı.
"Eğer daha erken ikna olsaydın daha fazla süren olabilirdi Adeline."
"Bazen seninle neden arkadaş olduğumu sorguluyorum."
Peter tepkime daha da çok güldüğünde hafifçe gülerek kafamı iki yana salladım.
Üzerime geçirdiğim elbiseyi birkaç saniye inceledikten sonra sıradan bir gece olacağı için yeterli olduğunu düşünerek ayağıma hızlıca topuklu sandaletlerimden birini geçirdim.
Olağanüstü bir hızla yaptığım saç ve makyaj sonrası aynadan kendime baktığımda iyi bir iş çıkardığımı fark etmiştim.
"Hazırsan çıkalım."
Peter'ı onaylayarak paytak adımlarla arkasından ilerlediğimde kapıda duran lüks arabayla gözlerim Peter'a döndü.
"Bay Stark seni getirmem için ödünç verdi."
Kısaca açıkladığında dudaklarım hafifçe kıvrıldı.
Peter'ın anlattığı şeylerden anladığım kadarına cevap verdiğim ve geçen gece olduğu gibi uzun süren yol bittiğinde derin bir nefes vererek arabadan inmiştim.
Gözlerim dün geceye göre sakin kalan kulede gezindiğinde bu gecenin daha iyi geçeceğine kendimi inandırarak Peter ile birlikte içeriye girdim.
"Adeline, hoşgeldin."
Steve Rogers yüzünden hiç silinmediğine emin olduğum gülümsemesiyle bana hafifçe sarıldığında ona aynı şekilde karşılık verdim.
Natasha yine zarifliğinden ödün vermeyen bir haldeyken onun da sarılmasına karşılık vererek geri kalanların salonda olduğunu söylemeleriyle oraya doğru adımladık.
"Bayan Murray."
"Bay Stark."
Bay Stark'ın uzattığı elini hafifçe sıkarak gülümsediğimde karşılığında bana geniş bir gülümseme bahşetmişti.
Oturduğumuz koltuğa biraz daha yaslandığımda birkaç saniye sessiz kalarak ekibi inceledim.
İçinde bulunmanın güzel olabileceğini düşündüğümde çok geçmeden bu düşünceden uzaklaştım.
Ailemi bir hiç uğruna yitirmişken, karşımda duran bu insanlara bağlanıp bunu bir daha yaşayamazdım.
"Adeline, sessizsin."
Clint dikkatleri bana verecek bir şekilde konuştuğunda yerimde dikleşerek bana dikkatle bakan gruba baktım.
"Kusura bakmayın leydim, bazen fazla sesli olabiliyoruz."
Thor kendince küçük çaplı bir espri yaptığını düşünmüş olacak ki genişçe güldü, bu istemsizce kıkırdamama sebep olmuştu.
"Buna alışırsın."
Bay Stark'ın sözüyle gözler ona dönmüştü.
"Üzgünüm Bay Stark, sanırım alışacak kadar fazla zaman geçiremeyeceğiz."
Gözleri yüzümde gereğinden fazla oyalandığında boğazımı temizleyerek bakışlarımı kaçırdım.
"Fury'nin teklifini hiç düşünmedin mi?"
Natasha sakin ve temkinli bir sesle konuştuğunda omuz silktim.
"Düşündüm, kaba bir şekilde reddetmek istemedim ama görünen o ki, Fury sadece kaba olmaktan anlıyor."
Clint hafifçe kıkırdadı.
"O adam huysuzun teki."
Steve arkadaşına ayıplayan bir bakış attı.
"Sahip olduğun o şeyi sonsuza kadar saklayacaksın yani?"
Tony Stark tek kaşını kaldırarak konuştuğunda Steve ona doğru dönerek gözlerini kıstı, Bay Stark'ın bakışları ise sadece bendeydi.
"Evet, sanırım öyle yapacağım Bay Stark."
Ortam hissedilir bir şekilde gerildiğinde derin bir nefes verdim.
Bunu fark eden Clint neredeyse kurtarıcım olmuştu.
"Nat, bana bir dans sözün vardı."
Natasha kaşlarını çatsa da hafifçe gülerek Clint'e eşlik etti.
Herkes bu görüntüye gülerek kendi aralarında konuşmaya devam ettiğinde gözümün önüne uzatılan el ile kaşlarımı kaldırarak tepemde dikilmiş Bay Stark'a baktım.
"Ortamı gerdiğim için üzgünüm, belki telafi edebilirim."
Birkaç saniye duraksadıktan sonra elini tuttuğumda Bay Stark'ın düz duran ifadesi geniş bir gülümsemeyle yumuşadı.
Ritime uygun bir şekilde dans ediyorken aramızdaki sessizliğin ne kadar süreceğini düşünüyordum.
"Sert çıkıştığım için üzgünüm."
Bay Stark düşüncelerimi okuyormuş gibi konuştuğunda etrafta dolaşan bakışlarımı ona çevirdim.
"Sorun değil, sizin söylediklerinizden daha fazlasını duydum ben."
Sıkıntılı bir nefes verdiğinde onu rahatlatma güdüsüyle hafifçe gülümsedim.
"Işık saçıyorsun."
Bir anda kurduğu cümle beni bozguna uğrattığında sertçe yutkunarak bakışlarımı kaçırdım.
Gelen öksürük sesiyle ikimiz de aynı anda o tarafa baktığımızda bize bakan ekiple hızlıca Bay Stark'dan ayrılarak koltuğa oturdum.
"Sanırım bizim duymadığımız bir müziği duyuyorlardı."
Clint alayla konuştuğunda kızardığına emin olduğum yüzümü gizlemek adına başımı hafifçe önüme eğmiştim fakat Bay Stark'ın sözleri ekstra kızarmama sebep oldu.
"Evet Legolas, tam olarak öyle yapıyorduk."
Birkaç dakika süren sessizlik sonrası Rhodey'nin ortaya attığı konuyla derin bir nefes verdim.
"Thor'un çekicinin hileli olduğunu düşünüyorum."
Clint çekici kaldırabileceğini iddia ettiğinde Thor'un meydan okumayı kabul etmesi bir olmuştu.
Çok geçmeden herkes gülerek çekici kaldıramayan Clint'e alay dolu birkaç laf söylediğinde Clint gülerek bana göz kırpmıştı.
"Kaldırırsam Asgard'ı baştan yaratacağım."
Bay Stark abartılı konuşması sonrası çekici kaldıramadığında bize eliyle beklememiz için işaret vererek metal koluyla geri dönmüştü, bu gülmeme sebep oldu.
Pes etmeden Rhodey ile birlikte denemeye devam etmeleri sonrasında bir sonuca ulaşılamayınca ikisi de kendini koltuğa attı.
Herkesin eğlenmek amaçlı denemeleri sürdüğünde gözler Natasha ile bana dönmüştü.
"Hanımlar?"
"Bu cevabını öğrenmek istediğim bir şey değil."
Natasha alayla konuşarak birasını yudumladığında gözlerin bana dönmesiyle omuz silktim.
"Ona katılıyorum."
Thor sıkılmış olmalı ki genişçe gülerek yerinden kalktı.
"Cevap çok basit, layık değilsiniz."
Çekici tek bir manevrayla kaldırdığında herkes alayla gülerken birden gelen çınlama sesi ve çoğu yeri zarar görmüş bir robotun salonda belirmesi ile hızlıca ayağa kalkmıştık.
Bay Stark ve Peter aynı anda önüme geçtiğinden robotu çok az görebiliyordum.
Robot konuşmaya başladığında sesi tıpkı gün içinde sesini sık sık duyduğum Bay Stark'ın yapay zekası Jarvis gibiydi.
"Nasıl layık olabilirsiniz ki?"
"Tony?"
Steve'in gözleri Tony'e döndüğünde o doğrudan robota bakıyordu.
"Jarvis?"
Robot ona söyleneni umursamadan konuşmaya devam etti.
"Üzgünüm, bunca zamandır uyuyordum."
Biraz duraksadıktan sonra konuşmaya devam etti.
"Ya da bir rüya görüyordum bilmiyorum."
Şaşkınca etrafıma bakarken Natasha ile göz göze geldim o da en az benim kadar şaşırmış görünüyordu.
"Diğer adamı öldürmek zorunda kaldım, iyi bir adamdı."
Steve kaşlarını çatarak konuştu.
"Birini mi öldürdün?"
Robot dengesiz adımlar atarken konuşmaya devam etti.
"Tercihim bu değildi."
Thor'un konuşmasıyla ona doğru baktım.
"Seni kim gönderdi?
Thor sorduğu soruya cevap alamadan robottan Bay Stark'ın sesi geldi.
"Dünyanın etrafında bir zırh görüyorum ben."
Bruce'un konuşmasıyla Bay Stark'ın kasılan sırtına baktım.
"Ultron."
Dehşete düştüklerini hissedebilmiştim.
"Henüz değil ama hazırım, görevdeyim."
Natasha kaşlarını kaldırarak konuştu.
"Ne görevi?"
"Dünyada barış."
Cümlesi bitince arkasından gelen robotlar ile Bay Stark'ın beni koltuğun arkasına çekmesi neredeyse aynı anda oldu.
"Burada kal."
Koltuğun arkasından kafamı kaldırdığımda etrafın savaş alanına döndüğünü gördüm.
Robotlar durmaksızın saldırıyor ve yenilmezler de onlara karşılık veriyordu.
Kafamı koltuğa tekrar eğdiğim karşıdan bana doğru gelen robotu gördüğümde onu hızlıca etkisiz hale getirmiştim, birkaç saniye duraksadıktan sonra derin bir nefes vererek ayağa kalktım.
Gözlerim tepede bir robotun üstünde yere düşmek üzere olan Bay Stark'ı bulduğunda parmaklarımdan çıkan enerji kütlesiyle düşüşünü yumuşattım.
Bay Stark şaşkınca bana baktığında benim de ondan aşağı kalır bir yanım yoktu.
Tony ile göz temasım sürerken bir anda yanımdaki duvara çarpan robot ile yerimden sıçradım.
Peter böyle bir durumda bile alaylı bir bakış attığında göz devirdim ve hızlı adımlara Steve'in yanına doğru yürüdüm.
"Çok eğlenceli değil mi? Sizler dünyayı korumak istiyorsunuz ama değişmesini, evrim geçirmesini istemiyorsunuz."
Ultron'a baktığımda kırmızı parlak gözleri ile gözlerim kesişti.
"Evrim geçirmek, değişmek bu konuda bilgin var Adeline."
Bakışların bana döndüğünü hissettiğimde kaşlarımı çatarak Ultron'a baktım o ise konuşmaya devam etti.
"Bir zamanlar iplere bağlıydım artık değilim."
Ultron tekrar konuşmak için hareketlendiğinde Thor buna izin vermeden ona hızla çekicini fırlattı ve parçalara ayrılmasına sebep oldu.
Kırmızı gözleri sönmeden önce ise hâla mırıldanıyordu.
"İplere bağlıydım artık özgürüm."

belle âme || Stark  [düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin